ensarilyasoglu@gmail.com
Hayatın Sesi Televizyonu, RTÜK'ün ardı arkası kesilmeyen cezalarıyla karşı karşıya kalıyor. Sadece haber yaptığı için Evet, sadece haber yaptığı için!... Amaç tek cümle ile söylersek, Hayatın Sesi Televizyonu'nu kapatmak. Peki neden? Neden Hayatın SESİ'ne tahammül edilemiyor? Çünkü: Hayatın Sesi Televizyonu; grevdeki işçinin, ürünü elinde kalan üretici köylünün, kredi borcu yüzünden nefes alamaz hale getirilen küçük esnafın SESİ olduğu için, taleplerini dünya aleme duyurduğu için kapatılmak isteniyor. Yalnızca bu kadar da değil, milyonlarca işçinin, üniversiteli gencin, şiddet gören kadının, geleceği elinden alınan çocuğun SESİ olduğu için kapatılmak isteniyor.
Her türlü yolsuzluğa, yoksulluğa, hırsızlığa, arsızlığa, yüzsüzlüğü, asalaklığa karşı çıktığı için SESİ susturulmak isteniyor. Yağmalanan, kirletilen, zehirlenen doğanın; Kazdağları’nın, Cerrattepe’nin, kir, zehir akıtan Ergene’nin, Menderes’in, balığa hasret bırakılan denizlerin SESİ, soluğu, çığlığı olduğu için susturulmak isteniyor.
İfade özgürlüğünün, halkın haber alma hakkının, örgütlenme özgürlüğünün ve bu taleplerle mücadele edenlerin SESİ olduğu için, yanında durduğu için hedef haline getiriliyor. Hukukun, demokrasinin, bağımsızlığın, insan hakları değerlerinin savunucusu olduğu için; bağımsız, demokratik Türkiye mücadelesini verenlerin safında yer aldığı, onların haberlerini ekranlarına taşıdığı için susturulmak isteniyor.
Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, tutsaklığa karşı özgürlüğü, köleliğe karşı yurttaşlığı savunduğu için SESİ kısılmak, kesilmek ve susturulmak isteniyor.
Siyasigericiliğe karşı, siyasidemokrasiyi savunduğu için hedefe konulup, yok edilmek isteniyor.
Ama nafile… Hayatın SESİ’ni susturamayacaksınız. Çünkü ‘Hayatın Sesi’, hayatın SESİ olduğu için susturamayacaksınız.
Bu ülkenin bağımsızlık isteyen ruhunu, özgürlük isteyen hayalini, bağımsızlık ve demokrasi isteyen inancını, sosyalizm isteyen bilincini yok edemediğiniz sürece, Hayatın SESİ’ni susturamayacaksınız.
Dağlarda esen rüzgarları, denizlerden kıyılara savrulan dalgaları, yeryüzüne bereket saçan yağmurları, karanlığa parçalayan şimşekleri yok edemediğiniz sürece Hayatın SESİ hep devam edecek.
Bu ülkenin aydınlarını, gençlerini, düşünen insanını yok etmediğiniz sürece Hayatın SESİ devam edecek.
İnsanoğlunun yaratıcılığını, emeğin üretkenliğini, sanatın güzelleştiriciliğini, halkların gelecek özlemini, birleşik mücadeleye yönelimini engelleyip, susturamadığınız sürece Hayatın SESİ devam edecektir.
Birleşerek, sahiplenerek, karşı durarak bu saldırıyı; Hayatın SESİ’ne yönelen bu saldırıyı, durdurmak için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Hayatın SESİ Televizyonunu kapatarak, Hayatın SESİ’ni susturmak isteyenlere son sözümüz; ‘Hayatın Sesi’, hayatın SESİ’dir, onu, “havuzlara” sığdıramayacaksınız. O, okyanusları hayal etmeye, okyanuslara yelken açmaya, özgürlük yolculuğunu sürdürmeye devam edecektir.
Hayatın geleceğe akışı; bütün engellerinizi, bütün siyasigerici manevralarınızı, yasakçı ve yasaklayıcı tutumlarınızı eninde sonunda, ama mutlaka birer birer parçalayarak insanlığın özgürlüğüne doğru ilerleyecektir.
