havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

ÇAPULCULARA BİN SELAM OLSUN!

1899
 
İki ağaçtan koskoca bir orman; bir insan ormanı yaratmayı başaran üzerlerine sıkılan tazyikli suların her damlasından bir coşku seli, bir okyanus dalgası çıkaran, yenilen her biber gazı zerresinden fırtınalar oluşturan, birbirlerine dokundukça büyüyen, yürüdükçe hızlanan; el ele, kol kola, omuz omuza geldikçe görkemli adımlarının sesleriyle coğrafyaları sarsan, zalimleri ve zulüm edenleri şaşkına çeviren, haykırışlarını evden eve, sokaktan sokağa, şehirden şehire, ülkeden ülkeye ulaştıran; tarih sayfalarına silinmeyecek izler bırakan ve damga vuran çapulcular; sizlere bin selam olsun, ülkenin geleceği adına binlerce kez teşekkürler!...
 
“Ayyaş” diyenlere, “alkolik” diyenlere, anarşist, terörist yaftası vuranlara; dış güçlerin faiz lobisinin oyuncağı, taşeronu gibi gösterme gayretinde olanlara, “çapulcu” diye aşağılayanlara, en can alıcı yerinden, en temiz, en soylu, en görkemli karşılığı veren kadın, erkek, genç, yaşlı, inanan, inanmayan, çoluk çocuk meydanlara akan çapulcular; sizleri saygı ile selamlıyor, geleceğin demokratik Türkiye’si için yaptığınız katkılara bin selam olsun diyor, teşekkürler ediyorum!...
 
Eyleminizi ve yarattığınız bu muhteşem direnişi, bu dalgayı yalnızca ve doğrudan iktidar sahipleri değil; köşe yazarları, kimi üniversite hocaları, düzenden haksız kazanç elde eden tüm zevat karalamaya ve sizlerin yaptıklarını “eşkıyalık” olarak değerlendirme, tanımlama ihtiyacına düştüler. Sömürü düzeninin bu canhıraş savunucularına verdiğiniz akıl dolu, zeka dolu karşılıklar ve cevaplar için sizlere bin selam olsun; dünyanın en muhteşem çapulcuları!...
 
Yalnızca demokratik eyleminize karşı baskı ve şiddeti reva görenlere değil; direnişinizi görmezden gelen, halkın haber alma hakkını hiçe sayan büyük sermaye medyasına karşı ortaya koyduğunuz yaratıcı tutum ve inanılmaz refleks için sizlere bin selam olsun!...
 
O yekinip ayağa kalkan, kentlerin sokaklarını ve alanlarını dolduran büyük devasa gücü, o ana gövdeyi sağından solundan tırtıklayarak; Mustafa Kemal’in adını bir rozet, bayrağı bir flama gibi kendi partilerinin simgesine indirgeme çabasında olanları ve buradan yaratılabilecek olan bölünmeyi algılayamayan politik körlükle ve siyasi pragmatizm ile hastalıklı organizasyonları akılla, bilinçle, hoşgörüyle etkisizleştirme başarısı gösteren çapulcular; verdiğiniz bu tarihsel dersler için, gösterdiğiniz sağduyulu tutum için sizlere bin selam olsun, binlerce kez teşekkürler olsun!...
 
Şehr-i Taksimi yaratan; orada paylaşan, bölüşen, Avm’lere karşı “devrim” marketini kuran, kitaplarıyla, kütüphaneleriyle, günlük ilişkileriyle yeni bir dünyanın nasıl olması gerektiğini dünya aleme gösteren, binlerce sayfa ile anlatılamayacak şeyleri birkaç sade sözcükle anlatabilen bu muhteşem atmosferi yarattığınız için selam olsun sizlere, selam olsun çapulculuğunuza!...
 
“Bu halktan bir şey olmaz” diyenlere, halkı sürü yerine koyanlara, kendi gücünü halkın gücünün yerine koymak isteyenlere; yeni bir hayatı yaratmanın en büyük değiştirici-dönüştürücü gücün nerede olduğunu gösterenlere, kendi eyleminden öğrenirken öğretenlere, Anadolu Coğrafyasının insanlarına ve bu direnişi izleyen, gözlemleyen, destekleyen bütün ülke halklarına engin deneyimler kazandırdığınız, bilinçleri ışıklandırdığınız, gelecek mutlu günlerin yolunun nereden geçtiğini gösterdiğiniz için bütün şehirlerin çapulcularına binlerce selam, binlerce kez teşekkürler!...
 
O ince mizahınız, o yaratıcı zekanız, ürettiğiniz şarkılarınız, sloganlarınız, oluşturduğunuz yaşama kültürü, tazelediğiniz sonsuz umutlar ve geleceğe ait biriktirdiğiniz onur ve anılar için; bütün çapulculara bin selam olsun!...
 
Üniversiteleri alanlara taşıdınız, halktan yana tutum alan bilim insanları ile buluştunuz ve yine halktan yana aydınlarla, sanatçılarla buluşarak onların eksiğini siz, sizlerin eksiğini onların tamamlamasının yolunu açtınız. Öğrendiniz, öğrettiniz, yenilediğiniz, yenilendiniz; halktan yana sanatı savunanlara, bilimi halkın hizmetinde kullananlara, yeni bir kültürün oluşmasına, büyümesine, evrensel bir kültüre ulaşmasına, ona bağlanmasına sayısız değerli katkılar yaptınız; çapulcu dehasının tarihsel rolünü, gücünü dosta düşmana gösterdiniz. Size binlerce selam olsun!...
 
Sivil ve demokratik bir kalkışmanın, barışçıl gösterinin, inancın ve kararlılığın, hoşgörünün ve farklılıklara tahammülün destanını yazdınız; size binlerce selam olsun!...
 
Bu direniş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, nerede ve ne zaman biterse bitsin; kazanan siz oldunuz, kazanan siz “çapulcular” olacaksınız. Bu tarihsel eylemden öğrenerek, bilenerek, bilinçlenerek, düşüncelerimizi zenginleştirerek çıkılacaktır.
 
Bu eylemler gözümüzü ve bilincimizi keskinleştirdi; artık dostları ve düşmanları nerede olursa olsun, hangi maske ile çıkarsa çıksın, hangi sözleri söylerse söylesin daha iyi tanıyacağız. Evlerimize, işyerlerimize, sokaklarımıza, okullarımıza, günlük hayatımıza kaldığımız yerden başladığımızda; değiştiğimizi, yenilendiğimizi, umutlandığımızı, güçlendiğimizi, kendimize saygımızın arttığını göreceğiz, yaşayacağız!...
 
Ve bir gün ve an geldiğinde, iş başa düştüğünde yani “dün erkendi” yarın “geç olacak” “ tam şimdi”, “tam bugün” olduğunda yeniden ve yeniden bu eylemlerle kazandığımız birikimle, bilinçle; “işçiye, emekçiye, şehrin ve kırın bütün yoksullarına” en uygun iktidarı, halkın kendi iktidarını ve yine şimdi bugün “çapulcular” olarak aşağılanan o devasa gövdenin, o yenilmez aklın ve gücün ve onların gerçek örgütlerinin ayağa kalkacağı, birlikte olacağı ve insan eliyle yaratılan en büyük sanat eserini tarih yeniden yazacaktır!...
 
Bin selam olsun!...