havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

AĞIZ TADIYLA TARTIŞALIM

1745
Üniversite Konseyleri Derneği (ÜKD), geçtiğimiz günlerde Çanakkale` de bir toplantı yaparak üniversitelerle ilgili görüşlerini, değerlendirmelerini kamuoyu ile paylaştı. Bu arada ÇOMÜ`ye ilişkin çeşitli eleştiriler ve yorumlarda yapıldı. ÜKD`nin yaptığı bu toplantının haberi OLAY Gazetesi`nde de geniş olarak yer buldu. Bu haberler karşısında ÇOMÜ yönetimi doğal olarak tepkilerini ve değerlendirmelerini yapabilir... Kuşkusuz ÇOMÜ yönetimi ÜKD`nin görüşlerini ve değerlendirmelerini, OLAY Gazetesinin konuya ilişkin yaptığı haberleri eleştirme hakkına, kendi görüşlerini ve tezlerini ileri sürme hakkına sahiptir.
 
Konuya ilişkin ÇOMÜ yönetimi sessiz kalırken, adını açıklamayan bir öğretim üyesi bütün yayın çizgisini ÇOMÜ yönetimini savunmak rektörlüğe kalkan olmak her durumdan bir vazife çıkarmak hatta daha ötesi kraldan çok kralcılığa soyunmak üzerine şekillendiren bir siteye açıklamalar yaparak konuyu değerlendirmiştir.
 
Adını açıklamayan bu Sayın Öğretim Üyesi, karşı eleştiri sunmak, açıklamalar yapmak yerine; ÜKD ve OLAY Gazetesine suçlamalarda bulundu. Suçlamaların özünü; "Ergenekonculuk", "Terör örgütü yandaşlığı" ifadeleri oluşturdu. Öncelikle, şunu ifade etmeliyim; şu veya bu nedenle yazdığı yazının, söylediği sözün altına imzasını atmaktan çekinme durumunu; kendi özgürlüğünü kısıtlama, kabul edilemez bir sansürleme olarak değerlendiririm. Çünkü; bizim özgürlüğümüz, farklı görüşlerin hatta daha ilerisi karşıt görüşlerin özgürlüğü kadar büyüktür. Farklı görüşler, bize yöneltilen eleştiriler, karşıtlarımız kendilerini kimlikleri ile, açıkça ifade etme olanaklarına ve özgürlüğüne sahip olmadan biz kendimizi özgür sayamayız... Gerçek kimliğini kullanmadan yazılan yazılar, ifade edilen görüşler, üzülerek söylemeliyim ki; ters yüz edilmiş bir statüko geleneğinin güncel versiyonunu çağrıştırma geleneğine götürebiliyor okuru!... Sahte isimlerle verilen dilekçeler, asılsız ihbar mektupları, imzasız muhbir vatandaş mektupları, statükonun itibar ettiği yol, darbe dönemlerinin pekiştirmek istediği bir kültürel yozlaşma, şimdilerde gizli tanıklığa ulaşan bir hukuk dışılık!... Bunların tamamı reddi miras edilmeden statükodan göbek bağınızı koparamazsınız... Yapılan eleştirileri; "ideolojik", "marjinal görüşler","muhalefetin ağzıyla konuşmak","onlar TKP`li",vb. gibi... Bu, yalnızca kendisi gibi düşünenleri kutsama anlayışı demokratik olmadığı gibi ve yine ters yüz edilmiş bir "tek parti" özlemciliğidir. Hukuken suç olmayan görüşleri, organizasyonları, sanki suçmuş gibi göstermek cehalet değilse, "kendi siyasetine" körü körüne teslim olmak anlamına gelir. Bir ideolojiyi savunmak, marjinal olmak hukuk açısından suç olmadığı gibi, felsefi olarak, tarihsel gelişim içerisinde marjinal görüşlerin çoğunluğun görüşleri haline geldiğini, genişleyip yaygınlaştığını, bir üniversite öğretim üyesine örneklemeyi ayıp saydığım için örnek sunmayı tercih etmiyorum. Aslında toplum olarak eleştiriyi, özeleştiriyi; eleştirinin toplumları, kurumları, bireyleri ilerleten, geliştiren, değiştirip-dönüştüren vazgeçilmez bir yöntem olduğunu üniversitelerden beklemek hakkına sahip olduğumuzu ifade etmeliyim. Ancak ve ne yazık ki, gerçek böyle değil... Günümüzün üniversiteleri bu toplumsal beklentiyi ve ihtiyacı karşılamaktan uzak görünüyor. ÇOMÜ yönetimi; yerel yönetimi, OLAY Gazetesinin yayın politikasını eleştirme hakkına, üniversiteye yönelik yazılıp çizilenleri, söylenenleri cevaplama hakkına sahiptir. Bu, saygıyla karşılanması gereken bir davranış olmalıdır. Yalnız, bunun için, ÇOMÜ`nün tüzel kişilik olarak vereceği cevaplar, yapacağı açıklamalar önemli ve değerlidir. Adını açıklamayan öğretim üyesinin yaptığı açıklamalar, resmi olarak(!) ÇOMÜ yönetimini bağlamıyor bu nedenle ve adını açıklamadığı için ileri sürülen görüşler hatta eleştiri ve suçlamalar tarafımızdan değer bulmayacak ve ciddiye alınmayacaktır. Bu cevap veriş tarzı; adını açıklamayan öğretim üyesi görüşleri, sahte isimle yazılan yazılar, sosyal medya salvoları; statükonun geleneksel kültürünün postmodern bir çeşitlemesi olabilir ancak!... Biz "gölge boksu" yapmak istemiyoruz!... Adı, imzası belli olan, gerçek kişilerle, "ağız tadıyla" saygı içerisinde tartışmak istiyoruz. Bunun için, demokratik bir tartışmayı gerçekleştire-bilmek amacıyla kendi köşemi özgürce kullanma hakkına sahip olduğunuzu ifade ediyorum...