havadurum

"Demokratik parlamenter sistem HDP'siz gerçekleşemez"

1404

 24 Haziran’da gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı ve 27’inci Dönem Genel seçimlerine 3 gün kaldı. Birçok siyasi parti Cumhurbaşkanı adayı meydanlarda vaatlerini sıralarken, Milletvekili adayları ise çalışmalarına son hız devam diyorlar. Seçimlerde en çok gündeme gelen konuların başında ise Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Cumhurbaşkanı adayının tutuklu olarak seçimlerdeki yerini alması oldu. HDP, tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ile Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girerken, Milletvekili adayları ile Genel seçim çalışmalarını sürdürüyorlar. Seçim barajını aşıp, Meclise girmesi ile iktidar ve muhalefet dengesini değiştirecek kilit parti olarak görülen HDP, Çanakkale’de 4 Milletvekili adayı ile genel seçime giriyor. Milletvekili adayları Bülent Köreği, Adile Yalçın, Mustafa Bilgiç, Zübeyir Özkay, ilçe ilçe, köy köy gezerek vatandaşlara vaatlerini anlatıyorlar.  24 Haziran seçimlerine 3 gün gibi kısa bir zaman kala HDP İl Eş Başkanları Seza Kılıçbüyük ve Nevzat Kutluay seçim sürecini, tutuklu Cumhurbaşkanı adayları Selahattin Demirtaş’ı, meclise girmeleri ile yaşanacak değişiklikleri, ülke ve Çanakkale için vaatlerini gazetemiz Çanakkale OLAY’a anlattılar. HDP’nin parlamentoda olmasının ülke demokrasisi için bir zorunluluk olduğunu dile getiren Eş Başkanlar, HDP olmadan, demokratik kurallarla çalışan bir parlamenter sisteme geçişin mümkün olmadığını ifade ettiler. Çanakkale’de işsizlik başta olmak üzere birçok sorun bulunduğunu belirten Eş Başkanlar, Çanakkale’nin doğasının korunması için mücadele edeceklerini ve tarımsal gelişimi sağlamak için çalışacaklarını dile getirdiler. 

 
 
İşte HDP İl Eş Başkanlarının Gazetemiz Çanakkale OLAY’a yaptığı o açıklamalar; 
OLAY: Partiniz 24 Haziran seçimlerinde kilit parti gösteriliyor. Birçok çevre sizin parlamentoda olmanız gerektiğini söylüyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Eş Başkanlar: Öncelikle 24 Haziran seçimlerinin ortak vatanımız Türkiye için hayırlı uğurlu olmasını, huzur içinde ve adil olarak geçmesini dilediğimizi belirtmek isteriz. Maalesef kaybetme korkusuna düşmüş iktidar, hem seçim hem sandık güvenliği konusunda bizleri ciddi olarak kaygılandırıyor. Bir yandan hiçbir demokratik ülkede yapılamayacak vahimlikte (ve hatta gülünçlükte) açıklamalar yapıyor, diğer yandan ülkenin her yerinde bizim ve tüm muhalefetin seçim çalışmalarına saldıran güruhlara göz yumuyor. Ne olursa olsun kaybediyorlar ve kaybettiklerinin farkındalar. Tüm hırçınlıkları da o yüzdendir. Bizim kilit parti olmamız yeni değil elbette. Ama parlamentoda olmamız sadece bir matematik gereklilik değil. HDP’nin olmadığı bir parlamento, sadece AKP çoğunluğu sağladığı için değil, barışın, doğanın, emeğin ve kadının haklarının da olmadığı bir parlamento olduğu için demokratik bir zorunluluktur. Böyle bir parlamentonun ülkenin sorunlarını çözemeyeceği çok açık.
 
“HDP’siz bir 25 Haziran demek, çok daha kötü bir Türkiye demek”
OLAY: Ülkenin sorunlarını HDP çözebilir mi?
Eş Başkanlar: Ülkemizin yapısal sorunları var, dünyadan kaynaklı sorunları var ve nihayet bu iktidarın önümüze yığdığı sorunları var. Bu iktidar çok büyük ve etkileri sadece bugünleri değil, gelecek kuşakları da vuran sorunlar biriktirdi. Bu yüzden HDP kolay reçeteler vermiyor. Diyoruz ki iktidarın bizi getirdiği bu noktadan nefes alabileceğimiz, demokratik kurallarla çalışan bir parlamenter sisteme geçiş ilk çözüm adımıdır ve bu HDP’siz asla gerçekleşemez. Bunun bütün muhalefet de farkında aslında. HDP’siz bir 25 Haziran demek, çok daha kötü bir Türkiye demektir. Elbette Türkiye’nin en aydınlık, en donanımlı ve en cesur kadrolarını barındırıyor partimiz. Dünyayı ve Türkiye’yi doğru okuyan, yıllardır her alanda mücadele etmiş, deneyim ve bilgi biriktirmiş, bütün bunları yaşarken sistemin gadrine uğramış insanlar toplandı HDP’de. Kadrolarımız kendi dünyalıkları için değil, yaşanabilir bir dünya için yaşadıklarını defalarca kanıtladı. Üretenlere sadaka veren bir iktidar değil, üretenlerin iktidarı olacaktır HDP iktidarı.
 
 
“Çanakkale’de en doğamız saldırı altında” 
OLAY: Çanakkale’nin sorunlarını nasıl görüyorsunuz? Çanakkale için neler vaat ediyorsunuz?
Eş Başkanlar: Çanakkale ülkemizin birçok iline göre daha iyi bir durumda gibi görünebilir. Gerçek tam da böyle değil. Birçok konuda Çanakkale sorunlarla boğuşuyor. En temel konu bizce Çanakkale’nin doğası. Çanakkale’de Kaz Dağı, Atikhisar Barajı, Sarı Çay, ormanlarımız, sahillerimiz, zeytinliklerimiz, tarımımız, kısaca doğamız saldırı altında. İktidarın köprü, otoyol, kirli sanayiler, enerji, madencilik, kentsel dönüşüm gibi gerekçelerle doğayı tahrip eden müdahalelerine kesinlikle izin vermeyeceğiz. Altın şirketlerine karşı doğayı, toprağımızı ve suyumuzu savunacağız. Çanakkale’nin temel sorunlarından bir başkası, tarımın getirildiği durumdur. Köylümüzün hali; AKP’nin küçük üreticiyi değil, büyük sermayedarı tercih etmesindendir. Yerel tohumu, geçimlik tarıma dayalı temiz sanayileşmeyi ve destekleyerek köylümüzü çaresizliğin ellerine teslim etmeyeceğiz. Köylerimizi modern, canlı yaşam ve üretim merkezleri haline getireceğiz. Yine işsizlik gençlerimizin en önemli sorunlarından birisidir. Fabrikalarımızı kapatan, üretime dayalı ekonomi politikasını terk eden AKP’nin aksine Çanakkale’nin potansiyelini herkese iş ve ekmek için harekete geçireceğiz. Bir kent esnafıyla canlanır. Çanakkale esnafını AVM ve borç baskısına terk etmeyeceğiz. Canlı ve üretken bir ekonomi için küçük esnaf ve sanatkarı destekleyeceğiz. Yeşil alanlarımızı ve kıyılarımızı tahrip eden plansız kentleşmeye son verecek; insani gelişmeye, yaşam kalitesinin artmasına önem vereceğiz. Yanlış yapılaşma politikalarının yaratacağı imar rantı, nüfus baskısı ve doğa katliamını durduracağız. Eğer bu şehir, AKP’nin planladığı gibi (gelişme yerine) “şişerse”, trafik sorunu içinden çıkılmaz hale gelecek. Sermayenin ihtiyaçlarını değil, insanı merkeze alan bir ulaştırma politikası geliştireceğiz.

“Sarayı ‘Kadın Bakanlığı’ yapacağız”
Kadınlar ve çocuklar bu iktidar döneminde yaşamadıkları kadar zulüm yaşadılar. Taciz, tecavüz, istismar ayyuka çıktı. Kadın olmak bizatihi aşağılandı. Taassubun en koyusu kadınların hayatını cehenneme çevirdi. Sarayı hayatın yarısı olan kadınlar için Kadın Bakanlığı yapacağız. Bütün Türkiye’yi ilgilendiren önemli konulardan birisi de idari sistemimizdir. Katı merkezi yapı yereli boğuyor. Demokrasi tabana ve yerele dayanan bir sistemdir. Bütün kararların tepeden verilmesi ise vahim sonuçlara yol açıyor. Çanakkale için de bu böyle. Madencilik izinlerinden kentlerin ranta açılmasına kadar, köprüden termik santrallere kadar bir çok karar Çanakkale’de halkın katılımıyla mı karara bağlandı? Çanakkale’yi ilgilendiren kararları Ankara’da, tepeden değil; bütün Çanakkalelilerin katılımıyla, burada alacağız. Yerel demokrasiyi güçlendireceğiz. Bizden kimse ‘Çılgın Projeler’ beklemesin. Reel üretime dayanmayan, israfa ve müteahhit merkezli beton ekonomisine son vereceğiz. Yüzlerce metrelik gökdelenlerimiz oldu ama tarımımız battı. Köprüleri Deli Dumrullar’a yaptırırsanız buradan gelişme değil, soygun çıkar. Bizim iktidarımızda binalardan çok, insani gelişme endeksi yükselecek.
 
OLAY: Israrla barış diyorsunuz. Çanakkale de “Barışın Kenti” olarak tanınıyor.
Eş Başkanlar: Şehrimiz, Troya ve Çanakkale Savaşı gibi iki büyük savaş yaşamış. Her iki savaşta da Anadolu halkları işgale karşı birleşmişler, birlikte yaşamak için birlikte ölmesini bilmişler. Bugün bize bıraktıkları en değerli miras, eşit vatandaşlar olarak birlikte yaşamak, birlikte mücadele etmektir. Ama her 18 Mart törenlerinde bu kenti kutuplaştıran bir dil kullanan AKP, işte bu mirası anlamamış, tarihimizden hiçbir ders almamıştır. Birlikte yaşamak isteyen halkların tek seçeneği barıştır. Oysa bugün barış demek bile yasaklı hale getirildi. Çanakkale gibi ülkemizin de bir “barış yurdu” olması için; ayrımcı, ötekileştirici, tekçi iktidarın diline karşı; buluşturan, kaynaştıran, çoğulcu barış dilini herkesin konuşması gerekiyor. Çünkü barış ve demokrasi ayrılmaz kavramlardır. 
 
OLAY: Son olarak seçmenlere mesajınız nedir?
Eş Başkanlar: Tek adam rejimini sona erdirmek için yola çıkan bütün muhalefet adaylarına başarılar diliyoruz. Türkiye daha iyisine layıktır ve başaracaktır. Biz gönlünde adalet duygusu aklında özgürlük olan herkesin bir oyunu partimize, bir oyunu da Sayın Selahattin Demirtaş’a vermesini istiyoruz. Bütün Çanakkale Halkına saygılarımızı sevgilerimizi sunuyoruz.
(Seçkin Sağlam-Eren Aşnaz)
Paylaş