havadurum

"Parlamenter sistemi güçlendirmeliyiz..."

339

 Çanakkale Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası üyeleri, dün Marina restoranda düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Çanakkale Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Ali Demir’in düzenlediği toplantıya Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile Çanakkale Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürü Hayati Gürses de katılım gösterdi. Çanakkalelim şoför esnaflarının sorunlarının konuşulduğu toplantıda konuşan Çanakkale Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası Başkanı Mehmet Ali Demir, şoförlerin çeşitli sorunlarını dile getirdi. Şoförlerin kullandıkları akaryakıttan alınan ÖTV vergisini gündeme getiren Demir; “İki Çanakkale Milletvekilimize bir dosya verdik. Bu dosyaların içerisinde halk otobüslerinin KDV’si, toplu ulaşım için mazot alımımızda vergi indirimi gibi konular vardı. Sağ olsun ikisi de ilgilendiler. Bülent Turan’ın danışmanı geri döndü, dosyayı gereken yerlere ilettik, takibini yapacağız dedi. Yine Vekilimiz Muharrem Erkek’e dosyayı verdik, o da geçen hafta mecliste kanun teklifi verdi. KDV ve ÖTV’siz mazot alımı ile ilgili bir kanun teklifi verdi. Sonrasında kendisi ile görüşmemizde iyi gelişmelerin olduğunu söyledi. Yatlara süresiz olarak sıfır KDV getiriyorlar, ama beyaz eşyada 30 Nisan diyorlar. Bize gelirsek, zaten bize hiç yok. Esas bizim akaryakıtımızı düşürmeleri gerekiyor. Çünkü nakliyesinden ulaşıma kadar her şeyde fiyat düşecek o zaman. Böyle olunca da sebzesinden eşya fiyatlarına kadar hepsi düşecek” dedi. 


“Hakkımızı arayacağız”
Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifinden alınan kredilerde yaşanan sorunları da dile getiren Demir, şoför esnafına haksızlık yapıldığını dile getirerek; “Esnaf Kefaleten kredi çekilirken bize haksızlık yapılıyor. Biz kredi çekiyoruz, bizim araçlarımıza el konuyor. Bizde iki kefil ve bir tane de taşınmaz isteniyor. Peki emlakçıların neyi var, çay ocaklarının neyine el konuyor? Pazarcı esnafının neyi var ki, neyine el koyuyorsunuz? Bizden kefil isteniyorsa, aracımıza el koymayın. Bursa’da, Balıkesir’de araştırdım. 15 milyarlık kredi alıyoruz aynı muamele, 150 milyarlık kredi alıyoruz, aynı muamele. Bunun da takipçisiyim ve sonuna kadar bununla uğraşacağım. Geçen hafta genel kurul oldu ve orada bunu dile getirecektim. Sayın Esnaf Başkanımız rica etti, ben bunu halledeceğim dedi, Ejder Başkanımıza telefon açtı ve Ejder başkanımız da tamam dedi. Eğer ki kredi çekimlerinde aynı işlem olursa bana telefonla bildirin. Hakkımızı arayacağız” dedi. 
 
“Kesinlikle ayrışmaya müsaade etmeyin”
Çanakkale’deki şoför esnafının sorunlarını çözebilmek adına çok sayıda adım attıklarını dile getiren Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, her zaman şoför esnafının yayında olduklarını ifade etti. Başkan Gökhan toplantıda yaptığı konuşmada 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan Anayasa referandumuna da değindi. 16 Nisan’a kadar yaşanacak olan süreçte insanların birbirine düşman gibi davranmaması ve ayrışmaya izin verilmemesi gerektiğini ifade eden Gökhan; “Bir referandum var ve ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ diyen her kim olursa olsun bu ülkenin evladı. Kesinlikle ayrışmaya müsaade etmeyin. Çevrenizdeki insanlarla, ‘Evet’ ya da ‘Hayır’ diyenlerle asla ve asla düşmanlık derecesinde yaklaşmayın. Çünkü bunun 17 Nisan’ı da var. 17 Nisan’da yine yüz yüze bakacağız. Eğer bu süreçte birbirimizi kırar, döker, düşman beller, ona hatta silah çeker, sopa vurursak, 17 Nisan sabahı yüz yüze bakamayız. Sonuçta bu bir referandum. Referandumda bize sunulan Anayasa değişikliğinin bu ülkenin yararına olup olmadığını ya da ilerisi için riskler taşıyıp taşımadığını irdeleyip, dinleyip karar vereceksiniz. Yani kendi iradenizi kullanacaksınız. Mutlaka ve mutlaka oy kullanmaya gitmelisiniz. Vatandaşlık görevinizi yapmak zorundasınız. Ama özellikle şunu rica ediyorum, 16 Nisan’a kadar şartlanmadan, herhangi bir siyasi görüşü içinizde tutmadan, bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bugün herhangi bir iktidar, yarın da herhangi bir başka bir iktidarın geleceğini de unutmadan, böyle bir sistem değişikliğinin ülkeye risk getirip getirmeyeceğini, ya da dönülmez bir noktaya getirip getirmeyeceğini incelemenizi istiyorum” dedi. 
 
Gökhan Azerbaycan’ı örnek gösterdi
Anayasa paketini değerlendiren Başkan Gökhan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in karısını birinci yardımcısı yapmasını örnek gösterdi. Başkan Gökhan; “Bir yasalar var, bir de Anayasa var. Anayasalar, toplumsal sözleşme demektir. Bu ülkedeki her siyasi görüşten, her etnik kökenden insanlar, her dini inançtaki insanlar, her cinsiyetten insanlar, hepimiz, bizler oturup bir sözleşme yapıyoruz. Yani böyle yönetelim diyoruz. Dolayısı ile bu sözleşme uygun mudur? Bu şartlar bize elverişli mi? İstiklal savaşında ve daha sonraki süreçte mücadele veren, bu ülkenin kurulması, oturması için mücadele edenlerin düşüncesine uyuyor mu, dünyaya uyuyor mu diye düşünmeliyiz. Bu konuda bir örnek vereyim. Dün, Azerbaycan Başkanı Aliyev, ne yaptı? Karısını birinci başkan yardımcısı yaptı. Bu ne demek? Aliyev’e bir şey olursa o hanımefendi o ülkeyi yönetecek demek. Hanımefendinin bu noktadaki kapasitesi nedir? Biliyor muyuz?  Bilmiyoruz. Seçildi mi? Hayır. Şimdi ben vekillerimi belediye meclisi üyeleri arasından atıyorum. Niye? Çünkü onlar seçilmiş olan arkadaşlarımız. Şimdi bana böyle bir yetki verdiler ve ben de yarın sabah Hale Hanımı başkanvekili olarak atadım. İçinizden aferin diyecek olan var mı? Yok. Dememelisiniz de” dedi. 
 
“En büyük risk”
Anayasa değişikliği paketinde yer alan maddeleri de değerlendiren Başkan Gökhan; “Bu Anayasa değişikliğinin en temel iki riski var. Birincisi, Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olacak. En büyük risk. Neden? Çünkü parti genel başkanı olan Cumhurbaşkanı seçimlerde yüzde 50-60 oy alabilir. Geri kalan yüzde 50-40, farklı siyasi görüşten olan insanlar nasıl bu Cumhurbaşkanının tarafsız olabileceğine inanır. Yani ülke sıkıştığında Cumhurbaşkanının tarafsız olması çok büyük bir garantidir. Hatırlayın rahmetli Süleyman Demirel ne mücadeleler yürüttü zamanında, ama Cumhurbaşkanı oldu, saygınlık kazandı. Niye partisinden istifa etti. Özal döneminde neler oldubitti, Cumhurbaşkanı oldu, herkes saygı gösterdi. Abdullah Gül, o da bu siyasi partinin içerisindeydi, ne oldu siyasi görüşünü de biliyoruz, ama ona da tarafsız gözü ile baktık” dedi. 
 
“Çanakkale’yi kim yönetecek?”
Referandumdan ‘Evet’ çıkması durumunda yaşanacakları Çanakkale üzerinden örneklendiren Gökhan; “Şimdi bu sistem olursa Çanakkale’de ne olacak? Sayın Vali kimi temsil eder? Cumhurbaşkanını. Çünkü devleti temsil ediyor. Devleti temsil ettiği için arabasına Türk bayrağı takar ve Cumhurbaşkanının temsilcisidir. Şimdi öteki tarafa dönelim, Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı mı? Genel Başkanının Çanakkale’deki temsilcisi kimdir? İl Başkanıdır. Sayın Vali atanmış bir vekildir, İl Başkanı seçilmiş bir kişidir. İl başkanı, ilçe başkanı ve o partililer, kongrelerde genel başkanını seçer. Dolayısı ile il başkanının sözünden genel başkan etkilenir ve çıkamaz. Vali etkileyemez, çünkü emir altındadır, ama il başkanı değildir. E şimdi bu Çanakkale’yi kim yönetecek? Kime gideceğiz biz şimdi. O zaman Valiye gitmeyeceğiz, il başkanına gideceğiz. Hani çok başlılık kalkacaktı? Tam tersine çok başlılık gelecek ve bunun huzursuzluğunu tüm illerde yaşayacağız” dedi. 
 
“Nasıl olacak ve kim olacak?”
Cumhurbaşkanı yardımcılarının seçimle gelmesi ile ilgili pakette her hangi bir madde bulunmadığını ve önümüzdeki süreçte bunun büyük sorunlara yol açacağını ifade eden Gökhan; “Bir diğeri ise Cumhurbaşkanının yardımcısı seçimle gelmiyor. Şimdi Cumhurbaşkanı istediği kadar yardımcı atayacak, bir tanesi başyardımcı olacak ve seçilmemiş biri olacak. Nasıl olacak ve kim olacak? Cumhurbaşkanı olmak için şart var.   40 yaşını doldurmuş, yüksek eğitim görmüş kişilerden seçilir, ama başkan yardımcısı için böyle bir şart yok. İlkokul mezunu birisini bu yardımcımdır diye atadı ve o Cumhurbaşkanı rahmetli oldu diyelim. Hadi bakalım şimdi bütün o yetkiler, meclisi fes etme, KHK çıkartma yetkisi dahil bütün o yetkiler, ne idiği bilemediğimiz insana geçecek ve Anayasa yetkileri ile donatılmış bir insan bu ülkenin kaderine karar verecek” dedi. 
 
“Böyle bir yetki bir kişiye verilebilir mi?”
Pakette yer alan Cumhurbaşkanının Meclisi fes etme yetkisini de eleştiren Gökhan, halkın iradesin bir kişi tarafından fes edilemeyeceğini ifade ederek; “En önemli noktalardan birisi de şudur. Atatürk de bile olmayan yetkiler Cumhurbaşkanına verilecek. Bunlardan en tehlikelisi de meclisi fes etme yetkisi. Meclis kim? Bizim temsilcilerimiz. Hepimizin temsilcilerini fes etme yetkisi verilecek. Şuna lütfen yanılmayın, geçen gün Numan Kurtulmuş çıktı ve dedi ki, ‘Fes etme yetkisi yok’. Doğru yasada yazmıyor. Yenileme diyor. Yenileme ne demektir? Seçimler olur, hükümet kurulamaz, seçimler yenilenir. 7 Haziran’da da bu oldu. Hükümet kurulamadı ve seçimler yenilendi. Hükümet kurulsaydı, seçimler yenilenemezdi. Ama burada öyle denmiyor. Meclisi her herhangi bir zaman diliminde bir sıkıntı oldu diyelim, meclisi fes edebilecek. Böyle bir yetki bir kişiye verilebilir mi? Valiyi, Bakanı azledebilirsin, müsteşarı görevden alabilirisin, ancak meclisi, halk iradesini bir kişinin şartsız kararı ile yeniden seçime götürme yetkisi verilmemelidir. Cumhurbaşkanı yardımcısı istiyorsanız, yine bugünkü gibi meclis başkanını tarif etmelisiniz. Herkesin bir güvencesini sağlamak zorundasınız” dedi. 
 
“Milletvekilleri genel başkanlara değil, halka itaat etmelidir”
Anayasa değişikliğinin parlamenter sistemi güçlendirmek yönünde değiştirilmesi gerektiği vurgusunda bulunan Başkan Gökhan; “İngiltere’nin Anayasası 1295 tarihlidir. Macna Carte anlaşması vardır. Peki, o İngiltere Anayasasını bulabilir miyiz? Bulamazsınız, çünkü yazılı bir Anayasa yoktur. Ama İngiltere’nin bütün sistemi Macna Carte’ya dayanır ve hiç kimse ona karşı başka bir şey göstermez. İşte büyük devlet böyle olur. Büyük millet böyle olur. Ortak irademizi koyacağız ve herkes buna uymak zorunda. 1982 paçavra Anayasası kaç kere değişti? Değiştire değiştire delik deşik, paramparça oldu. Niye, çünkü kötü bir Anayasa. İhtilalin mecbur kıldığı bir Anayasa. Her tarafı bozuktu, ama o bozukluk bugünkü değişikliği getirmez. Tam tersine parlamenter sistemimizi güçlendirmemiz lazım. Milletvekillerimizi artık atama ile değil, sadece parti üyeleri ile de değil, seçmenlerin tercihleri ile belirlemek zorundayız ki, milletvekili parti genel başkanına biat etmesin. Kime etsin? Bize etsin, bizden korksun. Onun için bu sistem değiştirilmeden önümüze getirilen Anayasa değişikliği noktasında söylediklerimi bir düşünün ve ona göre kararınızı verin. Ben sonucun ‘Hayırlı’ olmasını diliyorum” dedi. 
(Atilla Akın)
Paylaş