havadurum

"Destekler artırılmalı"

1370
Ziraat Mühendisleri Odası Tarımsal Öğretimin 177`nci yılında tarım tarihi ve önlemlere ilişkin açıklama yaptı. Türkiye`de ilk tarımsal öğrenimin 1846 yılında İstanbul Yeşilköy`de Ayamama Çiftliği’nde açılan Ziraat Mektebi’nde başladığına dikkat çekilen açıklamada Cumhuriyet`in ilk 50 yılında ülke politikası olarak öne çıkan tarım reformu ile ziraate gereken önemin verildiği ifade edildi. Türkiye`de Ziraat 47 üniversitede yaklaşık 11 bin öğrencinin Ziraat Mühendisliği öğretimine devam ettiği belirtilen açıklamada, istihdam sorununa dikkat çekilerek, " Ziraat Mühendislerinin en fazla istihdam edildiği İl Tarım ve Orman Müdürlüklerine neredeyse son iki yıl atama yapılmamıştır. Tarım sektöründeki zayıflama ve istihdam sorunları, Ziraat Fakültelerini tercih eden öğrenci sayılarının da giderek düşmesine neden olmaktadır" sözlerine yer verildi.
 
"Devlet-tarım ilişkisinin yerini sermaye-tarım ilişkisi aldı"
Kooperatiflerle devlet arasındaki organik bağın kopartıldığı belirtilen açıklamada, "Türkiye`de 1980`li yıllarda uygulanan IMF-Dünya Bankası patentli programlarla kamunun destekleme alımları, girdi ve kredi sübvansiyonlarından oluşan rolü küçültüldü. Devlet-tarım ilişkisinin yerini sermaye-tarım ilişkisi almaya başladı. Kamu, çiftçilere girdi sağlama ve ürün ticaretini düzenleme alanlarından çekildi, kooperatiflerin devletle olan organik ilişkileri kopartıldı" sözlerine yer verildi.. 
 
"Mazot 1 yılda 3 kat arttı"
Açıklamada girdi maliyetleri karşısında üreticinin ezildiğine dikkat çekilerek, "2022 yılında Türkiye tarımındaki en önemli gündem maddelerini döviz kurlarındaki aşırı yükselişler, gübre, mazot, tarım ilacı ve yem gibi tarım girdilerin fiyatlarının olağanüstü artışı ve yapılan ithalatlar oluşturdu. Artan dövizle birlikte fiyatları yükselen ancak döviz düştüğünde fiyatları düşmeyen gübre, mazot, ilaç, tohum, yem, gibi girdilerle çiftçilerin maliyetleri fahiş şekilde yükseldi. Son bir yılda mazot fiyatları üç kat, kimyasal gübre ve süt yemi fiyatları iki katı oranında zamlandı. Buna karşılık üretici fiyatları aynı oranda artmadı. Bu nedenle 2022 yılı çiftçilerin maliyetlerle boğuştuğu bir yıl oldu ve daha da yoksullaştı" diye belirtildi.
 
"Tahıl Koridoru Anlaşması`ndan zengin ülkeler yararlandı"
Küresel ölçekte devam eden gıda krizine işaret edilen açıklamada, "Gıda fiyatlarındaki artışlar Pandemi süreciyle başlamış, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte artarak devam etmiştir. Yaşanan gıda krizine çare olarak açılan Tahıl Koridoru Anlaşması`ndan yoksul ülkeler değil zengin ülkeler yararlandılar. 1 Ağustos-31 Aralık 2022 tarihleri arasında Ukrayna limanlarından yüklenen 16 milyon tonu aşkın tahıl ve yağlı tohumun yüzde 60`ı beş ülkeye (İspanya. Çin, İtalya, Hollanda ve Türkiye) gitti" denildi.
 
"Tarım desteklerini en az yüzde 3`lerin üzerine çıkarılmalıdır"
Açıklamada son olarak şu sözlere yer verildi, "Bugüne kadar Türkiye`de genel olarak planlama çalışmaları emredici plan yerine özendirici planlama anlayışı ile yürütüldü. Bu süreçte planlama giderek sulandırıldı. Bu anlayış sonucu devlet planlama teşkilatı gibi çok değerli bir kurum ortadan kaldırıldı. Tarımda planlı döneme geçme isteği özünde doğru bir tercihtir. Özendirici planlama yapılacağı anlaşılmaktadır. Planlamanın başarıya ulaşmasının ön koşulu tarımda şu anda uygulanması gereken yüzde 1 destek yerine yüzde 0.30`lara gerilemiş tarım desteklerini en az yüzde 3`lerin üzerine (540 milyar) çıkarmaktan geçmektedir."
(Nevin Yüksel)
Paylaş