havadurum

"Türkiye'nin sorunu; demokrasi!"

312

 TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi ve CHP Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, Anayasa değişikliğinin 4’üncü maddesi üzerine önceki akşam CHP grubu adına söz aldı. “4`üncü madde mevcut Anayasa`mızdaki 77`nci maddede yeni bir düzenleme getiriyor” diyen Erkek, “Bizim Anayasa`mızın Üçüncü Kısmı`nın başlığı ‘Cumhuriyetin Temel Organları’dır. Hepimizin bildiği gibi yasama, yürütme ve yargıdan bahsediyorum. Ve 77`nci madde de ‘Yasama Organı’ bölümünde yer almaktadır. Ama lütfen 77`nci maddenin üçüncü fıkrasını okuyun, sizin getirdiğiniz üçüncü fıkra. Yürütmenin başı olacak cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili bir düzenleme getiriyor. Düşünebiliyor musunuz, yasama bölümünde yürütmenin seçimiyle ilgili bir hüküm. Yasa yapma tekniği açısından son derece ciddi bir hata” dedi.


“Yürütmenin başı, meclisi feshedebilecek” 
Erkek, söz konusu değişiklik ile birlikte, yürütmenin başının meclisi feshetme yetkisini eline aldığını vurgulayarak, “Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Merkezinin hazırladığı şubat 2016 tarihli çok önemli bir rapor var. Bu rapor hükümet sistemlerine göre parlamenter denetim yollarını anlatıyor. Anayasa Komisyonunda da bahsettim. Bu çalışmada başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistemde yasama organının yürütmeyi denetleme araçları demokratik ülke örnekleri üzerinden incelenmiş; Meclisimizin sitesinde var. Çok önemli bir rapor, bütün milletvekilleri mutlaka okumalı. Bu raporu okuduğumuz zaman, yüce Meclise sunulan bu değişiklik teklifinde yasama organının ne kadar denetimsiz bırakıldığı, ne kadar zayıflatıldığı açıkça görülecek değerli milletvekilleri. Bize sunulan teklif nasıl bir sistem öngörüyor? Başkanlık sistemi mi? Başkanlık sistemi olamaz çünkü başkanlık sisteminde çok iyi biliyoruz ki en temel kural -Burhan Kuzu Hocam da burada- Burhan Kuzu Hoca`mın kitabında da açıkça yazılı, başkanlık sisteminde ne yasama organı yürütmeyi azledebilir ne de yürütmeyi yasama organının feshedebilir. Böyle bir şey mümkün değildir ama mevcut pakette bunu getiriyorsunuz. Yürütmenin başı yaptığınız kişi hiçbir gerekçe göstermeden Meclisi feshedebilecek; Başkanlık sisteminde böyle bir şey mümkün değil” dedi.
 
Atatürk’lü örnek!
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Atatürk dönemine dönüyoruz; 1921, 1924 Anayasalarına dönüyoruz” dediğini ifade eden Erkek, “Hâlbuki 1921 Anayasası Mecliste yetkileri toplamıştır çünkü Millî Kurtuluş Mücadelesi yapılacak. Meclis hükümeti sistemidir. 1924 Anayasası`yla da parlamenter sisteme geçiş yaşanmıştır. Ne ilgisi var Sizin getirdiğiniz paketle ne ilgisi var? Atatürk dönemine dönmenize gerek yok değerli milletvekilleri. Mustafa Kemal Atatürk bize her zaman ‘Beni aşın, beni aşın; bana dönmeyin’ dedi. Bakın, ‘Kalıplaşmış bütün kuralları, doğmaları yıkın, aklın ve bilimin rehberliğinde çağdaş uygarlığı yakalayın’ dedi. ‘Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırın’ dedi. Atatürk dönemine dönelim mi? Çok kısa bir hikâye: Yıl 1931, Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı, tek parti, tek adam dönemi. Dikili kasabasına gidiyor. Onu bütün Dikili heyeti karşılıyor tabii ki. Karşılamayan bir tek kişi var, Dikili hâkimi. Hâkimi sevmeyen heyetten bir iki kişi hemen bunu Paşa hazretlerine gammazlıyor. Diyor ki: ‘Gazi Paşa hazretleri, bütün heyet burada, Dikili hâkimi gelmedi.’ Atatürk ‘Öyle mi? Gelmedi mi? O zaman biz hep beraber adliyeye gidelim, sayın hâkimin çayını içelim. İşte, cumhuriyetin hâkimi böyle olacak’ diyor. Bakın, yıl 1931. Yıl 2016, Saray`da yüksek yargı organlarının başkanları el pençe divan duruyor. İşte, Türkiye`yi getirdiğiniz nokta bu. İşte, Adalet Bakanının yargısı bu” dedi. 
 
“Demokrasi kültürünüz yoksa hiçbir sistem başarılı olamaz”
“Türkiye`nin sorunu hükümet sistemi sorunu değil. Türkiye`nin sorunu demokrasi sorunu” diyen Erkek, “Samimi olmak zorundayız. Bizim, millete karşı sorumluluğumuz var. Biz milletin haklarını korumak için bu yüce Meclisin çatısı altında görev yapıyoruz. Bizim sorunumuz sistem sorunu değil, bizim sorunumuz demokrasi sorunu. Demokrasi kültürünüz yoksa, uzlaşma kültürünüz yoksa hiçbir sistemde başarılı olamazsınız. Bakın, deniyor ki: ‘İstikrar, kalkınma’ İstikrar ve kalkınma arıyorsanız dünyada yönetilen ülkelere bakın, parlamenter sistemle yönetilen Avrupa`daki ülkelere bakın, bir de Latin Amerika`ya, Afrika`ya, Orta Asya`ya bakın. İstikrar ve kalkınma nerede? Seçilen Cumhurbaşkanı yeni bir fiilî durum yaratırsa, Anayasa`yı, hukuku yine tanımazsa ne yapacağız? Ona uygun bir paket mi hazırlayacağız, ona uygun yeni bir anayasa mı hazırlayacağız? Onun için, bu paket meşru değil. Yasama ve yargıyı ayak bağı olarak gören bir zihniyet, fiilî bir anayasasızlık ve hukuksuzluk dönemi yarattı. Bu paket yürürlüğe girerse siz aynı zihniyetin Anayasa`ya, hukuka saygı göstereceğini düşünüyor musunuz? O zaman siz Türkiye`de yaşamıyorsunuz. Başka bir dünyada yaşıyorsunuz. Bakın, gerçekleri görün. Bakın, bir ülkede ekonomi çökmüşse, adalet çökmüşse, insanlar mutlu değilse, milyonlarca insan açlık, yoksulluk sınırı altında yaşıyorsa, üniversite mezunları işsizse... Küçük çocuklara cinsel taciz dahi engellenemiyorsa yurtlarda, insanlar özgür değilse, gazeteciler cezaevindeyse zaten o ülkede demokrasi yoktur; bir demokrasi oyunu oynanıyordur, bir taklit vardır, onun için gelin demokrasiyi geliştirelim. Sizin derdiniz demokrasi olsaydı gerçekten, derdiniz demokrasi olsaydı gerçekten, on beş yıldır tek başına yönetiyorsunuz, 12 Eylül darbe hukukunu mevzuatımızdan arındırmadınız, Siyasi Partiler Kanunu`nu, Seçim Kanunu`nu değiştirmediniz, siyaseti demokratikleştirmediniz. Bunları yapmanız gerekirdi, bunları yapsaydınız, Türkiye`nin önünü açardınız. Onun için söylüyorum, bizim sorunumuz, hukuk devleti sorunu, demokrasi sorunu, özgürlük sorunu; bu paket değil bizim sorunumuz” ifadelerine yer verdi. 
(Haber Merkezi)
Paylaş