havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

ATATÜRK'Ü "YOK' SAYAN VEKİL(!)

Değerli okurlarım, TBMM'de özellikle son 14 yılda Atatürk'ü "yok' sayan birçok milletvekiline rastladık. Ancak bunlardan birinin de bizim temsilcimiz olması ne hazin değil mi?

1324

 Hem Atatürk’ün kurduğu mecliste yer alacaksınız hem de onu yok sayacaksınız!

***

            Sözünü ettiğim zatın AKP Çanakkale Milletvekili Bülent TURAN olduğunu tahmin etmişsinizdir.

            Lapseki doğumlu bu beyefendi Çanakkale 18 Mart Zaferinin 101. Yılı münasebetiyle yayımladığı mesajda Atatürk’ü yok sayma cüretini göstermiştir!.. Dünya Savaş Tarihinde unutulmaz izler bırakan 18 Mart Çanakkale Zaferinin Komutanı Mustafa Kemal ATATÜRK tarih sahnesinde yerini alıyor ama kininin esiri bir Çanakkale Vekili “Atatürksüz” 18 Mart mesajı yayımlayabiliyor!”

*Mesaj 405 sözcükten oluşuyor, ancak 7 harften oluşan “Atatürk” o mesajın içinde yer bulamıyor(!)..  Bu haddini bilmezlik, Atatürk için ‘olmasaydı da olurdu’ diyen şeriat özlemcilerinin tavrıyla ne kadar benzeşiyor değil mi?

            Böyle birinin Çanakkale’nin vekili olmasından hüzün ve utanç duyuyorum.

            Çok hüzünlüyüm... Çünkü Atatürk’ümüzün Milli Mücadele arkadaşlarından 1924-1935 yılları arasında TBMM Başkanlığı yapmış olan Kazım ÖZALP’ın yakın akrabasıyım. Rahmetli ÖZALP dedemin halasının oğludur. Onunla akraba olmak benim için ayrıca onur ve gurur kaynağıdır. Hüznümün ve tepkimin bir nedeni de budur…

                                                                       ***

            Şimdi de Bay Turan’ın iki siyasi tavrına bakalım:

* Yüzde 54’ü Ormanlık olan Çanakkale’de Orman Bölge Müdürlüğü kapatılıp binde 8 Orman varlığı olan Ş. Urfa’ya Bölge Müdürlüğü açılırken sesi çıkmayan Lapseki doğumlu Bay Turan o zamanlar İstanbul Milletvekiliydi… 2015’te ön seçimsiz - paraşütle - liste başına konulup Çanakkale’den seçilince Çanakkaleli olduğunu anımsadı ve Orman Bölge Müdürlüğünün yeniden Çanakkale’de açılması müjdesini verdi(!)

* Gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül’ün Anayasa Mahkemesinin verdiği kararla Silivri Cezaevinden tahliye olmasından sonra Bay Turan tahliyeler için ‘sevindirici bir haber’ diyor, ama Cumhurbaşkanı Erdoğan Anayasa Mahkemesi kararı için “Tanımıyorum… Saygı duymuyorum” deyince bu kez Bay Turan anında çark ederek mahkemeyi yetki gaspı’ yapmakla suçlayıp ne denli doğrultu tutarlılığı olan bir siyasetçi olduğunu cümle aleme gösteriyor(!)

 * Atatürk’ü yok sayanı dışlamayıp; ‘ona işimiz düşebilir…’ ya da yasal bürokratik işlemlerin normal seyrini beklemeden ondan destek ve yardım dilenenleri de şiddetle kınıyorum.

Onunla bu tür dayanışma içinde olanların, Atatürk’e yapılan saygısızlıktan etkilenmedikleri sonucunu çıkarırsam haksızlık etmiş olur muyum?.. Lütfen vicdanınıza danışarak bu sorumu yanıtlar mısınız?

***

            *18 Mart törenlerinin her yıl giderek AKP Propagandasına dönüştürülmesi ve bu durumun haberleştirilmesi belli ki iktidar sahiplerini rahatsız etmiş olmalı ki akreditasyon engeline sarılmışlar.

            - Gazetemiz OLAY’ın muhabirlerine önce akreditasyon izni verilip sonra geri alınması Çanakkale halkının da ‘yok’ sayılması anlamına gelmiyor mu?

            - Belediye Başkanı Ülgür GÖKHAN; Ben aslında AKP Mitinginde konuştum. Çanakkale halkı her zaman olduğu gibi 18 Mart Stadyumuna yine giremedi..” diyerek serzenişte bulunmak zorunda kalıyor.

            AKP’nin parayla tutup otobüslerle Çanakkale’ye getirdiği kandırılmış biat kültürlü gençler, özellikle Atatürk’ün adı geçtiğinde ıslıklamışlar. Komutanlar stadyumu terk etmişler! Doğal değil mi?.. AKP’nin Grup Başkan Vekili (kelimeleri yutarak konuşan) Çanakkale Milletvekili o zat Atatürksüz 18 Mart mesajı yayımlarsa o zavallı kandırılmış gençler de Atatürk’ün adı geçtiğinde o affedilmez ıslıklı edepsizliğin aktörü olurlar!

***

            Sevgili Çanakkale OLAY okurları, izninizle Atatürk’ü ‘yok’ sayanlara bir beklenti ve birkaç soru daha yönelterek yazımı bitirmek istiyorum.

            - Sizlerden, bu Atatürk alerjisinin nedenini tüm yurttaşlarımızın anlayacağı tarzda açıklamanız beklenir!

            - Dini duyguları sömürerek siyaset yapmayı marifet mi sanıyorsunuz?

            - Ya da bilelim… Ne zaman din ticaretinden vazgeçeceksiniz?

            - Seçilmiş olmayı, her istediğinizi yapabilmek ve söylemek için yeterli mi sayıyorsunuz?

SON SORU: Bay Turan vicdan rahatlığı ile mi Atatürk’ü ‘yok’ saydınız? Az da olsa bir pişmanlık ve utanma duygusu taşıyor musunuz?... T.Ç