2018 yılının yaz aylarından itibaren ülke genelinde yaşanan ekonomik kriz, 31 Mart seçimlerinin ardından gelen yeni zamlarla derinleşmişti. 31 Mart’ın ardından akaryakıt ve temel tüketim maddelerine gelen zam furyası, 23 Haziran’ın ardından da devam etti. Konuyla ilgili Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Çanakkale Şube Başkanı Ali Rıza Berkit, değerlendirmelerde bulundu. TÜKODER Şube Başkanı Berkit, çay ve şekerin yanı sıra akaryakıta da zam gelmesinin çay ve şekerin nakliye işlemi ile birlikte zam ortalamasını arttırdığını söyledi. Konuyla ilgili olarak Berkit; “23 Haziran seçimlerinin ardından toplumun iyi niyetli beklentilerine rağmen, nedeni belli olmayan zamlar, tüketicilerin yaşamlarını zorlaştırmaya başladı. Her ne kadar şeker ve çaya zam gelmiş olsa bile mazot ile birlikte çay ve şekerin nakliyesinden dolayı bir zam daha gelmiş oldu. Çünkü akaryakıt zamları diğer tüketim maddelerini otomatikman etkiliyor. Zaten dünyanın en pahalı akaryakıtını biz kullanıyoruz, en pahalı ulaşım, en çok bölünmüş yol bizde, en iyi köprüler bizde ama trafik kazalarında dünyada birinciyiz. Bununla ilgili hiçbir şekilde önlem alınmıyor. Zaten en çok kazalar ve kazalardan kaynaklanan ölümler, bayram zamanlarında oluyor. O yüzden bayram gelecek diye korkuyoruz. Yani hiç kimse ‘ben, yol yaptım, köprü yaptım’ diye övünmesin. İyi bir yol, iyi bir ulaşım sistemi, ilk önce trafik kazalarıyla ölçülür. Kazaların, sürücülerin şaşkınlığı veya cahilliği yüzünden kaynaklandığı söylenebilir ama dünyada bir sürü insan benzer eğitimlerden geçiyor ve en çok kaza ülkemizde yaşanıyor. Burada en büyük temel sorun, sadece araç satmak için yol yapılmasıdır. Bundan sonra siyasi partilerin Salı günleri yaptıkları toplantılarda parti liderlerinin diğer konuların dışında ekonomik hayat, hayat pahalılığı, insanların yaşam koşullarının düzeltilmesi ve yeni zamlar yapılmaması ile ilgili konuşmaların yapılması gerekiyor. Et başta olmak üzere, diğer tüketim maddelerinin en pahalı satıldığı, dar gelirlilerin ve emeklilerin en az maaş aldığı ülkelerden birisiyiz. Bu da yine örgütlenmekten geçiyor. Biz TÜKODER olarak, önümüzdeki günlerde yeni bir örgütlenme biçimine geçeceğiz. Derneğimize yeni üyeler kazandıracağız. Dolayısıyla kamuoyuyla bu gibi toplumsal olumsuzluklar paylaşacağız” dedi.
