havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

CHP BÜYÜK KURULTAYI

Değerli okurlarım, CHP'nin 34. Büyük Kurultay izlenimlerimi bu köşeden 25 Temmuz 2012 tarihinde "Alternatif CHP…" başlıklı yazımda aktarmıştım.

1156

 35. Kurultayı da izleme olanağını buldum. Kurultayı sizler için izlemek ve izlenimlerimi aktarmak üzere Yenimahalle’de ki evimden çıkıp Metro ile Ulus’a vardım…

Atatürk Spor ve Sergi Sarayı önünden Ankara Gar’ına kadar yol çift yönlü trafiğe kapatılmıştı. Yoğun güvenlik önlemleri altında kurultayın yapıldığı Ankara Arena Salonuna ulaştığımda, 103 yurttaşımızın katledildiği gün acaba o canlı bombalar için güvenlik neden önemsizdi?!. Sorusu bir anda aklıma geldi. Ne acı ki o sorunun yanıtını ülkeyi yönetenlerden; “eyleme geçmeden teröristleri yakalayamayız..(!)” gibi hepimizin aklıyla alay eden bir üslupla almıştık.. Anımsatmak istedim.

***

            34. Kurultay’da en çok ‘Değişim, Dönüşüm ve Yenileşme’ söylemi dillendirilmişti.

            35. Kurultay’a ‘Demokrasi, Değişim ve Kardeşlik Kurultayı’ adı verilmiş.

* “BASKI ve ZULÜM DÜZENİ CHP İLE BİTECEK” ve “SAVAŞIN DEĞİL, BARIŞIN PARTİSİYİZ” mesajları ile 21 Maddelik Kurultay Sonuç Bildirgesi özetlenmiş…

            *Kurultaydan sonra partinin en yüksek karar organı olan PM ile partinin en üst yönetim ve yürütme organı olan MYK’ya seçilen üye yapısını mercek altına alırsak, ne görürüz???

            - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “parti içi dengeleri” korumaya azami özeni gösterdiğini,

            - “Parti sağa kayıyor” eleştirilerine karşı daha ziyade sol gelenekten gelen isimlerin yanı sıra “ulusalcı” çizgideki isimlere ve parti içi kanatlar dengesini korumaya yönelik bir listeyle delegenin karşısına çıktığını,

            - Parti tabanının tepkisini dikkate alarak bazı isimleri ayıkladığını,

            - Yakın bir gelecekte Tüzük Kurultayını toplayıp PM’nin üye sayısını 60’dan 40’a düşürüleceğini,… Görürüz!

            (Son gözlem benim öngörüm! PM üye sayısı 40’a indirilirse daha aktif ve işlevsel bir PM ile başarılı olunabilir.. Böylece PM’ye ‘benim de adım olsun’ diye aday olanların sayısı azalır ve anahtar-maymuncuk listelere de ihtiyaç duyulmaz.)

***

            Kurultayda Türkiye’nin yaşamsal en yakıcı sorunlarına beklenen mesajların  verilmemesi dikkat çekti. Partinin politikaları, ülkemizin sorunları yeterince tartışılıp konuşulmadığı gözlemlendi. Oysa bu gibi konular için Kurultay en ideal zemindir.

*PM seçimleri için gösterilen çaba parti politikaları için gösterilebilseydi daha ideal ve üretken bir kurultaydan söz edecektik. 2 günlük kurultay sürecinde ancak bu kadar olabiliyor demek ki!.. Süreç 5 güne çıkarılsa bu gibi şikayetler de sona erer diye düşünmekteyim.

            Her şeye karşın CHP Kurultayı, diğer partilerin kurultaylarına benzemedi… Onların kurultayı tek kişinin hazırladığı listelerin delegeye dayatılması şeklinde sonuçlanırken, CHP’de örgütün ve delegenin adam yerine konulduğunun gözlemlenmesi küçümsenecek bir kazanım değildir.

*Bundan böyle CHP, 2019’da yapılacak ‘genel ve yerel’ seçimlerine kendisini hazırlayacak kadroları ve politikaları belirleme sürecine girmelidir. Hiç kuşkusuz kadro oluşturulurken parti içi güç dengelerini değil, ülkenin-yörelerin gerçekleri ve gereksinimleri esas alınmalıdır. Ancak böyle davranan bir merkez kadro devrimci ve değişimci süreci sürdürebilir.

            Aydınlık geleceği kuracak - AKP’yi hem genel hem de yerel iktidardan düşürecek -idealist kadroların şimdiden oluşturularak harekete geçirilmesi zorunludur. Çünkü birileri “Başkanlık” dayatması ile ülkeyi baskın seçimlere götürmeyi düşünebilir!..

*Bence 35. Kurultay tarihi bir fırsat sunmuştur. Demokrasi, değişim ve kardeşliğin inşası için yakılan meşale tüm Türkiye’yi aydınlatacaktır. KIYMETİ BİLİNMELİDİR…