DOLAR 32.3438 %0.12
EURO 35.1192 %-0.17
G.ALTIN 2240.1506 %-0.15
BITCOIN 63204.0609 %-6.17
ETHERIUM 3234.2593 %-7.77
havadurum

"Yaşanabilir bir dünya mümkün"

1320

 Çanakkale Belediyesi, Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi ve Tarım Orman İş Sendikası tarafından ‘Yaşanabilir bir dünya mümkün’ isimli panel düzenlendi. Panel, Belediye Çalışanları Eğitim, Sosyal Tesis ve Sendika Binası Ercan Adsız Toplantı Salonu’nda yapıldı. Panele Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Tarım Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, çevre gönüllüleri ve vatandaşlar katıldı. Panelin konuşmacıları ise CHP Parti Meclisi Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın, Harb-İş Sendikası Eski Genel Başkanı İzzet Çetin, Prof. Dr Erdoğan Atmış, Prof. Dr. Doğanay Tolunay, Prof. Dr. Murat Türkeş, Doç. Dr. Oğuz Kurtoğlu ve Tarım Orkam Sen Eski Genel Başkanı Sezai Kaya oldu. Panelin moderatörlüğünü TOD Çanakkale İl Temsilcisi Erhan Çakır yaptı. Toplantının açılış konuşmalarını Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Tarım Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay yaptı. Başkan Gökhan, mücadelenin, madencilerin alanı terk edinceye kadar devam edeceğini belirterek; “Bu mücadelenin 44’üncü günündeyiz. Bu mücadele, sonuç alınıncaya kadar devam edilecek bir mücadele. Mücadelenin süresi, Kazdağları’nda siyanürle altın işletmelerinin yok olduğu zaman tamamlanacak. Bu mümkün ama mücadele edersek mümkün olacak. Dolayısıyla bütünleşerek, birleşerek, çoğalarak yapacağız” dedi. 

 
“Biz, 10 yılı aşkın bir zamandır buradayız”
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan; “Mücadeleyi bugün bu noktaya getirdiğimizde ‘Şuan kadar neredeydiniz?’ diyorlar. Biz, şuana kadar yaklaşık 10 yılı aşkın bir zamandır buradayız. Biz,işin başından itibaren buradayız. Biz, jandarmanın bizi ilk ÇED toplantısına sokmadığı süreçten itibaren buradayız. O zaman bir ÇED süreci vardı bekliyorduk, ağaçları küçük küçük kesiyorlardı müdahale ediyorduk. Mitingler, toplantılar, eylemler yaptık, ilgililerle görüştük, Belediye Meclis Üyelerimiz Valiliğe gittiler, STK’lar alanda çeşitli ziyaretlerde bulundular, raporlar hazırladılar ama imam bildiğini okumaya devam etti. Genel Seçim ile yerel seçimler arasında fırsatı ganimet bildiler, ÇED olumlu raporu durduruldu ama Valilik GSM ruhsatını imzaladı. Bununla birlikte iş çok hızlandı ve artık durdurulamaz bir hale geldi. Onun üzerine bir eylem kararı alındı ve mücadele başlatıldı. İnsanların bu vahşeti anlaması için o alanı görmesi gerekiyordu” dedi. 
 
“Sipere yattılar ve onları siperden çıkartmama niyetindeyiz”
Alan gidip görüldüğünde 2 bin dönüm alanın ağaçsızlaştırıldığı görüldü ve onun üzerine müdahale edildi ve ‘Burası Kazdağları değil’, ‘200 bin değil, 13 bin ağaç kesildi’, ‘Siyanürün zararı yoktur’ gibi polemikler başladı. Fakat biz mücadelemizi devam ettirdik, 5 Ağustos’ta bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe 10 binler katıldı.  Bu mücadele sırasında çok önemli sanatçıları alanda ağırladık. Fazıl Say, kendisi bizi arayarak bir konser vermek istediğini iletti. Fazıl Say konserinde yürüyüşün de üzerinde bir kalabalıkla konser verildi. İnsanların ne kadar duyarlı olduğunu o anda anladık. O alanda konser sırasında sessizlik olması gerekiyor. Konser sırasında ne telefon sesi çıktı, ne de birisi öksürdü. On binler o müziği aşırı bir sessizlikle dinledi. Hatta Fazıl Say’ın verdiği konser sırasında ağacın üzerinde müziğe eşlik eden bir kuşun sesi duyuldu. Dolayısıyla yaşanabilir bir dünya var ve yaşanabilir bir dünyanın olduğu orada ispat edildi. Ayrıca siyasiler geldi, topluluklar geldi ve gelmeye devam ediyor. Şuanda pusuda bekliyorlar, sipere yattılar ve biz de onları siperden çıkartmama niyetindeyiz” dedi. 
 
“Biz bu baskılara rağmen bir şeyleri değiştireceğiz, bu ülkeyi yaşabilir kılacağız”
Tarım Orman İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş; “Biz, artık bu dünyada yaşanabilir bir dünyayı yaratmanın mümkün olduğunu iddia ediyoruz. Bu vahşi saldırılara karşı asla pes etmedik etmeyeceğiz. Çünkü kapitalizm, varlığını iki temeli sömürerek sürdürür. Birincisi emek, diğer, de doğal varlıkların sömürüsüdür. Bu anlamda ülkeyi yöneten siyasi irade, o vahşi kapitalist sistemin tüm projelerini fütursuzca uygulayan ve vahşi uygulamalarıyla ülkeyi kasıp kavuran bir yönetim sergilemektedir. Biz bu baskılara rağmen bir şeyleri değiştireceğiz. Bu ülkeyi yaşabilir kılacağız. Sloganımız bu anlamıyla çok önemli” dedi. 
 
“Mücadeleyi sürdürmeye kararlıyız”
Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay; “Bu kentin yaklaşık 25 yıllık mücadele tarihi vardır. 1990’lı yıllarda Lapseki’de termik santral kurulmaya başlandı ve on binlerce imza toplandı. 1998’li yıllara gelindiğinde Çan-1 Termik Santrali, 18 Mart Termik Santrali devreye sokulmak istendi. O zaman Çevre Gönüllüleri Derneği tarafından yine yoğun çalışmalar yapıldı. Gelinen noktada hem hukuki hem fiili mücadelenin içerisindeyiz. Çanakkale ekonomisi tarıma dayalı bir kent, nüfusun yüzde 34’ü belde ve köylerde yaşıyor. Yapılacak madencilik faaliyetleri ile Çanakkale ekolojisi de derin bir yara alacaktır. Biz de bu mücadeleyi, geldiğimiz son noktada sürdürmeye kararlıyız” dedi. 
(Baykal Sağlam)
Paylaş