havadurum

"Türkiye, nefes alınamayacak coğrafyalardan biri haline getirilmektedir"

311

 CHP Çanakkale Milletvekili ve TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Muharrem Erkek, Türkiye’de artan hava kirliliği ve termik santrallerin buna etkisiyle ilgili meclise araştırma önergesi sundu.  TBMM meclisine sunulan önergede açıklamalarda bulunan Erkek; “Yaşadığımız yüzyılın en önemli sorunlarından birisi, hava kirliliğidir. Dünyada pek çok insan temiz havaya erişememektedir. Sağlık dünyası da hava kirliliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine dair çok sayıda bilimsel veri ortaya koymaktadır. Sadece çocuklar ve yaşlılar değil; hava kirliliğine maruz kalan herkesin kalp ve solunum yolu hastalıkları, felç, kanser ve benzeri hastalıklara yakalanma ve erken ölüm riski artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2012 yılında dünyada 8 milyon insanın erken ölümüne sebep olan hava kirliliği, kanserin en önemli çevresel nedenidir. “Açlığa 60, susuzluğa 6 gün dayanabilen insan; nefes almadan 1 dakika bile duramaz.” diyerek yola çıkan Temiz Hava Hakkı Platformu, doğa koruma ve sağlık alanında çalışan 18 Sivil Toplum Kurumunun bir araya gelmesiyle 2015 yılında kurulmuştur. Yaptığı çalışmalar, uzmanlık alanları nedeniyle yaşamsal öneme sahiptir. Yayınladıkları raporlar da bu konuya bilimsel açıdan dikkat çekmektedir. Temiz havaya erişim, ülkemiz için de en önemli sorunlardan biridir. Bu konuda sürekli yapılmaya devam edilen kömür ve linyit yakıtlı santraller, özellikle denetimsizlik ve koşulların uygun olmaması nedeniyle hava kirliliğinin hızla artmasına neden olmaktadır. Şu an Türkiye`de bulunan 39 kömür ve linyit yakıtlı termik santralle ek olarak 30 tanesi daha yapılmayı beklemektedir. Başka bir ifadeyle Türkiye, nefes alınamayacak coğrafyalardan biri haline getirilmektedir” dedi. 

 
“Herkes doğrudan yaşam riski taşımaktadır” 
Önergede Çanakkale’de bulunan termik santral sorununa değinen Erkek, “Homeros`un ünlü destanı İlyada`da "hayvanların anası, kaynağı bol, çok pınarlı" olarak geçen ve tarihinin Milattan Önce 7000`lere kadar gittiği bilinen Kaz Dağlarına ev sahipliği yapan Çanakkale bu konuda önemli bir örnektir. Çanakkale’de 11’i proje aşamasında, 2’si inşaat halinde, 3’ü ise aktif durumda olan termik santrallerin aynı anda faaliyete geçmesi halinde, hava kirliliğinin bu ilimizde yüzde 150 oranında; İstanbul’da ise yüzde 25 oranında artacağı tahmin edilmektedir. Ülkemizde ve bölgemizde yaşayan herkes doğrudan yaşam riski taşımaktadır” ifadesine yer verdi. 
 
“Her yıl 3 bin erken ölüm”
Termik santrallerin etkisiyle artış gösterten hava kirliliğinin getireceği sorunları paylaşan Erkek, ayrıca; “Termik santrallerle oluşan hava kirliği sadece sağlığın kaybına neden olmamakta, bununla birlikte ekonomiye olumsuz yük bindirmekte ve gelecek kuşaklara kötü bir ülke miras bırakılmasının yolunu açmaktadır. Sağlık ve Çevre Birliği’nin (HEAL) yaptığı çalışmaya göre de kömürlü termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği Türkiye`ye bugüne kadar her yıl 2.9 – 3.6 milyar Avro arasında sağlık maliyetine neden olduğu gibi, mevcut kömürlü termik santraller nedeniyle her yıl 3 bin erken ölüm, 637 bin 643 iş günü kaybı, 3 bin 823 yeni kronik bronşit vakası yaşanmıştır. Aynı zamanda tarım ve hayvancılık doğrudan olumsuz etkilenmekte, bu nedenle beslenme riski de söz konusu olmaktadır. Örnek vermek gerekirse Kaz Dağlarıyla birlikte, Edremit Körfez bölgesi zeytinyağları, zeytini, Bayramiç Beyazı, Ezine Peyniri gibi coğrafi işaretli pek çok ürün; kaliteli üretimi yapılan Çanakkale domatesi, kapya biber, şeftali, kiraz ve elma gibi ürünler de yok olacaktır. Ülkemizdeki illerin neredeyse tamamı, hava kirliliği yaşamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2016 yılı verilerine göre, havası temiz olan illerimiz sadece Artvin, Adana ve Tunceli’dir. Bu bağlamda; insan yaşamını, sağlığını, beslenmesini; ülke ekonomisini, tarım ve hayvancılığını doğrudan etkileyen hava kirliğinin nedenlerinin araştırılması, bu kirliliğe neden olan termik santrallerle ilgili önlemlerin alınması, geleceğe temiz bir miras bırakabilmek için dünya örneklerinin incelenebilmesi ve uzmanların görüşlerine başvurulabilmesi amacıyla meclis Araştırması açılmasını saygılarımızla arz ederiz” açıklamasında bulundu. 
(Haber Merkezi)
Paylaş