havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

Büyük Gurur (!)

1890
Değerli okurlarım, “2013 Türkiye’sinin Hali…” başlıklı yazımda yer darlığı nedeniyle veremediğim bazı ekonomik parametreleri aktarmak istiyorum. AKP’nin 10 yıldır öve öve bitiremediği icraatlarını bir bir gözler önüne sermek toplumsal bir görev haline gelmiştir. Özellikle ‘balık hafızalı’ insanlarımıza sık sık bu büyük gurur(!) tablolarını anımsatmamız gerekmektedir.
 
***
 
- Türkiye’nin yıllık ham petrol gereksinimi 30-35 Milyon Ton’dur. Ham petrolden; benzin, mazot, fuel-oil vb. petrol ürünleri elde ederiz.
- Ülkemiz topraklarından 3.5-4 Milyon Ton ham petrol çıkarabiliyoruz. Demek ki yaklaşık 25 Milyon Ton ham petrolü ithal etmek zorundayız.
- Biz yılda 5 Milyon Ton benzin üretiyoruz. İç piyasada 2.5 Milyon Ton benzine ihtiyacımız var. Buraya dikkat lütfen!!! 2.5 Milyon Ton benzinin litresini de 1.34 TL’ye ihraç ediyoruz(!) Ayni benzini vatandaşına 4.95 TL’ye satıyor AKP iktidarı…
 
* El insaf!..
Benzinin litresinin devlete maliyeti 89 kuruş, mazotun ki 78 kuruş..
Vatandaşa benzini 4.95 TL’ye, mazotu 4.33 TL’ye satıyorsunuz, hiç mi vicdanınız sızlamıyor?! Keşke yalnızca petrol ve ürünlerini kullananlar etkilense bu acımasız zamlardan.. Ama öyle değil.. Kimya, doğada mevcut olan bütün maddeleri inceleyen bir bilim dalıdır.
 
Biz Kimyacılar, eğer konu petrol ise şöyle deriz: - “Petrol demek, kimya demek, kimya demek ‘görünen her şey’ demektir!..”
 
Petrol ve ürünlerine zam yaptığınızda; deyim yerindeyse ‘iğneden-ipliğe’ her şeye zam gelir.
 
* İddia ediyorum, siz bu satırları okuduğunuz yerde, mekanda, her nerede olursanız olun;gördüğünüz her hangi bir cismin-nesnenin kimya ile ilgisi yoktur diyemezsiniz!!!
 
* Şimdi soralım?
- Benzinin litresini dışarıya 1.34 TL’ye, vatandaşına da 4.95 TL’ye satanlara..
 
Bu büyük bir soygun ve haksızlık değil mi???
 
Neden bu zulmü yapıyorsunuz dediğinizde; -benzin zamları dünya fiyatlarına göre yapılıyor- yanıtını alırsınız…
 
Anımsayın, 2002’de AKP iktidara geldiğinde Türkiye büyük bir kriz içersindeydi ve o zaman bile benzinin litresi 61 kuruştu.
 
- 2001’de 1 Varil (200 litre) ham petrol fiyatı : 25 Dolar,
- 2008’de           "                                 "             : 120 Dolar,
- 2012’de            "                                 "             : 116 Dolar.
 
* Bazı ülkelerin kişi başı Milli Geliriyle benzinin litre fiyatı dolar bazında ne kadarmış ona bakalım:
 
Türkiye: 10 bin Dolar................2.81 Dolar (Benzinin litre fiyatı)
Norveç: 98 bin Dolar.................. 2.72 Dolar
ABD: 48 bin Dolar........................1.05 Dolar
Almanya: 44 bin Dolar.................2.16 Dolar
Hollanda: 50 bin Dolar.................2.45 Dolar
İtalya: 36 bin Dolar......................2.41 Dolar
İngiltere: 39 bin Dolar.................2.12 Dolar
Yunanistan:32 bin Dolar..............2.14 Dolar
İsveç: 40 bin Dolar......................2.20 Dolar
Danimarka: 37 bin Dolar..............2.21 Dolar
Portekiz: 24 bin Dolar..................2.28 Dolar
 
* Tablodan da görüldüğü üzere Norveç’in kişi başı geliri Türkiye’nin 10 katı olmasına karşın, Türkiye benzin fiyatında Dünya 1.si.. Ne kadar övünsek az.. Böyle bir ‘gurur’ tablosu her ülkeye nasip olmaz(!)..
 
***
 
189 ülke arasında övüneceğimiz bir başka gurur tablomuz daha var!.. Aslında gurur değil, Türkiye’nin hazin tablosu.. Bir de oraya bakalım;
- Gelir dağılımında...........................131’nci
- İnsan ömrü ortalamasında...........98’nci
- İnsani gelişmede......................... 83’ncü
- Çocuk sağlığında..........................97’nci
- Beslenmede.................................73’ncü
- Yoksulluk sıralamasında...............56’ncı
- Kişisel alım gücünde.....................61’nci
- İnsan haklarında.........................78’nci
- Can güvenliğinde.........................65’nci
- Basın özgürlüğünde....................106’ncı
 
***
 
Sevgili Çanakkale OLAY okurları, ülkemizin gurur tabloları böyle(!!!) Ancak, tutsaklığa teşne yalaka yazılı-görsel medya bu gerçekleri vatandaşa duyurmuyor.. İnsan için olduğu gibi medya için de; yalancılıktan kaypaklıktan daha utandırıcı leke yoktur... Yoksa var mıdır?!
 
*Bir diğer merakım da; toplum bilinci yaratma adına bizim ulusal medyamız, acaba ne zaman üzerine düşen görevleri yapacaktır?