turgutcamer@hotmail.com
Değerli okurlarım, yazıma bu başlığı olup bitenlerden dolayı, Türkiye'yi yönetenlerin sorumluluklarının olup olmadığını irdelemek için attım!!!
Yukarıdaki başlığın açılımını yaptığımızda; takiyyeci gelenekten gelip ülkemizi yönetenlerin, insanlık ayıplarının-insanlık suçunun suç ortakları olduklarına tanıklık edebiliriz!
Nasıl mı? Şöyle….
***
AYLAN
Suriyeli Aylan bebeğin sahildeki cansız bedeni insanlığın kara lekesi, yürek kanatan vahşetin fotoğrafı…
Peki insanlığın utancı olan o fotoğrafla niçin yüz yüze geldik!.. Sanki bizi yönetenlerin hiç sorumluluğu yokmuş gibi topu batılı ülkelere atarak kendimizi rahatlatıyoruz!
*Bakınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara’da Küresel Ekonominin gündemindeki konuların görüşüldüğü Türkiye Konferansı açılış oturumunda ne demiş:
“Akdeniz de boğulan insanlığımızdır, insanlığımız. Avrupa ülkeleri hayatını kaybeden her mültecinin vebaline ortaktır.”
Sayın Cumhurbaşkanı.. Avrupa ülkelerine vebal yüklüyorsunuz.. Tamam onların da vebali-günahı var.. Onlar da sütten çıkmış ak kaşık değil, biliyoruz…
İyi güzel de… 3 yıl önce 900 km’lik sınır komşumuz Suriye’nin iç işlerine karışıp Beşşar Esad karşıtlarına lojistik destek verip, Şam’da Cuma namazı kılmaya kalkan siz değil miydiniz?
Neler oldu da ‘kardeşim Esad’ bir anda ‘Esed’ oldu ki?!. Suriyeli Aylan’ın sahile vuran fotoğrafına bakıp, vicdan muhasebesi yaparak bu vebalde benimde ortaklığım var diyemeyecek misiniz???
(Gerçek-asıl soru budur ve yanıtlanmayı beklemektedir!)
*Başbakan Davutoğlu ise mülteci krizi ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada Ortadoğu krizinin artık Avrupa sahillerinde olduğunu belirterek; “Aylan’ın bedeninde yıllardır acı içinde kıvranan bir millet, tüm dünyaya adalet ve merhamet çağrısında bulunmaktadır.” Diyebilmektedir, suret-i haktan görünerek!..
Eyy Başbakan, siz Dışişleri Bakanı iken komşularımızla O (sıfır) sorun dememiş miydiniz(!).. Aylan’ın son nefesinde sizin hiç mi vebaliniz yok?!. Eğer sizde vicdan kırıntısı varsa “evet bizde de vebal var” diyebilmelisiniz!..
Sizler önce kendi vicdanınızın önünü bir güzel temizleyin süpürün! Sonra başkalarının kirine-tozuna bakın! Çuvaldızı kendinize, iğneyi başkasına batırın!..
***
DAĞLICA-IĞDIR
Bir diğer gerçek-asıl soru da şu değil mi?
7 Haziran’dan sonra ne oldu da PKK terörü azdı? Dağlıca-Iğdır ve Cizre’de yaşamını yitirenlerle birlikte son 2.5 ayda yaklaşık 140 insanımızı toprağa verdik.. Tonlarca bomba Misak-ı Milli sınırlarımızın içine yerleştirilirken sizler hangi işlerle meşguldünüz? Beraber yürüdükleriniz de sizi aldatmış! Aldatılarak mı ülkeyi yönetmeye devam ettiniz(!).. PKK’nın hazırlıklarından haberiniz var idiyse ve görmezden geldiyseniz ihanet sürecinin baş sorumlusu sizlersiniz!
(HDP) de artık çözüm sürecinin bir aldatmaca olduğunu, barış getirmeyeceğini anlamalı.. Vebal yüklenip günah çıkararak Türkiye’den yönetilen bir parti olduğunu kanıtlamalıdır!..)
Türkiye’yi yönetenlerin de amasız, fakatsız ve timsah göz yaşları dökmeden bu soruları yanıtlaması şarttır…
*Bu özlü soruların yanıtını da tüm Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları merakla bekliyor!
“Şehadet makamına ulaşmış olan bu şehidi uğurluyoruz. Peygamberlikten sonra en yüce makam… Ne mutlu ailesine, ne mutlu en yakınlarına!” diyebilen bir Cumhurbaşkanımız var!..
Demek ki oğulları şehit olmayanlar “mutluluğu” tadamıyorlar!.. Ve kim bilir ne kadar “üzüntülü” olmuşlardır!
Eyy Cumhurbaşkanı hani analar ağlamayacaktı? Ayni nüfus cüzdanını taşıyan memleket çocukları ne uğruna canlarından oluyor? Size başka sorum yok!!!
*Bundan böyle bu güzel ülkeyi aldanmayan ve aldatmayanlar yönetmeli!
***
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, sahillerine minik cansız bedenlerin vurduğu, terör eylemleriyle gencecik asker-polis ve sivil yurttaşlarımızın canından olduğu bu ülkede aldığım her nefesten ciğerlerim yanıyor, midem bulanıyor, utanç duyuyorum!
*Ülkemize bu acıları yaşatanlar.. KASIMDA GELDİLER.. KASIMDA GİTMELİLER!!!
