havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Bugün 6 Mayıs!..

Bugün, dünyada ve Türkiye'de 68 hareketi olarak tanımlanan, antifaşist, antiemperyalist hareketlerin Türkiye ayağının gençlik önderleri, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş'in, 12 Mart faşist cuntası tarafından idam edilişlerinin 47'nci yılı?

7252

 

 

 

Önce Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in şahsında, 68 hareketinin katledilen bütün devrimcilerini, yurtseverlerini saygı ile anıyorum.

 

12 Mart cuntası, esas olarak da bu cuntayı ortaya çıkaran emperyalist ilişkiler ağının ve onun işbirlikçisi siyasi iktidarların, bir bütün olarak Türkiye emekçilerini ve gençliğini korkutmak, onlara gözdağı vermek için bu idamı gerçekleştirdiklerini söylemeliyiz.

 

Fazla söze gerek yok, yanıldıklarını bir kez daha tekrarlamalıyız. İdamlarının üzerinden, yarım asır geçmesine rağmen, Deniz’ler unutulmadı, bağımsızlık ve demokrasi mücadelesinin, faşizme ve emperyalizme karşı, halkların verdiği mücadelenin yol arkadaşları, bayrakları olarak yaşamaya devam ediyorlar. Türkiye açısından söylersek, emperyalistler bu topraklardan def oluncaya kadar, ülkemiz bu ilişkilerden çıkarılıp, gerçekten bağımsız bir ülke konumuna ulaşıncaya kadar, demokrasi gerçekleşinceye kadar, sömürü, zulüm ve barbarlık sona erinceye kadar, devrime ve sosyalizme kadar onlar bu mücadelenin bayrakları olarak yaşatılmaya/yaşamaya devam edecekler… Halklar bugüne kadar unutmadığı gibi, bundan sonra da Deniz’i, Yusuf’u, Hüseyin’i unutmayacak.

 

Belki bir cümle daha söylemeliyiz; Bugün Türkiye, 47 yıl öncesinden daha büyük ve daha derin sorunlarla karşı karşıyadır. Emperyalizme bugün çok daha bağımlı bir hale gelmiştir. Sınıf çelişkileri daha çok keskinleşmiş, sömürü daha çok yoğunlaşmış, özgürlükler daha çok kısıtlanmıştır. Yağma ve talan dizginsiz bir biçimde devam etmektedir.

 

Bütün bu nesnel koşullar, emekçilerin Deniz’leri unutmamasının, anmasının ve bu anmayı gelenekselleştirip bir kültüre dönüştürmelerinin de sınıfsal ve sosyal zeminini oluşturmaktadır.

 

Unutmadan söylemeliyim; idam bir ceza değildir!... Dahası siyasi idamlar ise devletler eliyle işlenmiş siyasi cinayetlerdir. Bugün, dünyanın çok geniş bir coğrafyasında, ülkesinde, insan hakları literatüründe idamlara/siyasi idamlara yaklaşım böyledir.

 

Bir kez daha Deniz’leri, idam edilişlerinin 47’nci yılında saygıyla anıyorum ve şan olsun Deniz’e, şan olsun, Yusuf’a, şan olsun Hüseyin’e…