havadurum

AKP'li vekiller CHP'ye yüklendi, CHP'li Öz, "tek adam' vurgusu yaptı

294

 Önümüzdeki hafta pazartesi itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna geleceği öngörülen anayasa değişikliği ile ilgili 18 maddelik AKP önergesi, AKP’li ve MHP’li üyelerin oyuyla geçerken, geçtiğimiz haftalarda komisyon tartışmaları damga vurdu. Yoğun tartışmaların ardından CHP’nin muhalefet şerhi koyduğu anayasa değişikliği ile ilgili Çanakkale milletvekilleri Gazetemiz Çanakkale’ye OLAY’a özel değerlendirmede bulundular. TBMM AKP Grubu Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Avukat Bülent Turan, “cumhurbaşkanı sistemi” ile istikrarlı bir Türkiye’ye inşa edeceklerini dile getirdi. Turan, “Türkiye’deki yeni anayasa tartışmaları bugünün meselesi değil. AK Parti iktidarı olarak 2007 yılından bu yana yeni anayasa talebimizi dillendirdik. 2011’de Uzlaşma Komisyonu’nun kurulmasına önayak olduk. Türkiye’nin mevcut parlamenter sisteminin krizler ürettiğini, darbelere neden olduğunu dilimiz döndüğünce anlattık. Koalisyon hükümetleriyle Türkiye’nin enerjisinin boşa harcandığını, Cumhurbaşkanı-Başbakan kavgalarının yarattığı krizlerin ekonomik açıdan bizi geri bıraktığını anlattık, durduk. Bugün elimize geçen fırsat tarihi önemdedir. Ya Cumhurbaşkanlığı sistemini kabul ederek istikrarlı bir Türkiye inşa edeceğiz ya da geçmişte yaşadığımız krizlerin benzeri tekrarlanacak ve ülkemiz geri kalacak. Çağımızın gerektirdiği yönetim anlayışı, hızlı karar almaya ve etkili icraata dayanıyor. Mevcut sistemimiz ise, çağdaş demokrasilerin öngördüğü denge-fren mekanizmasını taşımadığı gibi yönetimin karar almasını da kilitliyor. Dolayısıyla bütün bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman, etkili bir karar alma sisteminin inşa edilmesi Türkiye’nin yararınadır” dedi. 

 
“CHP süreci maniple ediyor”
AKP’li Turan, “CHP, bu süreçte ‘rejim değişikliği’ iddiasını gündeme getirerek tartışmayı manipüle ediyor. Söz konusu değişiklik, ‘sistem değişikliği’dir. Yaşadığımız rejimin adı cumhuriyettir. Bu cumhuriyet bir hukuk devleti ve bu bizim gururumuz. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. CHP bu tartışmaları manipüle edeceğine, kendisini siyaset oyununun dışına atacağına, tartışmaları katılıp sistemin ne şekilde revize edileceğini anlatsaydı daha faydalı olabilirdi. Ancak CHP yine kolay yolu tercih etti. Komisyon görüşmelerinde de gördüğümüz gibi CHP kavgacı bir üslup takınarak ikna yerine zora başvurdu” dedi. 
 
Gider, referandumdan umutlu 
AKP’li Ayhan Gider ise, “Cumhurbaşkanlığı sistemi, milletimizin uzun süredir arzu ettiği bir sistemdi. Bunla ilgili yapılan Anayasa değişikliği, uzun tartışmaların ardından Anayasa Komisyonundan geçti. Muhalefetten 3,5 saat konuşan arkadaşlarımız oldu. Dolayısı ile herkesin beyan edebildiği bir ortamda bu değişiklik Anayasa Komisyonundan geçti. Pazartesi itibari ile de genel kurula geliyor. Zaten komisyonda üzerinde tartışma olan maddeler değiştirilerek tam bir mutabakat metni haline geldi. İnşallah genel kurulda da hiçbir problem yaşanmadan referandum için gereken çoğunluk sağlanacak ve halkımızın onayına sunacağız. Benim kişisel kanaatim halkımızın bu Anayasa değişikliğine referandumda evet diyeceği yönünde. Ama milletin vekili olarak, geçerli olan tek gerçek halkın verdiği karardır. Halkın kararı ne olursa başımızın üzerinde yeri var. İçimizde bulunduğumuz siyasi gelenek millete ayar veren değil, milletin talimatlarını alan bir gelenektir. Onun için de milletin talimatını almak için sandığa gidiyoruz. Sandığın önünde engel olanlar da millete inanmayanlardır” değerlendirmesinde bulundu. 
 
CHP’li Öz’den tek adam vurgusu 
CHP Çanakkale Milletvekili Bülent Öz ise, “AKP ve MHP’nin uzlaşarak Anayasa Komisyonuna getirdiği Anayasa değişikliği maddeleri komisyonda görüşülerek geçirildi. CHP olarak biz hem komisyonda, hem de kamuoyuna daha önce yapmış olduğumuz açıklamalarda da söylediğimiz gibi, bu getirilmek istenen yeni sistem Başkanlık sistemi değil, tüm yürütmenin, yasamanın, yargının tek elde toplandığı, tamamen bir tek adam rejimi, diktatörlük sistemi getirilmek isteniyor. Yani demokratik Başkanlık sistemlerinde kuvvetler ayrılığı mevcuttur, kuvvetler ayrılığı işler ve çalışır. Başkan her istediğini, kendi keyfi tutumlarını gerçekleştiremez. Orada bile yasama, yürütme ve yargı ile Başkan denetim altına alınır. Ama bizde getirilmek istenen, adına Başkanlık demekten bile çekindikleri, Cumhurbaşkanlığı adı atında getirilmek istenen sistem, tamamen milletin egemenliğini tek işinin eline devredilmeye çalışılmasıdır. Anayasa Komisyonu görüşmeleri sırasında yapmış olduğum konuşmada, Çanakkale Savaşlarında işgal kuvvetlerine karşı kazanılan savaştan sonra milletin egemenliği saraydan alınıp, millete verilmiştir demiştim.  Bundan 100 yıl sonra milletin egemenliği yeniden milletin elinden alınıp, yine saray verilmek isteniyor. Bu açıkçası Sayın Cumhurbaşkanının kendi siyasi geleceği konusunda korku yaşaması nedeni ile böyle bir sistemi istemekte. Kesinlikle Sayın Cumhurbaşkanının sistem değişikliği isteminin nedeni, kendi geleceğini garanti altına almak istemesidir. Oysa ülkenin gündemi bir kişinin geleceği değil, 80 milyonun geleceği olmalıdır” dedi. 

Uygulama içtüzüğe aykırı 
Anayasa Komisyonu’nda gerçekleştirilen görüşmelerde yaşananlara da değinen Öz; “Anayasa Komisyonu görüşmelerinde tamamen bir hukuksuzluk gördük. Örneğin komisyona zaman zaman önergeler getirdiler. Önergeleri hangi parti getirirse getirsin, milletvekilleri bu önergeler hakkında düşüncelerini paylaşabilmeli, ancak AKP getirdiği önergeleri okuyarak, hemen ardından oylamaya sunarak, iç tüzüğe uymayan bir uygulama ile alelacele bu önergeleri geçirmeye çalıştı. Buna karşı CHP olarak mücadelemizi komisyon görüşmeleri sırasında verdik. Bu Anayasa değişikliği önerisi, alelacele ve iç tüzüğe aykırı yapılan uygulamalar ile komisyondan geçirildi. Tabi bu Anayasa değişikliği önerisinin komisyondan geçirilmesinin ardından önümüzdeki Pazartesi günü meclise getirilecek. Genel Kurulda 330 yeterli sayısı bulunursa da bu değişiklik önerisinin referanduma götürülmesi durumu söz konusu. Açıkçası CHP olarak 330 yeter sayısına erişilmemesi için mecliste mücadele yürüteceğiz. Tabi maalesef mecliste yapılan oylamalar sırasında demokratik olmayan uygulamalar cereyan ediyor. Bunu yine maalesef AKP tarafından yürütülüyor. Bu demokratik olmayan uygulamalara karşı da mücadelemizi yürüteceğiz. Sonuçta bu değişikliğin meclisten geçmemesi için, 330 yeter sayısına ulaşılmaması amacı ile muhalefetimizi yapacağız ve bu yönde çabalarımızı sarf edeceğiz” dedi.
(Atilla Akın)
Paylaş