Dilek Taş, Hülya Kurt ve Nursel Karagöz, 3 Mart sabahı ‘çocuk, kadın, hayvan ve doğaya’ yapılan tacizlere, tecavüzlere tepki göstermek için duyarlı vatandaşlardan topladıkları imzaları TBMM’ye götürmek için Çanakkale’den yola çıktılar. 3 kadın yürüyüşlerinin 6’ıncı gününde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü Biga’daydılar. Bigalılar tarafından çiçeklerle karşılanan 3 kadın Biga Belediyesi önünde basın açıklaması yaptılar. Biga Belediye Başkanı İsmail Işık ve Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar’ında destek verdiği açıklamada konuşan kadınlar Türkiye’de artan kadın şiddeti ile çocuk istismarı oranlarını Bigalılarla paylaşarak neden ‘yürüdüklerini’ sıraladılar. Açıklamalarına tüm kadınların ‘8 Mart Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlayarak başlayan kadınlar, öncelikle 8 Mart’ın tarihi hakkında bilgilendirmede bulunarak; “Sevgili arkadaşlar öncelikle 8 Mart Dünya Emekçileri Gününüz Kutlu Olsun. Hepinizin bildiği gibi " 8 Mart 1857 " tarihin` de New York da 40 bin dokuma işçisi kadın eşit çalışma saati eşit ücret talebiyle grev yaptılar. Güvenlik güçleri tarafından fabrikaya kapatıldılar, sonrasında çıkan yangında 129 kadın işçi yanarak feci şekilde can verdi. O kadınların ve tüm emekçi kadınların önünde saygıyla eğiliyoruz” dediler.
“387 çocuk cinsel istismara uğradı. 409 kadın cinayeti işlendi”
Maalesef Türkiye’de ‘çocukların, kadınların, canlıların, dağların, ormanların ırzına geçildiğini ifade eden kadınlar; “Son günlerde bu olaylar akla ziyan bir artış gösterdi. 2017 yılında 387 çocuk cinsel istismara uğradı. 409 kadın cinayeti işlendi. 332 kadına cinsel şiddet uygulandı. Son iki ayda 177 çocuk tecavüze uğradı. Cinsel istismara maruz kaldı. 75 Kadın cinayeti işlendi. 56 kadın cinsel istismara uğradı. Neredeyse her gün kendini ‘köşe yazarı-din adamı’ diye tanımlayan kendini bilmezler çocuklarımız ile cinselliği aynı cümle içinde kullanıyorlar” ifadelerini kullandılar.
“Biga’da 9 santral var, sağlıklı yaşam anayasal haktır”
Sağlıklı bir çevrede yaşamanın herkesin Anayasal hakkı olduğunu dile getiren kadınlar, Biga’da artan termik santrallere dikkat çekerek; “Biz, sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Çocuklarımızın sağlıklı beslenmesini istiyoruz. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Çanakkale bölgesinde izinleri alınmış bazıları faaliyette 16 tane termik santral var. Bunların 9 tanesi Biga` da bulunmakta. Bu demek oluyor ki Biga zehir soluyor. Çanakkale‘nin bütün ekosistemi bozulmakta. Bizler, enerji üretimine karşı değiliz. Doğa ile barışık insan sağlığına zarar vermeyen enerji üretimi istiyoruz. Bu vahim tablo biz kadınları, anneleri çok derinden yaralıyor. Bu konulardaki taleplerimizi TBMM’ye iletmek üzere 3 Mart` ta ‘3 Kadın 3 Anne 3 İnsan’ olarak yola çıktık. Araç kullanmadan günde 20 km yürüyoruz. Önce bize inanmadılar ‘o kadar yolu yürüyemezsiniz’ dediler. Oysa bilmiyorlar ki insan vücudu 45 del acıya dayanabilir, fakat bir kadın doğum yaparken 57 del acı çekiyor. Bu aynı anda 20 kemiğin kırılmasına denk geliyor. Sizce bir Anne için 750 km yol yürümek çok mu zor? ‘3 Anne 3 Kadın 3 İnsan’ olarak yolda hiçbir siyasi partinin gölgesinin düşmesini istemiyoruz. Bu tamamen sivil bir hare kattır. Biz kimliklerimizi yanımıza sadece Anne, Kadın, insan olarak aldık. Bizi kucaklayanlar` dan da aynı duyarlılığı görüyoruz. Peki bu kadar yolu yürüyerek bu kayı toplayarak ne talep ediyoruz" dediler.
(Eren Aşnaz)
