havadurum

ÇANAKKALE'DE İLK ANNELER GÜNÜ

Dr. Mithat ATABAY

4480

 

 

           

            Türk Kadınlar Birliği, 1949 yılı İlkbaharı’nda Atatürk devrimlerinin kadınlara sağladığı hakları korumak, Türk kadınlarının kültür alanında yükselmelerini sağlamak, kadının demokraside hak, görev ve sorumluluk anlayışını geliştirmek amacıyla kuruldu. Mevhibe İnönü, “Onursal Başkanlığa” getirildi. Birliğin diğer kurucu üyeleri İzmir milletvekili Latife Bekir Çeyrekbaşı, Seyhan milletvekili Dr. Makbule Dilan, Ankara milletvekili Mebrure Aksoley, Kamile Erim (Nihat Erim’in eşi), Neriman Sirer, Aliye Beyazıt, Lamia Fenmen, Mediha Eldem ve Nacile Biren’di.

            Türk Kadınlar Birliği, 1955 yılında, dünyada 1908 yılından beri kutlanan “Anneler Günü”nün Türkiye’de de kutlamasına karar verdiğinde 93 Harbinde Ruslara karşı büyük bir mücadele veren ve 1955 yılında 93 yaşında bulunan Nene Hatun’u yılın annesi olarak seçtiğini belirtti.

            Türkiye’de ilk Anneler Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı. İzmir’de ise esprili olaylar yaşandı. Bazı evli erkekler eşlerinin bugün dinleneceklerini ve işlerinin kendilerine kalacağını düşünerek “doktor raporu” aldılar. Ayrıca bir grup da “Babalar Günü” de kutlansın diye girişim başlattılar. Erzurum’da ise Anneler Günü nedeniyle yapılan törende “Nine Hatun, Türk Milletinin Annesi” yazılı bir tabela asılması dikkat çekiciydi.  

            Çanakkale’de “Anneler Günü” 8 Mayıs Pazar günü Cumhuriyet Alanı’nda ve Orduevi Salonu’nda güzel ve anlamlı bir törenle kutlandı. Çanakkale Lisesi’nde toplanan anneler ve Kız Sanat Enstitüsü öğrencileri ile çocuklar hep birlikte Cumhuriyet Alanı’na gelerek Atatürk Anıtı’na çelenk koyduktan sonra törene hep birlikte söylenen İstiklal Marşı ile başlandı. İlk kürsüye gelen Çanakkale Yardım Sevenler Derneği 2.Başkanı Hatice Arslan günün önemini ve anlamını belirten bir nutuk söyledi. Arslan konuşmasına şöyle başladı:

            “Bugün Türk Kadınlar Birliği Genel Merkezi’nin tertiplediği büyük ve ulvi bir günü, Anneler Gününü kutlama üzere burada toplanmış bulunuyoruz. Medeni memleketlerin birçoğunda manalı tezahürler ve güzel törenlerle tebcil olunan (yüceltilen) Anneler Günü bizde de sevgili yurdumuzda ilk defa olarak kutlanmaktadır.

            Aziz hemşehrilerim; cemiyetin en mümtaz ve muazzez varlığı olan ana insan hayatının başladığı günden beri itibar görmüş her yerde en yüksek ihtiram mevkiini almış bulunmaktadır. Ana, cemiyetin temeli, iyiliğin, şefkatin ve fedakarlığın timsali insan nesillerinin harıkı ve  mürebbisi olarak bizim memleketimizde de çok büyük saygı görmüştür. Peygamberimizin söylediği gibi cennet, ana ayağının bastığı yerin altındadır.”

            Bundan sonra Arslan Atatürk’ün Türk kadınına verdiği değeri şöyle dile getirdi:  

            “Büyük kurtarıcımız Atatürk, anaya, kadına en yüksek yeri, ona medeni ve insani hakların hepsini seve seve vermiştir. Bugün birçok medeni memleketlerde Türk kadının sahip olduğu haklara henüz hasret çeken analar vardır. Türk milleti kadına en büyük saygıyı gösterir, ona hakkı ve layık olduğu mevkii verirken bu diğer milletlere de örnek olmuştur. İşte aziz hemşehrilerim; bugün kutladığımız bu büyük günü bu mana ve mahiyetle takdir etmek lazımdır. Çünkü Türk anası bu memlekette imrenilecek şekilde bütün içtimai ve siyasi haklara sahip bulunmaktadır. Milletimiz anaya ve kadına karşı gösterdiği bu asil ihtiramı ile büyüklüğünü bütün dünyaya da ispat etmiştir.”

 

Hatice Arslan konuşmasının son bölümünde ise Türk kadınlarının tarihte başardıkları işlerle gurur duyması gerektiğne vurgu yaparak Anneler Gününün onun için guru duyulacak ve kutlanacak bir bayram olduğunu dile getirdi ve konuşmasını şöyle bitirdi:

            “Üç arz kıtasını sarsan ve dünya tarihine harika kahramanlıkları ve medeni hamleleriyle dolduran Türk nesilleri bugün büyük bir heyecan içinde güzel günün kutladığımız analardan doğmuştur.

            Türk milleti kadınıyla erkeğiyle büyüktür, asildir, üstündür. Ey Türk anası, sen ki doğurduğun kahraman ve inkılâpçı evlatlarınla dün olduğu gibi bugün de dünya milletlerinin hürmet ve hayranlıkları içinde birleşen bir varlığa sahipsin. Sen ki en zorlu anlarda erkek gibi tarlada kahraman gibi savaş alanlarında boy gösterensin. Sen ki Sakarya yaratan Mehmetlerin çocuklarını arkanda top mermilerini göğsünde taşıyansın. Sen ki, fedakârlık öne sürüldüğü zaman varını yoğunu kılını kıpırdatmadan bu vatana hediye edensin. Sana bu vatan cihan da hayrandır.

            Ey Türk anası, gururlan, yüksek başını bir kere daha göklere doğru kaldır. Çünkü sen insan cemiyetinin en çok ihtiram en çok taziz ve takdise layık olan anasısın. Güzel bayramınız hepinize kutlu olsun.”

            Bunu Çanakkale Ortaokulu 3.sınıf öğrencilerinden Sevinç Tanyel’in okuduğu “Anne” isimli şiiri izledi. Şiir şöyleydi:

            “Anne, hep şefkat, iyilik ve sevgi, / Anne, feragatin en güzel heykeli.

            Cemiyetin tacı, yurdun gururu o, /  Mürebbisi, ruhu, şevki, süruru o.

            Bir ışık ki, fecri, grubu ören o, / Ruha ilham ve şiire renk veren o.

            Her haliyle güzel, güzelde her şey o, / Kalplerde ürperen ilahi bir şey o…

            Fakat yurdun zorlu zamanı geldi mi? / Kükrer arslan gibi, hasmı yaman vurur,

            Erzurum’da kılıç, Sakarya’da mermi, / Vatanın en büyük kahramanı olur.”

            Aynı sınıftan Perizat Tunç da anne sevgisi temalı başka bir şiiri okudu. Cumhurite Alanı’ndaki tören bu şiirden sonra sona erdi. Kafile Orduevi’ne gitti. Çanakkale Orduevi şeref salonunda ikinci bir tören düzenlendi. Burada Çanakkale Lisesi tarih öğretmenlerinden Lütfiye Gökçen “Tarihte Kadın” konulu güzel bir konuşma yaptı. Gökçen konuşmasında; Türklerin kurdukları bütün devletlerde kadına özel bir önem verildiğini, ailede kadın ve erkeğin haklarının zaman içerisinde değişmesine rağmen İslamiyet öncesinde kurulan Türk devletlerinde kadın ve erkeğin eşit hakları bulunduğunu belirterek, Türklerde kadının toplum hayatında binlerce yıldan beri bütün milletlerden önce erkekle eşit haklara sahip olduğunun belgelerle ispat edildiğini söyledi. Orta Asya devletlerinde ve Anadolu’da Hititlerde kadınların devlet reisliği, kumandanlık ve mahkemelerde hâkimlik yaptığı tarihi kayıtlarda yer almaktadır, diyerek bugün de Türk kadının Atatürk sayesinde tarihte olduğu gibi “Hatun ve Hakan buyururlar ki” sözündeki gibi toplum hayatında en üst seviyede yerini aldığını dile getirdi. Bu konuşma büyük bir dikkat ve ilgi ile dinlendi ve tezahüratla karşılandı. Bundan sonra yine lise edebiyat öğretmenlerinden Süheyla Özbek, Faruk Nafiz Çamlıbel’in şiirini okudu ve alkışlandı. Şiirin okunmasından sonra İstiklal İlkokulu öğretmenlerinden Mürvet Bayar’ın bir şiiri takip etti.

            Anneler Günü sebebiyle düzenlenen törene Kız Sanat Enstitüsü öğrencilerinin söylediği milli marşlar ve okuduğu şiirler ile devam edildi. Törene katılan küçük çocuklar annelerine aldıkları hediyeleri takdim ettiler. Orduevindeki tören de böylece sona erdi.