havadurum

"MEB çocuklarımıza 12 yıl zarar verdi"

223

 MEB tarafından 2005 yılında İlkokullarda dik temel yazı yerine el yazısına geçilmişti. Bu yıl yapılan açıklama ile tekrar dik temel yazıya geçileceği belirtildi. Eğitim İş Çanakkale Şubesi tarafından yapılan açıklamada 2005 yılında el yazısına geçiş uygulamasında birçok kurum ve kuruluşun uyarmasına rağmen el yazısı uygulamasına geçilmesi ile binlerce çocuğun zarar gördüğü ifade edildi. Eğitim Açıklamada Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, tarafından ‘İlk Okuma ve Yazma Eğitimi Bilgilendirme Toplantısı’nda yazma eğitiminde gelecek yıl, bitişik el yazısıyla öğretim yerine dik temel harflerin kullanılacağını’ açıkladığı ve ‘Çocuklarımıza okumayı ve yazmayı sevdirmemiz lazım’ denildiği belirtildi. Toplantı sonrasında Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından Yılmaz’a dik temel harflerin olduğu, geçmişte sınıflarımızda kullandığımız, yeşil renkli yazı tahtası hediye edildi. Neden etkileşimli tahta hediye edilmedi? Bu hediye, ilkokul birinci sınıfların, kas ve parmak gelişimleri açısından, yazı tahtalarının tebeşirli olmasının öneminin de bakanlık tarafından fark edilmesi ümidimizi tekrar canlandırdı. Buraya kadar, Milli Eğitim Bakanlığı, 12 yıl süren bir yanlışı noktalayarak doğru bir karar almış gibi görünüyor” ifadelerine yer verildi.   


“Çocuklarda okul korkusu oluştu”
Veliler ve öğrencilerin uygulanan yazı sistemi ile büyük zorluklar yaşadığı vurgulanarak; “2005 yılında birleşik eğik el yazısı kararı alındığında tüm eğitim bilimciler, STK’lar, öğretmenler bu uygulamanın yanlış olduğunu söyledi. Ancak bakanlık bildiğini yaptı. 12 yıllık süreçte birleşik eğik el yazısı eğitimi alan çocuklarımızın neredeyse tümünün yazıları bozuldu, okuldan uzaklaştı. Veliler ve öğrenciler kâbus dolu günler geçirdi. Okula ilk adımını atan çocuklarımıza en kolaydan başlamak gerekirken en zor olanı dayattık. Çocuklarımızda başaramama nedeniyle okul korkusu oluştu. Öğretmenler öğrencileri zorladı. Birinci sınıfta öğrettiğimiz birleşik eğik el yazısı üçüncü dördüncü sınıfta dik temel yazıya dönüştü. Dik temel yazı eğitimi almayan öğrenciler çelişkiler içerisinde ne yapacaklarını şaşırdı ve yazıları bozuldu. Tüm bunlar yaşandıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları ve akademisyenler çıktı birleşik eğik el yazısının zorluklarından bahsetti. 90’lı yıllarda gelişmiş ülkelerde klavye temelli eğitime geçildiğinden bahsedildi. Sayın Bakan “çağa ayak uydurmak gerekir” dedi. Dik temel yazının daha kolay öğrenildiğini, yapılan araştırmalara katılanların yüzde 99,3’ünün birleşik eğik el yazısına karşı görüş bildirdiklerini anlattı. 12 yıl boyunca yaklaşık 15 milyon çocuğumuz bu zorlu kulvarda koşturuldu. Özgüvenleri yok edildi. Okul iklimi bozuldu. Öğretmen, öğrenci ve veliler mutsuz edildi. OECD, PISA 2015 ‘Öğrenci Refahı’ Raporunda öğrencilerimiz son sırada yer aldı. 12 yıl boyunca, 15 milyon öğrenciye yapılan bu olumsuz uygulamanın sorumluları kim ya da kimlerdir? Eğitim bilimcileri dinlemeyen, çocuklarımızın iyi eğitim almasını engelleyen dönemin karar vericilerinden bir hesap (görüş) sormak gerekmez mi? Birleşik eğik el yazısının bu kadar olumsuzlukları bilinmesine rağmen neden 12 yıl boyunca çocuklarımıza dayatıldı?” Denildi.  
 
“Uyarılara aldırış edilmedi”
Gerçekleşen uygulamaların MEB’nın yetersizliğinden kaynaklandığı belirtilen açıklamada; Hayata geçirdiği her uygulamada, eğitim uzmanlarının, bilim insanlarının ve sendikaların uyarılarına kulak tıkayan, görüşlerini sormayan Milli Eğitim Bakanlığı, beceriksiz politikalarıyla çocuklarımıza zarar vermeye devam etmektedir. En son el yazısından vazgeçme örneğinde de bir kere daha gördük ki Milli Eğitim Bakanlığı, bakanlık uzman ve personellerinin, bilim insanlarının, sendikaların ve en önemlisi eğitimcilerin görüşlerini almak yerine bir kaç vakfın adeta direktifleri doğrultusunda iş görmektedir. İyi hazırlanmış bir plan, program ve uygulama ile el yazısı uygulamasından vazgeçilmeli, ayrıca okuma yazma eğitiminde 2005 öncesinde olduğu gibi tümden gelim yöntemine dönülmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı kaş yaparken göz çıkaran bu tür uygulamalardan bir an önce vazgeçmelidir” açıklaması yapıldı. 
(Seçkin Sağlam)
Paylaş