havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

BU YARATICILIĞA ŞAPKA ÇIKARILIR!

1654
           Kurban Bayramı öncesinde Olay Gazetesinin bir haberle ilgili çektiği fotoğrafları bir kez daha inceleyince; işte dedim akıl bu!... Zekâ bu!... Yaratıcılık buna denir!... Bu dâhiyane çözüm karşısında şapka çıkarmak gerekir diye düşündüm!... Bu akıldan vazgeçmemeliyiz; yerel yönetim, Valilik kolay bulunmaz bu akıl ve zekâdan hayatın tüm alanlarında yararlanmalıdır. TUBİTAK falan bu aklı değerlendirmek için projeler geliştirmeli, olanaklar sunmalıdır; yoksa çok pişman oluruz!... Azıcık sabırlı olun, ne olduğunu sona bıraktım. Öyle basit bir olaydan söz etmiyorum, Guinness rekorlar kitabına girebilecek dâhiyane bir buluştan söz ediyorum. En azında fotoğraflar onu gösteriyor. Bu ne trafik, bu gençler ne yapıyor böyle; inenler çıkanlar, gidenler gelenler… Burası yol geçen hanı olmadığına göre, E-5 karayolu olmadığına göre; bu genç insan trafiği ne böyle!... Çok şükür ortada bir yangında yok, gökyüzünü dumanlar da sarmamış; bu telaşlı iniş çıkış da ne böyle!...
                Evet, böyle düşündüm, fotoğrafları inceleyince. Neden mi söz ediyorum; fotoğrafları görenler, haberi okuyanlar veya anımsayanlar anlamışlardır neden söz ettiğimi!... Evet, Anadolu Öğretmen Lisesi yurdundan söz ediyorum. Erkek öğrenciler yangın merdivenini kullanıyor, kız öğrencilerle yan yana gelmesin, dirsek temasında bulunmasın, nefesleri birbirine karışmasın; olur ya sonbahar grip olan olur, nezle olan olur, birbirlerine bulaştırabilirler diye belki de; kız öğrenciler ile erkek öğrencilerin merdivenleri ayrılmış. Erkek öğrenciler yurda yangın merdivenini kullanarak giriş çıkış yapıyorlar. Ha şimdi sizler dindar nesiller yetiştirme konseptine uygun diyerek eleştirebilirsiniz, laik, çağdaş eğitime aykırıdır diyebilirsiniz, toplumu muhafazakârlaştırma diyebilirsiniz, kamusal alana müdahale diye yorumlayabilirsiniz, hatta durumdan vazife çıkaran bir yöneticinin işgüzarlığı olarak değerlendirebilirsiniz, bulunduğunuz noktadan haklı da olabilirisiniz; görüş ve düşüncelerinizi saygı ile karşılarım hatta kimi değerlendirmeci arkadaşlar “laik, demokratik bir hukuk devletinde ve bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı bir hükümetin iş başında olduğu dönemlerde bu yöneticiler aynı şeyi yapabilir mi” diye de sorabilirsiniz ve hatta “sıkıysa yapsın bakalım da” diyebilirsiniz; bu değerlendirmelerinizi de saygıyla karşılarım.
Ama benim derdim o değil; benim derdim daha başka bir şey! Ben eğer mazur görürseniz bu akla, bu zekâya, bu yaratıcılığa takıldım kaldım!... Bu akıl sahiplerinin heder olup gitmesine gönlüm razı olmuyor. Onların daha iyi yerlerde memlekete hizmet etmelerini istiyorum. Örneğin; karnında bir erkek bir kız ikizler taşıyan anneler için, bir haremlik selamlık çözümü bulabilirler mi!? Hani bebekler ana karnında birbirlerine temas etmesinler diye bir akıl yürütseler, fena olmaz mesela!... Veya ne bileyim bu göçmen kuşlar falan oradan oraya göçerken dişili erkekli uçuyorlar, bu olmuyor; bir akıl yürütseler dişi kuşlarla erkek kuşları ayrı ayrı göç yollarına sevk etseler mesela!... Velhasıl kelam; sizinde aklınıza gelebilecek memleketimizde var olan benzer sorunlarda bu arkadaşların akıllarından yararlanılabilir; tabi burada bu yaratıcı zekâları değerlendirme konusunda Valiliklere hatta Belediye yöneticilerine önemli görevler düşüyor. Bu adamların unutulup gitmemesi için birer fotoğraflarını büyütüp kitle örgütlerinin, muhtarlıkların duvarlarına asmak gerekiyor; gecikmeden Guinness rekorları ile kim ilgileniyorsa hemen haberdar edip durumu değerlendirmelerini sağlamak gerekiyor!... Geç kalırsak yazık olur!... Bu akıl, bu zekâ ziyan olmamalı!...
Aslında ben bu akla çok methiyeler yazardım ama, köşe sınırlı. Söyleyemediklerim için kusura bakmasınlar; çünkü dâhiyane buluşu hakkıyla anlatabilmek için alimallah kitap bile yazılır!... Bu adamlar kolay bulunmaz, ben diyeyim elli siz diyin yüz yılda bir gelirler; eğer anımsarsanız bu az bulunan zekâlardan birisi de hafızamı işgal etmesin diye adını kaydetmedim, şöyle demişti; “hamile kadınların sokakta dolaşmaları terbiyesizliktir.” Evet, bu kolay bulunmayacak akılları unutmamalı ve toplum onlardan sonuna kadar yararlanmalıdır!... Biliyorum, biz bu insanları yeterince anlayamıyoruz; bence basit bir nedeni var, bu yangın merdiveni mucidi ile hamile kadınlar sokağa çıkmasın diyen deha; kendilerinin bu gezegene leylekler tarafından getirildiklerine gerçekten inanmışlar bir kere!... Bu inançlarına saygı duymalıyız ve biz de, biz fani akıllılarda onların bu gezegene gerçekten leylekler tarafından getirildiğine inanmalı, bunu kabul etmeli ve kendilerine hak vermeliyiz!...