havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

‘ÖFKELENİN!..’

2786
DEĞERLİ okurlarım, bu hafta da yine okuduğum kitaplardan söz edeceğim. Stefane HESSEL’in “Öfkelenin!” kitapçığını Fetvane sokakta ki Ay Işığı Kitaplığından almıştım. Fetvane sokak, şimdiki adı Barlar sokağı, olmuş Kitapçılar sokağı…Yalı Hanı ile birlikte bu sokak, barış kenti Çanakkale’nin kültür-sanat etkinliklerinin ve entelektüel bir havanın da solunduğu simgesel bir sokak niteliğindedir. Bu sokak, gençliğimin geçtiği mekanlardan biridir. Çan Saati Kulesinin yanındaki “Kemalyeri sokak”ta ortaokul-lise yıllarımda oturuyorduk. Rahmetli Belediye Başkanımız Reşat TABAK’ın evi ile karşı karşıya idik.
 
Liseden sonra Ankara’ya yüksek öğrenim için bir gittim, gidiş o gidiş!.. Ne denir? “Doğduğun” değil, “doyduğun” yerde daha çok yaşıyorsun. 43 yıldır, Ankara’da yaşıyorum. Yazları, Kepez’de ki yazlığımda geçirirken, kitap gereksinmemi genellikle “Ay Işığı Kitaplığı”ndan karşılarım. Bulamadığım kitapları sipariş ederim, memnuniyetle siparişlerimi kabul ederler. Nitekim, Gazeteci Gürbüz EVREN’in “Durun Öldürmeyin Birbirinizi Siz Kardeşsiniz” adlı kitabını böyle temin etmiştim. Aynı gün, Tuncay MOLLAVEİSOĞLU’nun Bir Yolsuzluk Belgeseli- “Görünmez Holding” adlı araştırma-inceleme kitabını da aldım. Bu kitap AKP Hükümetinin toplatmak istediği kitap…Yine ayni gün, Mehmet FUAT’ın “Adlin” adlı eserinin siparişini verdim, Ay Işığı’ndan; - “Kitabınız geldi, alabilirsiniz çağrısını bekliyorum!”
 
***
 
Stephane HESSEL, 94 yaşında genç korkusuz yürekli bir bilge. Aynı zamanda pilot, diplomat, arabulucu, danışman, eğitimci, filozof ve sosyalist olan Hessel 2.Dünya Savaşı sırasında Fransız Direniş Hareketine katılmış, Nazizme karşı mücadele etmiş, faşistler tarafından işkenceye uğramış, toplama kamplarında idam edilmenin eşiğinden dönmüş, savaşın sona ermesiyle Birleşmiş Milletler bünyesinde “İnsan Hakları Evrensel Bildirisi”nin yazılması çalışmalarına katılmış, Cezayir’in bağımsızlığını savunmuş, diplomatik pasaporta sahip bir arabulucu olarak Filistinlilere destek vermiş, “Aydınlanma”nın değerlerini savunan bir yazar. İnsanlık onuru için bir 21.Yüzyıl manifestosu niteliğindeki 54 sayfadan oluşan kitapçığında Hessel, özellikle gençleri, uygar bireyleri, haksızlık ve sorunlara kayıtsız kalmayarak küresel neo-liberal masallara kanmamaya, çevreye duyarlı olmaya, sosyal adaletsizliğe, tekelci sermayenin diktatörlüğüne karşı çıkarak, “öfkelerini” barışçıl yasal yollarla dile getirmeye çalışıyor. Kitabın 1. baskısı Mayıs 2011’de çıktı. Fransa’da satışı 2 milyonu aşan ve 25 dile çevrilen kitabının gelirini Uluslararası alanda mücadele eden Sivil Toplum Kuruluşlarına bırakan Stephane Hessel, 2011 Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi.
 
***
 
Sizlere, kuşkusuz ki kitabın burada çok kısa bir özetini yapmaya çalışacağım. Merak edip alın, okuyun diye!.. Ederi 6 TL. (Bir paket sigara parası)
54 sayfalık kitapçıkta Hessel, aslında “18” sayfada “öfkelenin!” çağrısını yapmış.
- “Bir solukta okudum!” denir ya, işte öyle!...Ancak, bazı tümceleri tekrar tekrar okumak istiyorsunuz. Çünkü öfkelenme ile sinirlenme arasındaki farkı o zaman anlıyorsunuz.
Zaten Hessel’de; “Sinirlenme negatif bir sözcüktür, sinirlenmemek gerekir; umutlu olmak gerekir, çünkü sinirlenme umudun inkar edilmesidir!” diyor.
Öfkelenme ise; “Benzersiz zenginliklere sahip şu yeryüzünde, bilgi ve iletişim çağı 21. Yüzyıla yaraşır, eşitlikçi, özgürlükçü, adil ve çevreci olan, sermayenin diktatörlüğüne hayır! diyen bir düzen için sivil, barışçıl bir başkaldırıdır öfkelenmek” diyor.
 
***
 
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, Hessel’in gençlere seslenişi ile bu haftaki yazımı sonlandırıyorum:
- “Bu dünyada katlanması mümkün olmayan şeyler vardır. Bunları görmek için iyi bakmak gerekir. (…) En kötü tavır kayıtsızlık, ilgisizliktir. ‘Elimden bir şey gelmez, ben kendi işime bakarım’ demektir. Eğer böyle davranırsanız, insanlığı oluşturan ‘temel değerler” den birini yitirirsiniz; “öfkelenme yeteneği’ni!”
- “Ben yaptım oldu!”, “Kanun benim!” anlayışıyla ülkeyi yönetenlere karşı, kuşkusuz yasal çerçevede kalarak “eylemler” yapılmalıdır.
* Yani özetle, Stefane Hessel - “Belirleyici olan eylemdir!” diyor.