Değerli Okurlarım ;
Bugün konumuz istihbarat…
Yıllarca NATO ve CIA yöneticileri soğuk savaş döneminde bizim istihbaratımızı ve diğer müttefik istihbarat teşkilatlarını sadece ispiyon, bilgi alma ve fişleme işi yaptırdılar. Karşı istihbarat ve operasyonel bir istihbarat işlerine gelmiyordu. Yarısı kendilerine haberci olarak çalıştı zaten. İstihbaratımız geçmişte bağımsız olsaydı, vatanı korumak için ne sağdaki ne de soldaki gençleri birbirine düşürülürdü. Hapishanelerde PKK’nın alt yapısı kuruldu. Diyarbakır ceza evlerinde sıkı yönetim ve Kürt kökenli gençlere işkenceler, dışkı yedirmeye varan kötülükler yapıldı o dönem. Koğuş sistemi sayesinde dünyadan haberdar olmayan, güneydoğuda yaşayan Kürtler, Zazalar ve Ülkücüler hepsi beraberce işkenceler görmüştür fakat o yapılan işkence bölgelerinde sol görüşlü gençler ceza evinde PKK tarafından çoktan eğitilmiş ve hazır hale getirilmiş oldu. Yıllar önce Mehmet Ağar’ın kısa bir açıklamasını şöyle özetleyeyim: “Biz solu Rusya istihbaratı kurdu sanıyorduk maalesef ki solu da ABD CIA tarafından kurulmuştur” dedi. Nasıl oluyor beyler? Türkiye’deki İslamcı tarafları da İran’ın kucağına bırakmış ve bugün Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş diye biri de “Baldızla zina yapanın nikahı bozulmaz.” diyor.
Nasıl bir yapı var anlayalım çünkü 1960 yılından bu yana istihbarat diye bir şey yoktu. Ülkemizde son dört beş yıldır operasyonel bir istihbaratımız var. Daha önce alt birimlere havale ederdi. Dört ayrı istihbarat vardı; MİT, Genel Kurmay İstihbaratı, Polis İstihbaratı bir de JİTEM… Her biri ayrı devlet olmuştu. Aslında tek elden en iyisi MİT’dir. Tam bir bağımsız istihbarat. Ülkesinde ne örgüt, ne tarikat ne de cemaatlere izin verir. Bakıyorsunuz bu yardım kuruluşlarına; İHH, Kimse Yok mu, Deniz Feneri… Bunlar cemaatlerin bünyesinde devlet içinde devlet olmuş. Mavi Marmara olayını hatırlayın. Az daha savaş çıkartıyorlardı. Acaba arkasında hangi yabancı istihbarat örgütü vardı? Devletimize sahip çıkalım. Bunun sağı, solu, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i, Zaza’sı, Arnavut’u, Boşnak’ı yoktur. Ya seveceğiz vatanımızı ya da kim hangi halktan temsil edilmek istiyorsa bassın gitsin oraya.
Bu ülkenin sadece birliğe beraberliğe ihtiyacı var. Birde son on yılda ülkemize gelenlerin hepsinin geri yollanması harbiden gerekiyor. Ülkesini savunamayan bu ülkede yaşayamaz ve ayak uyduramaz. Kendi ülkelerindeki gibi Türkiye’yi de satarlar ve sırtından vururlar çünkü onların vatanı yok. Onların vatanı paradır, ABD dolarıdır. İlk önce istihbaratımıza sahip çıkalım, sonra yargımıza ve kolluk kuvvetlerimize. Bu üç erk hiç bir partinin, hiç bir iktidarın eline geçmemeli. Kim gelirse gelsin iktidara, aynı mesafede olacaklar. Bilecekler ki arkalarında halk var. Kimse bu kurumlara dokunamaz ve ülkemiz tam bir garantör model ülke olur. İslam dünyası ve AP, su için ABD’nin müttefiki olmasaydı Almanya’yı ABD işkal edemez, yıllarca tecrit edemezdi. Artık teröre, trafikte yol gaspçılığına son verelim. Aramızda hain barındırmayalım ve inanıyorum ki kısa sürede G8 de yer alır ve mecburen G9 kurulur. Yıllardır oradan buradan para istiyoruz. Kayıp paralarla 3 Türkiye daha kurarız. Bir trilyon dolara yakın teröre verdik. Üç katıda yolsuzluklara gitti. Bu paralar boşa gitmeseydi Avrupalı gelip burada çalışacaktı. Avrupa’nın Çin’e ihtiyacı olmayacaktı. Onun için yeniden vatanımıza sahip çıkalım…