DOLAR 32.339 %0.10
EURO 35.2031 %0.07
G.ALTIN 2248.5605 %0.22
BITCOIN 66058.1407 %-1.93
ETHERIUM 3416.2378 %-2.58
havadurum

"İstanbul seçiminin iptali demokrasinin iptali olur"

1985

 31 Mart yerel seçimlerinin ardından, İstanbul’da yaşanan itirazlar ve yeniden sayım sürecini yerinden takip ederek yöneten CHP Genel Sekreteri, Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek,  31 Mart’tan 17 Nisan tarihine kadar geçen süreci, Maltepe ve Büyükçekmece sayımlarını, olağanüstü itirazı ve dayaklarını, 17 Nisan sonrasına dair görüşlerini gazetemiz Çanakkale OLAY’a anlattı. Seçimlerin iptal dilmesi ile ilgili konuşan Milletvekili Erkek; “Cumhur İttifakı ve Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından YSK’ya sunulan olağanüstü itirazlarında ‘ret’ edileceğine inanıyorum.  Aksini düşünmek bile mümkün değil. Çünkü aksi bir durumda YSK kendini inkar etmiş olur. İstanbul seçimini iptal etmiş olmaz, demokrasiyi iptal etmiş olur. Bugüne kadar verdiği kararlara da baktığımızda zaten İstanbul seçiminin yenilenmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Gerçek demokratlık kazanınca değil, kaybedince ortaya çıkıyor” dedi.  Seçmen listelerindeki usulsüzlüklere dayanarak seçimlerin yenilenmesinin zaten mümkün olmadığını ifade eden Erkek; “Seçmen listelerindeki itirazların ne zaman yapılacağı, seçim takvimi içerisinde bellidir. Seçmen listeleri kesinleştikten sonra bu tartışmaları yapmak seçim güvenliğini yok eder” dedi.  Aynı seçmen listeleri ile daha önce yapılan seçimlerde iktidarın ‘25 ilçeyi kazandık’ açıklamaları yaptığını belirten Erkek; “Ak Parti’nin YSK’ya sunduğu olağanüstü itiraz başvurusuna bakıyoruz. YSK’yı, İçişleri Bakanlığı’nı ve Adalet Bakanlığı’nı suçluyorlar. Bir organize usulsüzlük varsa bu ancak kamu gücü ile yapılabilir. Bu seçmen listelerini CHP hazırlamadı” dedi.  Milletvekili Erkek ‘olağanüstü itiraz yolu ile seçimin iptali’nin istenmesi ile ilgili; “Amacınız ne? Seçmensiz bir Türkiye’mi istiyorsunuz? Bütün belediye başkanlarının, herkesin atandığı, seçilmişlerin değil, atanmışların olduğu bir Türkiye’mi istiyorsunuz? Demokrasiyi mi içselleştiremiyorsunuz? Demokrat mı olamıyorsunuz?” dedi. Türkiye’nin artık gerçek gündemine dönmesi gerektiğinin altını çizen Erkek; “17 yıllık bir iktidarın sonucunda Türkiye hayat pahalılığı ile enflasyon ile, işsizlik ve yoksulluk ile baş başa kaldı. Bundan sonra bu yaraları sarmamız lazım. Gençlerimiz işsiz. Mutfaklarda yangın var. Yoksulluk büyüyor. Yerel yönetimlerde kentlerdeki yoksulluk ile mücadele etmek zorunda. Sosyal Belediyecilik halkçı belediyecilik, dürüst ve şeffaf belediyecilik bunun için çok önemli. Kooperatifçilik bunun için çok önemli” dedi.  Çay ve simit hesabı yapanların, vatandaşın diğer hiçbir giderini hesaba katmadığını belirten Erkek;  “Sarayda, kamuda, devlette israf çok büyü. Bir an önce gerçek gündemimize dönüp, ortak akıl ile ülkemizi geleceğe taşımalıyız. Yoksa ülkemiz saray rejimi ile birlikte uçurum doğru sürükleniyor” dedi.  

17 gün boyunca büyük bir demokrasi mücadelesi verdiklerini belirten Milletvekili Erkek; “Bugün 18 Nisan. 17 gün boyunca, 31 Mart sabahından başlayan büyük bir demokrasi mücadelesi verdik. Sandıklarda görev yapan tüm partililerimize, gözlemcilerimize, yöneticilerimize, Türkiye’nin her yerinde çok büyük bir özveri ve sorumluluk bilinci ile çocuklarımızın geleceği için, demokrasiye sahip çıkan herkese yürekten teşekkür ediyorum. İstanbul İl Örgütümüze özel olarak teşekkür ediyorum. Millet İttifakına ve demokrasiye inanan herkese teşekkür ediyorum. Tabi benimle birlikte gece gündüz partiden avukatlarımız, gönüllü avukatlarımızla gece gündüz her süreci İl ve ilçe seçim kurulundan aynı anda cevaplar yazdık, sürekli müzakerelerde bulunduk. Hepsine teşekkür ediyorum” dedi.
  
“Gerçek demokratlık kazanınca değil, kaybedince ortaya çıkıyor”
Erkek, YSK’ya yapılan olağanüstü itiraz süreci ile ilgili; “Süreç devam ediyor. Yüksek Seçim Kurulu’nda bir başvuru var. Bu başvuruda hukuksuz bir başvuru.  Ben her zaman söylüyorum; ‘itiraz bir haktır’.   Ama bir hakkın kötüye kullanımını hukuk sistemi korumaz. Ben, Cumhur İttifakı ve Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından YSK’ya sunulan olağanüstü itirazlarında ‘ret’ edileceğine inanıyorum. Aksini düşünmek bile mümkün değil, çünkü aksi bir durumda YSK kendini inkar etmiş olur. İstanbul seçimini iptal etmiş olmaz, demokrasiyi iptal etmiş olur. Bugüne kadar verdiği kararlara da baktığımızda zaten İstanbul seçiminin yenilenmesinin mümkün olmadığını görüyoruz. Gerçek demokratlık kazanınca değil, kaybedince ortaya çıkıyor. Kazandığı zaman Milli İradeyi, sandığa saygıyı ağızlarından düşürmeyenlerin kaybettiklerinde gerçek yüzlerini millet gördü. 3870 oyla kazandık diyenler, 14 bin hakla kazanan Sayın Ekrem İmamoğlu’nu tebrik edemediler. Sandıktan çıkan iradeye saygı gösteremediler. Tüm İstanbul’u; ‘gönül belediyeciliği kazandı’ diye pankartlar ile donattılar. Seçmen listelerinde usulsüzlük var diyorlar. Seçmen listelerindeki usulsüzlüklere dayanarak seçimlerin yenilenmesi zaten mümkün değildir. Seçmen listelerindeki itirazların ne zaman yapılacağı, seçim takvimi içerisinde bellidir. Seçmen listeleri kesinleştikten sonra bu tartışmaları yapmak seçim güvenliğini yok eder. Usulsüzlük yapılmışsa da, bunu yapanların soruşturmaları ve yargılanmaları devam eder. Ama bu seçimin sonucu etkilemez. Bunu aslında AK Partide biliyor. Ama itirazlarla demokrasiye zarar vermeye devam ediyorlar” dedi.
 
“Seçmensiz bir Türkiye’mi istiyorsunuz”
Seçmen listeleri üzerinden yapılacak itirazın sonuçları etkilemesinin olanaksız olduğunu belirten Milletvekili Erkek; “İtirazlar değerlendiren Aynı seçmen listeleri ile ‘İstanbul’da 25 ilçe belediyesi kazandık’ diye övünüyorlar. O seçimlerde aynı seçmen listeleri ile yapıldı. Aynı seçmen listeleri ile ilçe belediye başkanlığı meclis üyeleri seçildi. Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğü YSK’ya bağlıdır. Seçmen kütüğü nasıl oluşturulur? Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nden adrese dayalı kayıt sistemi ile veriler alınır. Bu bilgiler, nüfus müdürlüklerinde toplanır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır. Seçmen kütüğü İçişleri Bakanlığı’nın verileri ile oluşur. Artı YSK, tutuklu ve hükümlüler ile ilgili verileri de Adalet Bakanlığı’ndan alır. Şimdi AK Parti’nin YSK’ya sunduğu olağanüstü itiraz başvurusuna bakıyoruz. YSK’yı, İçişleri Bakanlığı’nı ve Adalet Bakanlığı’nı suçluyorlar. Bir organize usulsüzlük varsa ancak bu kamu gücü ile yapılabilir. Bu seçmen listelerini CHP hazırlamadı. YSK seçim takvimi başladığı andan seçime kadar ilgili Bakanlıklar ile sürekli yazışarak bilgileri ve verileri günceller, son düzenlemelerini yapar ve son listeyi siyasi partilere seçimden belli bir süre önce gönderir. Bu seçimde 25 Mart akşamı gönderdi. Seçim takvimi içerisinde liste askıda kalır, itirazlar yapılır. 26 Şubat-2 Mart arasında yine sandık kurullarına da siyasi partilerin itiraz hakkı vardır. Her seçim kurulunda ve sandık kurulunda zaten partilerin temsilcileri de vardır. Seçimi siyasi partiler yapar, siyasi partiler yarışır. Devlet taraf olmaz. Bugün devletin bakanlıklarının, savcıların, polisin taraf olmaya zorlandığını görüyoruz. İstanbul Büyükçekmece’de emniyet teşkilatımızı, polislerimizi çok zor durumda bırakan uygulamalara zorladılar.  Dediğim gibi ayı seçmen listeleri ile Büyükşehir Belediye Başkanımızı ve İlçe Belediye Başkanlarımızı seçiyorsunuz. Seçimden birkaç gün önce; ‘dünyanın en güvenli seçimini biz yapıyoruz’ diyenler, seçimi kaybedince; ‘şaibeli bir seçimle kaşı karşıyayız’ diyorlar. Artık samimiyet ve itibarlarını o kadar kaybettiler ki. Kendi itibarları ile beraber Türkiye’nin itibarını da aşağı çekiyorlar. İstanbul İl Seçim Kurulu, yasaya uygun bir şekilde Mahalli İdareler Hakkındaki Kanunun 27’inci maddesine uygun bir şekilde il birleştirme tutanağını düzenledi ve mazbatasını hak edene, kazanana verdi. Artık bu haksız, mesnetsiz, hukuksuz olağanüstü itiraz süreçleri sonuçlandırılmalı ve Türkiye gerçek gündemine dönmeli. Maltepe’de tüm oylar sayıldı. Yeniden ve yeniden sayıldı. İlçe birleştirme tutanakları düzenlendi. Maltepe’ye de itiraz ettiler. Olağanüstü itiraz yolu ile seçimin iptalini istediler. Amacınız ne? Seçmensiz bir Türkiye’mi istiyorsunuz. Bütün belediye başkanlarının, herkesin atandığı, seçilmişlerin değil, atanmışların olduğu bir Türkiye’mi istiyorsunuz? Demokrasiyi mi içselleştiremiyorsunuz? Demokrat mı olamıyorsunuz? Bizim mücadelemiz demokrasi mücadelesi, bizim mücadelemiz Hak, Hukuk ve Adalet mücadelesi” dedi.   
 
“Gerçek gündemimize dönüp halkın sorunları ile uğraşmalıyız”
Seçimin sürecinin artık sonlanması gerektiğini belirterek, “Sonuçta ülkenin normalleşmeye ihtiyacı var” ifadelerini kullanan Erkek; “17 yıllık bir iktidarın sonucunda Türkiye hayat pahalılığı ile enflasyon ile, işsizlik ve yoksulluk ile baş başa kaldı. Bundan sonra bu yaraları sarmamız lazım. Gençlerimiz işsiz. Mutfaklarda yangın var. Yoksulluk büyüyor. Yerel yönetimlerde kentlerdeki yoksulluk ile mücadele etmek zorunda. Sosyal Belediyecilik, halkçı belediyecilik, dürüst ve şeffaf belediyecilik bunun için çok önemli. Kooperatifçilik bunun için çok önemli. Bir an önce gerçek gündemimize dönmemiz gerekiyor. Reel sektör krizde. Reel sektörün bu büyük krizi, bankacılık sektörüne de her an ciddi bir şekilde yansıyabilir. Merkez Bankası özerkliğini ve gücünü kaybetti. Saray rejiminin baskıları atında. Merkez Bankası’nda ki döviz rezervlerimiz eridi. Seçimler uğruna Merkez Bankası’ndaki Milli servetimizi bile yok ettik. Türkiye bugün borçlarının faizini ödeyebilmek için borç arıyor. Bunu için gerçek gündemimize dönüp bu nedir? (Ekonomi). Ekonomi de, dış politikada ciddi sorunlarımız var. Adalet sistemimizde, eğitim sistemimizde ciddi sorunlarımız var. Çok büyük bir dönüşüm stratejisine ihtiyacımız var. Dönüşüm stratejisinin en temek ayakları Hukuk Devleti, üretim ve güçlü sosyal devlet olmalı. İşçimiz, memurumuz, çiftçimiz, esnafımız sanayicimiz, emeklimiz, herkes çok zor durumda. Bugün çay simit hesabı yapanlar, her gün çay simit bilen yense bin küsur lira cebinde para kalıyor’ diyorlar. Bunun elektriği, suyu, doğalgazı, kirası, çocukların okul masrafı, iyim masrafı, insanca yaşayabilmek mümkün mü? İnsan onuruna uygun bir yaşam sürebilmek, mümkün mü? Saray ve çevresinin böyle bir sorunu yok. Şatafat içerisinde yaşamaya devam ediyorlar. Sarayda, kamuda, devlette israf çok büyük. Bir an önce gerçek gündemimize dönüp, ortak akıl ile ülkemizi geleceğe taşımalıyız. Yoksa ülkemiz saray rejimi ile birlikte uçurum doğru sürükleniyor” dedi.
  
“CHP belediyeciliğinin başarısını gördük”
CHP Belediyeciliğinin başarılarını seçim sonuçlarında görüldüğünü belirten Milletvekili Erkek; “CHP belediyeciliğinin ne kadar başarılı olduğunu görebilirsiniz. Mevcut büyük şehirlerimizin tamamını yine kazandık. Artı, Adana, Mersin, Ankara, İstanbul, Antalya ve dikkat ederseniz Ankara’da İstanbul’da İzmir’de, Bursa’da Adana’da, Antalya’da başarılı İlçe Belediye Başkanlarımızı, Büyükşehir Belediye Başkan adayı yaptık. Bu belediyecilik açısından çok önemlidir: Onların ilçelerindeki başarılarını tüm kentte yaşatmak için büyük kentlerin seçmenleri de buna onay verdi. Sizin bu büyük şehirlerde bir tek dahi başarılı bir Belediye Başkanınız yok muydu da, dışarıdan ithal adaylar ile bu seçimi yürütmeye çalıştınız” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş