havadurum

"Nuriye ve Semih'i kaybetmekten endişeleniyoruz"

238

 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası çıkartılan KHK’lar ile ihraç edilen ve işlerine iade edilmek amacı ile açlık grevine başlayan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın yaşamlarının risk altına girdiği açıklandı. Eğitim Sen Çanakkale Şubesi tarafından yapılan açıklamada, 189 gündür açlık grevinde bulunan Gülmen ve Özakça için; “Nuriye ve Semih’i kaybetme ile yüz yüzeyiz” denildi. Hazırlanan 10 sağlık raporunun 8’inde hayati tehlikeye dikkat çekilirken, AHİM tarafından yalnızca Sincan Cezaevi Kampus Hastanesi ve Numune Hastanesi raporlarının esas alınmasının manidar olduğu ifade edilen açıklamada; “AİHM kararını gözden geçirmeli, bir süredir siyasi iktidarı rahatlatmaya yönelik taraflı kararlarından ve tutumundan vazgeçmelidir” denildi. 

 
“AHİM, olumsuz bir durumun yaşanması halinde suç ortağı olacaktır”
Sendika üyeleri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlık grevi direnişlerinde kritik eşiğin aşılarak yaşamlarının büyük bir risk altına girdiği belirtilen açıklamada; “Nuriye ve Semih’i kaybetme ile yüz yüzeyiz. Bizler yaşamaları ve diğer ihraç edilen tüm kamu emekçileri gibi her iki üyemizin de işlerine geri dönmeleri için mücadele ederken iktidar ve iktidara bir şekilde destek olan kesimler ölüm üzerine politika yapıyorlar. Bu anlamda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında “Hayati tehlike doğuracak ciddi ve onarılamaz hasar riski oluşmadığı” kararı ne hukuki, ne de insanidir. AİHM’in, ihraçlara ilişkin yapılan başvuruları bir iç mekanizma olarak tanımladığı OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunu işaret ederek reddetmesi ne kadar siyasi bir karar ise bu karar da o kadar siyasidir. AİHM, kuruluş değerlerine ve amacına gölge düşüren bir karar almıştır. AHİM, olumsuz bir durumun yaşanması halinde suç ortağı olacaktır” denildi. 
 
“AHİM taraflı kararlarından vazgeçmelidir”
Telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan önce Gülmen ve Özakça’nın işlerine iade edilmeleri gerektiği belirtilen açıklamada; “Bu süreçte hazırlanan 10 sağlık raporunun sekizinde hayati tehlikeye dikkati çekilmesine rağmen AİHM’in sadece Sincan Cezaevi Kampus Hastanesi ve Numune Hastanesi raporlarını esas alması manidardır. AİHM kararını gözden geçirmeli, bir süredir siyasi iktidarı rahatlatmaya yönelik taraflı kararlarından ve tutumundan vazgeçmelidir. Hükümet, sağlıklı biçimde yaşamlarına devam edebilmeleri için hiç gecikmesizin, derhal harekete geçmelidir. İşe iade talebiyle açlık grevine başlayan ve sağlık durumları kötüleşen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın tutukluluk halleri derhal sonlandırılmalı, telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan, bir an önce görevlerine iade edilmeleri sağlanmalıdır. Giderek içine sürüklendiğimiz bu karanlık girdaptan kurtulmak için OHAL ve KHK rejimine derhal son verilmelidir. KHK’lar iptal edilmeli, ihraç edilenler ve açığa alınanlar bütün haklarıyla birlikte işlerine iade edilmelidir. Aksi halde gelişebilecek tüm olumsuzluklardan hukuk dışılığı ve keyfiyeti OHAL, KHK’lar yoluyla bir yönetim biçimi olarak hayata geçiren, “yaşamı ve yaşatmayı” değil kendi siyasal amaçlarını önceleyen AKP iktidarı ve aynı doğrultuda hareket edenler sorumlu olacaktır. Bizler, ihraç edilen kamu emekçileri işlerine iade edilinceye kadar mücadelemizi kesintisiz olarak sürdürmeye devam edeceğiz” denildi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş