Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü resmi internet sitesinden yapılan duyuruda, “Ezine ilçesi sınırları içerisinde İrfan Kesici tarafından yapılması planlanan Kalker Ocağı İşletmeciliği Kapasite Artışı Ve Kırma-Eleme Tesisi” projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamıştır. Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır. Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 14 Temmuz tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir. ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve Çanakkale Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur” denildi.
Projede neler var?
Proje başvuru dosyasında, “Projeye konu ruhsat alanı 69,78 ha olup; mevcut işletme izin alanı 10,88 hektardır. Ruhsat alanından malzeme çıkarılmasına ilişkin ÇED gerekli değildir kararı alınmış olup, Çanakkale Mülga İl Çevre ve Orman Müdürlüğü’nün 02.10.2003 karar tarihli ve 2003/20 karar nolu ÇED Gerekli Değildir Belgesi verilmiştir. Proje kapsamında; ruhsat sahasının 14,45 hektarlık kısmından malzeme çıkarılması planlanmakta olup, patlatma yöntemiyle yıllık ortalama bir milyon 920 bin ton (711.111 m3/yıl) malzeme çıkarılması planlanmaktadır. Sahadan çıkarılacak olan malzeme, proje kapsamında kurulması planlanan 500 ton/sa kapasiteli kırma-eleme tesisinde işlenerek piyasaya sevk edilecektir. Çalışma sahasının; 11 bin 242,292 m2’lik kısmı kırma-eleme tesis alanı, 11 bin 737,241 m2’likkısmı malzeme stok alanı, 6 bin 810,588 m2’lik kısmı pasa döküm alanı ve 5 bin 896,589 m2’lik kısmı bitkisel toprak depolama alanı olarak kullanılacaktır. Proje; 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe giren Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği, EK-I Listesi, “Madde 27- Madencilik projeleri: 400.000 ton/yıl ve üzeri kırma, eleme, yıkama ve cevher hazırlama işlemlerinden en az birini yapan tesisler.” ve EK-II Listesi “Madde 49- Madencilik projeleri: a) Madenlerin çıkarılması, (Ek-1 listesinde yer almayanlar)” kapsamında yer almaktadır. Ocak sahasında mevcut durumda kullanılan araçlar kiralanmakta olup; proje kapsamında kullanılacak olan makine-ekipmanların da kiralanması planlanmaktadır. Tesisin kurulumu ve faaliyete geçmesi aşamaları değerlendirildiğinde proje bedeli ortalama 900.000 TL olarak hesaplanmıştır” dendi.
Homeros’un mirası
Homeros’un İlyada’sında Troya Savaşında Troya’lıların yanında Akha’lara karşı savaştığı anlatılan Skamander/Karamenderes nehrinin milyonlarca yılda yatağına gömülerek oluşturduğu gömük menderesli bir vadi olan ve doğal anıt kabul edilen Araplar Boğazında çok sayıda taş ocağı faaliyet gösteriyor. İrfan Kesici tarafından yeni bir taş ocağı ve kırma eleme tesisi yapılması için çevre bakanlığına başvuruldu ve 14 Temmuz 2016 tarihinde bu işletmenin Halkın Katılımı toplantısı yapılacak. Taş ocağı işletmeciliği için ruhsat verilen ormanlık alanın çok büyük bir bölümü 1. Derece doğal sit alanı içinde kalıyor, koruma statüsü dışında kalan 10 hektarlık alanda ise taş ocağı ve kırma eleme tesisi kurulmak isteniyor. Açık üretim, basamak sistemi ve patlatma yöntemi kullanılarak, yıllık ortalama 1.920.000 tonluk üretim yapılması planlanıyor. Proje kapsamında sahaya 500 ton/sa kapasiteli kırma-eleme tesisi kurulacağı belirtiliyor. Sahanın kuş-uçuşu ortalama 5 km kuzeybatısında Troya Tarihi Milli Parkı bulunuyor. Biyoçeşitlilik ve kuş çeşitliliği açısından oldukça zengin olan vadi kuş cenneti olarak anılıyor ve uzmanlarca çevresiyle birlikte korunması öneriliyor. Skamander Vadisinin küçük bir bölümü doğal sit statüsünde bulunuyor. Dünya Kültür Mirası Troya’nın arka bahçesi olan ve Troyalıların yaban keçisi avına çıktığı anlatılan vadide antik alanlar da bulunuyor. Çanakkale Doğa Turizmi Master Planında ilin önemli sulak alanlarından olduğu, ancak koruma altına alınmış sulak alan bulunmadığı, bu alanların koruma statüsüne alınması gerektiği belirtiliyor ve Skamander Vadisi (Araplar Boğazı) hakkında şöyle deniyor: Araplar Boğazı / Skamender Vadisi (Ezine) Kara Menderes Çayı’nın Troya taşkın/delta ovasına açılmadan önce oluşturduğu önemli bir doğal yaşam alanıdır. Tarihi ismi Skamander Vadisi olan Araplar Boğazı; öncelikle, jeomorfoloji, biyocoğrafya ve su kuşları yönünden biyolojik çeşitlilik arzetmektedir. Bu vadide, Büyük Beyaz Balıkçıl, Küçük Beyaz Balıkçıl, Gri Balıkçıl, Büyük Karabatak ve Kara Leylek başta olmak üzere, nesli tehdit altında olan Şah Kartal yaşam alanı buluyor.
Troya bölgesinde 192, Skamander Vadisinde 110 kuş türü saptandı
“Araplar Boğazı (Ezine, Çanakkale) Civarındaki Kuş Popülasyonları Üzerine Bir Ön Çalışma (Ulvi Kerem Günay- Vural Çelkoğlu- Cemal Varol Tok) başlıklı çalışmada ise Skamander Vadisinde yapılan çalışmalar şöyle anlatılıyor; “Çanakkale ilinin Ezine ilçesinde yer alan Araplar Boğazı’ndaki 8 aylık çalışmamız sonucunda 55 kuş türü gözlenmiştir. Bu türlerin toplamda 51’i BERN sözleşmesince koruma altında olan türlerdir (41 tür Ek II, 10 tür Ek III). İki yıl sürmesini planladığımız. Çalışma sonucunda bölgenin avifauna zenginliğinin daha net olarak ortaya koyulacağı kanısındayız. Özellikle biyoçeşitlilik ve avifauna açısından zengin bir sulak alan olan Araplar Boğazı, Türkiye’nin kuzeybatısında, Biga Yarımadası’nın Ezine-Bayramiç ovasında yer alır ve içinden geçen Karamenderes Nehri ile iki ova arasındaki tek geçiş alanını oluşturmaktadır. Bölgenin göçmen, transit ve yerli kuşlar açısından uygun bir habitata sahip olması sebebiyle avifauna çalışmaları bakımından önemi yüksektir. Türkiye’de toplamda 474-481 kuş türünün barındığı bildirilmekteyken, Troya Tarihi Milli Parkı ve çevresinde yapılan çalışmalar sonucunda toplamda 192 kuş türüne rastlandığı, en fazla kuş türünün ise 96 tür ile Araplar Boğazı’nda görüldüğü belirtilmiştir. Çalışmada 10 takım; 23 familyaya dâhil toplamda 55 tür tespit edilmiştir. Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi’ne (Bern Sözleşmesi) göre bölgede tespit edilen türlerden; 41 tür (% 74,5) Ek II, 10 tür (% 18,2) Ek III statüsünde olup; dört tür (% 7,3) ise herhangi bir koruma statüsüne tabi değildir. 8 aylık gözlemler sonucunda elde ettiğimiz verilere göre; Araplar Boğazı bölgesinde daha önce yapılmış çalışmalardan farklı olarak 14 tür daha gözlenmiştir. Böylece alanda gözlenen tür sayısı 110’a yükselmiştir. İki yıl sürmesini planladığımız bu çalışmanın sonucunda, bölgede daha önceden belirlenmemiş olan farklı türlerin de gözlenebileceği ve bölgenin avifauna açısından değerinin daha net ortaya konulacağına inanmaktayız. (Seçkin Sağlam)