havadurum

Aydeğer; `Eski yıllara oranla az bir yoğunluk yaşandı...`

561

 30 Ağustos Zafer Bayramı ile Kurban Bayramı`nı da içine alan 10 günlük tatil, Çanakkale’de esnaf ve turizmcilerin yüzünü çok fazla güldürmedi. Birçok yerli ve yabancı turist tarafından özellikle kültürel turizm açısından tercih edilen Çanakkale’de bu yıl yeterli bir yoğunluğun yaşanmadığını dile getiren ÇTSO Turizm Komitesi Üyesi ve Çanakkale Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (ÇATOD) Genel Sekreteri Armağan Aydeğer, önümüzdeki dönemlerde bu sorunun uluslararası etkinlikler ile telafi edilebileceğini söyledi.

  
Vatandaş deniz kıyılarını tercih etti
10 günlük tatil boyunca vatandaşların daha çok deniz kıyıları olan turistik bölgeleri tercih ettiğini söyleyen Aydeğer; “Bu tatil boyunca vatandaşlar daha çok deniz kıyısında buluna tatil yörelerinde zaman geçirdi. Türkiye geneline bakacak olursak turistik noktalarda yoğun bir hareketlilik yaşandı diyebilirim. Çanakkale merkez noktasına baktığınızda ise bu hareket üst seviyede değildi. Ama ortalamanın üzerinde bir yoğunluk vardı diyebilirim. Özellikle sahil noktaları, mevsimsel olarak tatilcilerin öncelikli yerleri oldu. Tabi bizim bölgemiz çok çeşitli turizm olanaklarına sahip. Sadece deniz, kum ve güneş değil. Alternatif turizm olsun ve diğer kültür turizmi olsun çok çeşitli bir yelpazeye sahibiz. Ama uzun süreli bayram tatilinde birinci öncelikli yerlerden biri değildik. Belli bir yoğunluk gerçekleşti. Eski yıllardaki yoğunluk şehir merkezine yansımadı. Yine de ortalamanın üzerinde diyebiliriz. Tam olarak bir rakam veremem ama şehir merkezindeki otellerde tam doluluk yaşanmadı. Deniz kıyılarının olduğu yerlerde yoğunluk daha fazlaydı diyebilirim” dedi.

“Yerli turistten büyük ilgi gördük”
Tatil süresinde daha çok Çanakkale’ye yerli turist akını olduğunu söyleyen Aydeğer; “Kurban bayramı nedeniyle özellikle yurt içindeki tatilcilere ev sahipliği yaptık diyebilirim. Tamamına yakını yerli turist oldu diyebilirim hatta. Yabancı oranı azdı. Ama yabancı turistler hakkında değerlendirme yapmak gerekirse, özellikle balkanlardan gelen turist yoğunluğu vardı. Bu yabancı turistler yaz sezonu süresince Çanakkale’yi tercih etti. Hala da tercih etmeye devam ediyor. Doğu Avrupa dediğimiz ise Romanya, Bulgaristan gibi yerlerden Çanakkale’ye gelen misafirlerimizdir.  Ama ağırlık iç pazardaki yerli turistten oluştu” diye konuştu. 
 
“Yasaklanmalar teknolojinin önünü kesemez”
Dünyanın en çok tercih edilen seyahat uygulamalarından biri olan Booking.com’un, Türkiye’de erişiminin kapatılmasının ardından olumsuz etkiler doğurduğunu söyleyen Aydeğer, “Booking.com süreci bir iki ay öncesinden yaşanan bir olay. Olumsuz etkisi maalesef sürüyor. Bundan sonra neler olacağı ile ilgili olaylara bakmak lazım. Booking.com dünyanın en büyük online seyahat sektörlerinden biri haline geldi. Ve Türkiye’de erişime kapatılması küçük işletmelere olumsuz yansıdı. Tabi dünyada teknoloji hızlı bir şekilde gelişiyor, herhangi bir yasaklamayla çalışma yapmak artık mümkün gözükmüyor. Çünkü teknoloji her zaman farklı alternatiflerini yaratıyor. Bence haksız rekabet doğurduğu belirten konularda regülasyonları güncellenmelidir.  Yasaklanmaları doğru değil” dedi. 

“Sürdürülebilir, uluslararası etkinliklere ihtiyacımız var”
Türkiye’de turizm sektörünün zorlu bir süreci yavaş yavaş atlatmaya çalıştığını söyleyen Aydeğer, son olarak; “Zor bir 2016 yılını geride bıraktık. Bizler için çok zor, çok derinden yaralayan bir yıldı. 2017 maalesef bu olumsuz yansımaları taşıdı. Turizm sektörü genelde bir sonraki yılı satın alır. 2016 yılında yaşananlar 2017 yılına yansıdı bu yüzden. Çok net olumlu bir ivmeden bahsedemeyiz. Ama olumlu bir kıpırdanmadan bahsedebiliriz. Projeler ile çok stratejik yöntemlerle çözülmesi gereken bir noktadayız. Yurt dışındaki fuarlarda göstereceğimiz performanslar, yine yurt ışındaki network çalışmaları ile bölgemizin kültürel, sanat, spor alanlarında yapılacak uluslararası etkinlikleri daha hızlı duyurabiliriz. Ve yaralarımızı daha hızlı sarabiliriz. Dünya turizmi artık etkinliklerle şekilleniyor. Artık deniz, kum ve güneş gibi gerekli unsurlar yeterli olmuyor. Sürdürebilir, uluslararası etkinliklere ihtiyacımız var. Bu zor süreçler için sürdürülebilir etkinlikler, network çalışmaları ve stratejik çalışmalara ihtiyacımız var. 2018 Troia yılı bu anlamda çok önemlidir. Bu amaçla yola çıktık zaten diyebilirim. Bunun gibi birçok çalışmanın bu zor zamanları atlatmamızda faydalı olacaktır. Özellikle yurt dışında STK’ların bağlantılarını kullanmaları ve güçlendirmesi büyük önem arz ediyor” değerlendirmesinde bulundu. 
(Şebnem Özer) 
Paylaş