Eğitim-Sen Çanakkale Şubesi tarafından Köy Enstitülerinin 77’nci yılı nedeni ile düzenlenen etkinlikler kapsamında organize edilen “Eğitim ve Saldırılar” konulu panele katılmak amacı ile Çanakkale’ye gelen Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, geçtiğimiz hafta sonu panel öncesinde sendika üyeleri ile bir araya geldi. Halk Bahçesi’nde bulunan Perizat Cafe`de gerçekleştirilen buluşmaya Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca’nın yanı sıra, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Filiz Savaş ve Eğitim-Sen üyeleri katıldı. Burada açılış konuşmasını yapan Eğitim-Sen Çanakkale Şube Başkanı Filiz Savaş; “Köy Enstitülerinin temel amacı her zaman toplumu aydınlatmak ve ileriye taşımak olmuştur. Ve eğitim sisteminde önemli rol oynamıştır. Aradan 77 yıl geçmesine rağmen, aydınlanma geleceğine sahip çıkmıştır. Eminim bugün Köy Enstitüleri olsaydı durumumuz bu şekilde olmayacaktı. Eğitim Sen olarak biz referandum sonrası hayır demeye devam edeceğiz. Ayrıştırmaları bir kenara bırakıp, örgütlenme zamanıdır. Eğitim Sen’de örgütlenmek için gelin beraber çalışalım, ben değil biz olalım, güçlü olalım” dedi.
“Yaratılan baskı sürecine rağmen ülke hayır dedi”
Savaş’ın açılış konuşmasının ardından söz alan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca ise referandum süreci ile ilgili değerlendirmede bulundu. Toplumun yeni bir yönetime ihtiyaç duyduğunu söyleyen Karaca; “Başta eğitim alanı olmak üzere, toplumsal alanda olsun ve son referandum sürecinde hepimizin artık yeter dediği, kafasında onlarca soru işareti olduğu sorunları biliyoruz. Eğitim alanında 15 yıllık iktidarı sürecinde, uyguladığı adım adım laik, bilimsel eğitimi bitirme sistemi ve onun yerine ümmet modeli yaratmaya hizmet eden sisteme birlikte tanıklık ettik. Ülkede, özellikle bu referandum sonrası ortaya çıkan tabloyu AKP çok iyi değerlendirmelidir. Kutuplaştırma, kamplaştırma politikalarından hızla uzaklaşmak durumundalar. Biz Eğitim Sen olarak en başından beri bu yanlış politikalara karşı çıktık. 15 Temmuz süreci sonrasında kandırıldık dediler. Biz bu tablo içinde hiç hak etmediğimiz bir süreç yaşadık. Sanki Eğitim Sen ve KESK’liler bu sürecin sorumlusuymuş gibi, sanki demokratlar sorumluymuş gibi saldırı dalgası ve algı dalgası ile karşılaştık. Bu yaratılan baskı sürecine rağmen ülke hayır dedi. Eğitim-Sen bu `hayır’ın öncüleşmesinde en dinamik kesimlerinden biri oldu. Bu hep temsil ettiğimiz anlayışın sonucudur. Bütün toplumsal kesimler adına, çağdaş bir Türkiye yaratma adına Eğitim Sen’in hayır cephesi içerisinde en aktif şekilde yer aldı. Ortaya çıkan tablo gösteriyor ki bu süreçte yeni bir yönetim mutlaka çıkmak zorundadır. Böyle gitmez. Gitmeyecektir. Belki resmi belgelerle ortaya çıkan sonuç evet olabilir, ama toplumun yüreğinde ve vicdanında kazanan hayırdır” dedi.
(Burhan Mert Balcı)
