havadurum

"Sadece bir özür bekliyoruz!"

1116

 Çanakkale’de yaşayan görme engelli vatandaş Tayfun Tezcan, geçen hafta ÇOMÜ Sürekli Eğitim Merkezi altında bulunan bir kafede arkadaşlarıyla birlikte güzel zaman geçirmek istedi.  Fakat iddialara göre, Tezcan burada hesabı ödemek istediği sırada mekan sahipleriyle talihsiz bir olay yaşadı. Kasada bulunan bir kadını görmediğini ve bu sırada baston yardımıyla kenara çekildiğini söyleyen Tezcan; “Arkadaşlarımızla tarihi bir mekan olan bu işletmede zaman geçirmek istedik. Fakat  hesabı ödemeye çalıştığım sırada, bastonla yürürken bir kadını gördüm ve çarpmamak için kenara çekildim. Tam özür dilemeye çalışırken kendisi bana hitaben talihsiz bir söz söyledi. Yanındakilere seslenerek, ‘Şuna çıkışı gösterin, şuna yolu gösterin’ dedi. Bu beni çok incitti ve kendimi bir eşya gibi hissettim. Ben orada kendisine bu tutumun yanlış olduğunu söyledim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla kadının mekan sahibi olduğunu öğrendim. Hiçbir kimsenin böyle bir tutuma hakkı olmayacağı gibi, orada bir mekanın temsilcisi iseniz, sizin bir müşterinize, bir engelli vatandaşa, bir insana bu şekilde davranma hakkını vermez. Kendisinden bu konuda özür bekliyoruz, bütün engelli arkadaşlarımız adına, bütün camiamız adına. Rencide olduğumu belirtiyorum, kendisinin gerekli yerlere resmi yollarla bildirdim. Basına aracılığı ile hassasiyeti yüksek olan kişilerin, gönlü güzel kişilere bu haberi duyurmak istedik” dedi. 

“Aynı hoşgörüyü karşımızdan bekliyoruz”

Çanakkale Altınokta Körler Derneği Başkanı Uğur Karabıyık ise yaşanan olay sonrasında dernek olarak konunun takipçisi olunacağını duyurdu. Karabıyık, yaşananlardan ötürü dernek olarak büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek; “Tayfun arkadaşımızın yaşadığı olay sonrasında büyük üzüntü yaşadık. Bir mekanda başına talihsiz bir olay gelmiş. Yaşadığı olayı kendisi anlattı. Ben şunu söylemek istiyorum, biz görme engelli vatandaşlarız. Yani kişileri ve yerleri görmemiz mümkün değil. Normal insanlar gibi göremiyoruz, dokunarak ya da bastonlarla hissederek nesneleri fark edebiliyoruz. Bu kusurlu bir davranış değil, bu doğamızda var. Bunun toplum tarafından hor görülmesi bizi rencide ediyor. Yani eğer işin tersini düşünecek olursak, bizde sokakta sürekli olarak her hafta baston kırıyoruz. Neden kırıyoruz, bir yere çarptığımız için değil maalesef, kafası meşgul olan ve elinde telefonla dolaşan toplumuzdaki insanların bastonumuza basması yüzünden bu durum gerçekleşiyor. Biz kimseyi hor görmüyoruz. Biz nasıl ki yanlış davranış olsa da rahatsızlığımızı dile getiriyorsak, bizim elimizde olmayan bir davranıştan ötürü hor görülmemiz hiç hoş değil. Biz bu kişilerden özür bekliyoruz, kendilerinden özür gelene kadar da bir şekilde kamuoyu yaratmaya devam edeceğiz. Toplumuzda sesimizi duyurmaya devam edeceğiz” dedi. 
(Şebnem Özer)
Paylaş