havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Ayhan Gider ne dedi?

Öncelikle Atatürk Hava Limanında gerçekleştirilen terör eylemini lanetliyor, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum. AKP hükümetinin böylesi acılar sonrasında yapmış olduğu açıklamaların artık hiçbir hükmü kalmamıştır, "El Nusra neden terör örgütüymüş' diye soran bir anlayışın ülkemize vereceği huzur ve güven işte bu kadardır! Hele birde jöleli bir yanaşmanın "abartmayın" diyecek kadar alçaklığını gördükten sonra daha ne denilebilir ki!

3026

 AKP’nin söylediği her söze, verdiği her demece temkinle yaklaşmak gerekiyor.

Ya bir çarpıtma, ya bir popülizm içeren sözler, gerçeklerin karartılması için başvurdukları yegâne yöntemlerden biridir.

İşte bu durum halkın nezdinde açığa çıkarıldığı ölçüde, AKP’nin kitleler üzerindeki etkisi kırılacak, gün gelecek; Türkiye halkları kendilerine acı, sefalet, katliam, şiddet, baskı, hukuksuzluktan başka bir şey vermeyen AKP hükümetinden kurtulacaktır.

Her olayda aynı yönteme başvuran AKP’nin bu tavrı, Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider’in Merkez Ortaokulu ile ilgili yapmış olduğu açıklamaya da aynen yansımış, her seferinde her konuda her kim olursa olsun bu denli gerçekleri çarpıtma içerisinde olmak; nasıl bir siyaset anlayışıdır, bu kadar mı olur dedirten cinsten bir açıklama olarak dikkat çekmektedir.

Öncelikle Gider’in söylediklerinin satır aralarındaki gerçekleri bir irdelemek gerekecek.

Aylardır “Merkez Ortaokulumu geri istiyorum” talebiyle harekete geçen vatandaşların bu eylemleri görmezden gelinmiş, herhangi bir açıklama yapılmamışken; şimdi Ayhan Gider’in çıkıp orası zaten yeniden Merkez Ortaokulu olacaktı demesi halkın tepkisinin bir sonucudur.

Tabii ki bunu söylerken, ‘biz halkın muhalefetinden çekindik’  diyecek hali yoktu, bizzat bu mücadeleyi karalamak adına bir demagoji manzumesine sarılarak hareket eti.

Ancak dikkat edilirse, Merkez Ortaokulu’nun imam hatipleştirilmesi noktasındaki hedefler, bu seferde Çanakkale Lisesi’nin imam hatibe dönüştürülmesi ile sürdürülmek istenmektedir.

Burada esas olan bir kentin hafızasını yok etmektir.

Kültür mirasını yok ederek onun üzerinden kendi değerlerinin pazarlanması hedeflenmektedir.

Merkez Ortaokulu konusundaki tepkiden çekinince ,şimdi de eski Çanakkale Lisesinin imam hatipleştirilmeye çalışılmasının altındaki amaç budur.

Çanakkale halkı Çanakkale Lisesine de sahip çıkacaktır.

Bu proje ülke çapında özellikle bazı değerleriyle var olan okulların dönüştürülmesiyle genel bir politika haline getirilmiştir.

Kültürel mirasın değerlerinin yok edilmesiyle amacıyla bir kentin en önemli okullarının imam hatipleştirilmesi aynı zamanda laik yaşama karşı sürdürülen saldırıların da bir parçasıdır.

Yoksa imam hatip ihtiyacını gidermek için yeni bir okul inşa edemezler mi, tabii ki yaparlar ancak sorun bu değil; kentin hafızasını yok etmek ilerici değerlerine karşı savaş açmak gibi sinsi bir plandır işletilen.

Gelelim Gider’in diğer demagojilerine; Gider, “oniki yaşındaki çocukların okullarının bahçesinde yapılan bu eylemi gördüklerinde yaşayacakları travmadan” bahsediyor.

Sur’da, Cizre’de Silopi’de, Nusaybin’de Yüksekova’da okulları yıkılıp yakılan yada askeri  kışlaya çevrilerek  yüzbinlerce öğrencinin eğitim hakkını gasp eden politikalara imza atan bir anlayışın “okulumu istiyorum” eylemleri nedeniyle çocukların travma yaşadığını iddia etmesi tam bir safsatadır.

Hele birde ‘kendilerinden başkalarına hayat hakkı tanımamak, laikliği içinize sindiren’ şeklinde yapmış olduğu eleştiriler var ki; evlere şenlik!

Bu ülkede zorunlu din dersleriyle yıllardır farklı inanç ve mezheplerdeki insanların varlığını yok sayarak, başta kadınlar olmak üzere kendileri gibi düşünmeyen herkese uygulamış oldukları baskılar ve şiddet ile ötekileştirmenin ayyuka çıkarıldığı, etnik kimliklerinden ötürü öncelikle Kürtler olmak üzere çeşitli milliyetlere mensup vatandaşlarımızın ikinci sınıf vatandaş olarak değerlendirildiği politikalara, “Merkez Ortaokulumuzu istiyoruz” diyenler mi imza atmışlardır?

Sivas katliamının 23. Yıl dönümü itibarıyla şimdi Ayhan Gider’e bir sorum olacak; “kendilerinden başkalarına hayat hakkı tanımıyor” diye eleştiriyor ya; şu Sivas katliamı sanıklarının avukatları şimdi acaba neler yapıyorlar, bir Google amcaya  sor bakalım, ne  diyecek?

Lafla peynir gemisi yürümüyor Ayhan Gider!

Bu arada, Sivas katliamını kınamak unutturmamak, Sivas yangını bugün hala devam ediyor demek ve Ayhan Gider’in, “Merkez Ortaokulumu istiyorum” talebiyle bir araya gelen ilerici çağdaş insanlar hakkındaki karalamalarına cevap vermek için  2 Temmuz Cumartesi  saat  21.30 da İskele meydanında buluşalım.