havadurum

"Kadın cinayetleri politiktir"

1390

 Diyarbakır Barosuna kayıtlı avukat Müzeyyen Boylu, boşanmak üzere olduğu ve rahatsız edildiği gerekçesi ile koruma kararı aldırdığı eşi tarafından iki çocuğunun gözü önünde öldürüldü. Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu avukatları, konuyla ilgili dün Çanakkale Barosu’nda basın açıklaması yaptılar. Baro Yönetim Kurulu Üyeleri, Avukatlar ve Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcilerinin katılımlarıyla gerçekleşen açıklamada giderek artan kadın cinayetlerine dikkat çekilerek, cinayetin takipçisi olunacağı belirtildi. Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Ezgi Deniz Çalışal tarafından yapılan açıklamada, eğitimli kişiler arasında yaşanan bir boşanma davasının bile kadın cinayetiyle sonuçlanmasının, ülkenin kadın şiddetinin geldiği durum açısından vahim ve ürkütücü olduğu ifade edildi. Kadın cinayetlerinin artmasının sistemde birçok yanlışın olduğunu gösterdiğini belirten Çalışal, yetkililerin şiddetle mücadelede başarı gösteremediğini ifade ederek; “Sistemin kadını korumadığı, önleyici ve koruyucu tedbirlerin etkisiz olduğu bir gerçektir. Hiç şüphesiz ki kadın cinayetleri politiktir” dedi. Çalışal açıklamada; “Çanakkale Barosu olarak dün olduğu gibi bugün de kadının insan haklarının sağlanması için mücadelemizi fedakârca sürdüreceğimizi ve kamuoyuyla paylaşıyoruz” dedi.

 
“Bu kez kadın cinayeti nedeniyle, meslektaşımızı üzüntüsü içindeyiz”
Meslektaşları Av. Müzeyyen Boylu’nun öldürülmesinin ‘kadın cinayeti’ olduğunu belirten Çalışal; “Kadına karşı şiddetin önlenmesi için her zaman fedakârca çalışan kadın avukatlar olarak; bu kez kadın cinayeti nedeniyle bir meslektaşımızı yitirmenin çok büyük üzüntüsü içindeyiz. Eğitimli kişiler arasında yaşanan bir boşanma davasının bile kadın cinayetiyle sonuçlanması; ülkemizde kadın şiddetinin geldiği durum açısından vahim ve ürkütücüdür. Bu cinayet bize kadına karşı toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, ayrımcılığın geldiği noktayı acı bir şekilde göstermektedir. Konu ‘kadın’ olduğunda sosyal, ekonomik ve eğitim farkının olmadığını görmek son derece rahatsız edici bir durumdur. Bu cinayet bize ‘kral çıplaktır’ demektedir. Son yıllarda kadınlara yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin artması sistemde birçok yanlışın olduğunu bize göstermektedir. Yetkililerin şiddetle mücadelede başarı gösteremediği bir sonuç olarak karşımızdadır. Sistemin kadını korumadığı, önleyici ve koruyucu tedbirlerin etkisiz olduğu bir gerçektir. Hiç şüphesiz ki kadın cinayetleri politiktir” dedi.
 
“Kamuoyunda yaratılan algı, kadına karşı şiddetin artmasına yol açmıştır”
Çalışal; “Özellikle son zamanlarda boşanma davalarının ve nafaka taleplerinin kadına karşı şiddeti arttırdığı yönünde kamuoyunda yaratılan algı, kadına karşı şiddetin artmasına yol açmıştır. Bu tehlikeli durumun derhal sonlandırılması için yetkilileri göreve davet ediyoruz. Kadın şiddetini artıran nedenler boşanma davalarının açılması veya nafaka talepleri değildir. Kadına karşı şiddeti artıran nedenlerin başında toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmaması ve kadını özgür bir birey olarak değerlendirmeyip onu aile içerisinde sadece bir eş, bir anne, bir kardeş rolü ile sınırlı olarak gören ve göstermeye çalışan zihniyet gelmektedir.  Bu nedenle yetkililerin samimi ve ciddi bir şekilde; kadına bakış açıcını değiştirmek için toplumsal zihniyet dönüşümünü sağlayacak çalışmalar yapması zorunluluğunu bir kez daha önemle ifade ediyoruz” dedi.
 
“Kadın ve insan hakları için çalışacağız”
Kadın ve insan haklarının takipçisi olacaklarını belirten Çalışal; “Meslektaşımız Av. Müzeyyen Boylu’nun öldürülmesini kınıyor, ailesine; başta Diyarbakır Barosu olmak üzere tüm meslektaşlarımıza başsağlığı diliyor, davanın takipçisi olacağımızı beyan ediyoruz.  Çanakkale Barosu olarak dün olduğu gibi bugün de kadının insan haklarının sağlanması için mücadelemizi fedakârca sürdüreceğimizi ve kamuoyuyla paylaşıyoruz” dedi. 
(Eren Aşnaz)
Paylaş