Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden yapılan açıklamada; “Siyasi iktidar, Sözcü gazetesine yönelik operasyonla bir kez daha gerçekleri gizlemeye ve halkın doğru haber alma hakkını engellemeye çalışmaktadır. AKP iktidarının, geçen yıl yaptığı bir haberi bahane ederek Sözcü Gazetesi`ne yönelik bir sindirme operasyonu başlatmıştır. Sadece bir habere veya haberlere imza atan bir muhabirin ve gazetenin hedef alınması haberciliğe ve basın özgürlüğüne tahammülsüzlüğün açık bir göstergesidir. Bir tweetten gazeteci tutuklayan, bir haberden örgüt yaratacak kadar küçük planlar peşine düşmüş siyasi iktidar şunu çok iyi bilmelidir; Gerçek gazeteciler için basın özgürlüğü lütfedilmiş ve iki operasyonla vazgeçilecek bir değer değildir. Aksine baskılara karşı verilen mücadeleyle var edilmiş temel demokratik bir haktır. Sözcü gazetesine yönelik başlatılan operasyon derhal durdurulmalı, mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik baskılara son verilmelidir” denildi.
“Gazetecilik hapse atılan bir meslek olmamalı”
Sözcü Gazetesi’nin 4 çalışanı Burak Akbay, Mediha Olgun, Gökmen Ulu ve Yonca Kaleli hakkında gözaltı kararı verilmiş, çalışanlar evlerinden ve ofislerinden gözaltına alınmıştı. Yaşanan gözaltılar ile ilgili olarak TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca yazılı bir açıklama yayınladı. Gözaltı gerekçesi olarak, gazetenin internet sitesinden 15 Temmuz 2016 tarihinde yayınlanan bir haberin gösterilmesinin manidar olduğunu belirten TGF Genel Başkanı Karaca; “Bu gerekçe gerçekten doğruysa, ilgili haberin üzerinden bir yıla yakın bir süre geçtikten sonra harekete geçilmiş olmasının izah edilebilir bir yanı yoktur. Amaç, sayıları zaten yok denecek kadar az kalan muhalif medya araçlarını bütünüyle ortadan kaldırmaksa, bu durum ülkemiz adına yine son derece üzücü ve düşündürücü bir gelişme olarak tarihe geçecektir. Soruşturmayı, kaygı ve endişeyle izliyoruz. Türkiye, gazetecilerin, atılan başlık veya manşetler nedeniyle gözaltına alınıp tutuklanarak hapse atıldıkları bir ülke olmaktan çıkarılmalıdır. Pek tabii ki gazeteciler de yargılanabilir. Meslektaşlarımız arasında suç işledikleri sabit görünen, somut belgelere dayalı isnatları kanıtlananların, yargı önünde hesap vermeleri elbette doğaldır. Ancak biz diyoruz ki, gazetecilik yargılanamaz. Ne yazık ki son yıllarda ülkemizde bizzat gazetecilik mesleğinin kendisinin yargılandığını ve neredeyse yapılmasının olanaksız hale getirildiğini görmekteyiz. TGF olarak itirazımız bunadır” dedi.
(Derleyen: Şenol Güven)
