DOLAR 32.3429 %0.12
EURO 35.1203 %-0.17
G.ALTIN 2237.6005 %-0.26
BITCOIN 63600.7108 %-5.58
ETHERIUM 3266.0535 %-6.86
havadurum
Seçkin Sağlam

ssboreas17@gmail.com

ÇOMÜ gerçeği ve destek olma! (2)

126187
Önceki yazıdan devamla, anlatılacak, dile getirilecek, hatta her gün dile getirilse yetmeyecek o kadar çok konu var ki; aralarındaki bütünlüğü kurarak aktarmanın güçlüğünü çekiyor insan...
 
Son olarak Belediye Başkanı Ülgür Gökhan`ın “Kentimiz için, ÇOMÜ Hastanesine hep birlikte sahip çıkalım” kampanyası gündeme geldi. Başkan Gökhan`ın bu kampanyası bana göre oldukça anlamlı ve bir o kadar ironiktir. Her şeyden önce bu kampanyanın iki öznesi vardır; biri “Kentimiz için” diğeri “ÇOMÜ.”
 
Dolayısıyla, ÇOMÜ yönetiminin içinde bulunduğu durum, bugüne kadar sergilediği tutum ve baskıcı politikaları göz önüne alındığında, hatta Çanakkale-ÇOMÜ ilişkisinde kendisinin de zaman zaman taraf olduğu düşünülürse, Başkan Gökhan`ın bu kampanyası daha da ironikleşmekte, başka bir anlam da kazanmaktadır.
 
Başkan Gökhan`ın bu tavrı önemli olup, kendi gerçeği noktasında desteklenmesi gerekli bir tavırdır.
 
Başkan Gökhan`ın bugüne kadar ÇOMÜ`de yaşananları, hastalığının göz ardı edilerek istifa ettiği sayılan akademisyeninin ölümünü, kitap okuma eylemlerindeki soruşturmaları, öğrenciler ve memurlar üzerindeki baskıları unuttu sanmayın. Başkan Gökhan, sorumlu bir yerel yönetici kimliği ile kentin en önemli kurumlarından biri olan ÇOMÜ`ye destek olması, ancak oradaki hukuksuzlukları, baskıları yok saydığı görmediği anlamına gelmez. Bu haksız ve hukuksuz davranışları yine dile getirecektir, geçmişte de dile getirmiştir.
 
Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, bulunduğu makamdaki sorumluluğu ile böyle bir kampanyayı başlatır, kendisi de destek olur, ki olmuştur da, ancak bu durum vatandaş nezdinde ne kadar kabul görür ve karşılık bulur, bunu izleyip göreceğiz.
 
Maalesef  Laçiner ve ekibi, bu treni de çoktan kaçırdı!
 
En başına dönelim;
 
Laçiner`den önceki dönemde Çanakkale, tüm kurum, kuruluş hatta biraz daha açalım; yerel yönetimleri ile, işadamları ve siyasi partileri ile, sivil toplum kuruluşları ile ÇOMÜ Hastanesi`ne destek olmuş mudur? Olmuştur...
 
Laçiner`den önceki dönemde ÇOMÜ Hastanesi için insanlar destek sırasına girerken, bugün de insanlardan aynı şey beklenebilir mi? Bence zor...
 
Hastane içindeki kantinin bile yakın akrabalara “peşkeş” çekildiği iddialarını ve olaylarını hatırlıyorum, asansör olayı en yakın süreçteki bir örnek, basın açıklaması yapan asistan doktorlarına uygulanan baskılar, daha önce de gündeme geldi ve belki de en önemlisi, ÇOMÜ`deki medikoların kapatılması olayları hala belleklerimizde.
 
Yani ÇOMÜ`nün mevcut yönetimi ve hastanesi, Çanakkalelilerin verdiği desteğe, gösterdiği ilgiye ne kadar karşılık verebildi?
 
Öğrencilerin ağaç dikmesinden bile rahatsız olan bir yönetim anlayışının, “Bak biz iyi işler yapıyoruz” iddiası ne kadar inandırıcıdır?
 
Bunlar ve benzeri konular göz önüne alınmadan, değerlendirilmeden ÇOMÜ`ye destek olma konusu tartışılamaz.
 
Burada Gökhan`ın destek olması tabi ki önemsenmelidir. Ama Çanakkale halkının hafızasında ÇOMÜ algısı değişmedikçe bu çağrının çok da yankı bulması söz konusu olmayacaktır.
 
Burada esas sorumluluk geçtiğimiz günlerde yazarımız Sermet Atadinç`in de değindiği gibi ÇOMÜ yönetiminin sırtındadır. Ancak ÇOMÜ yönetimi özellikle tıp fakültesi ve araştırma hastanesi aracılığıyla Çanakkale halkı nezdinde yaratacağı başarı algısı sonrasında Başkan Gökhan’ın çağrısı daha bir ete kemiğe bürünecek ve anlam kazanacaktır.
 
Sağlığın giderek piyasalaştığı, parası olanın sağlık hizmeti alma hakkına sahip olduğu bir dönemde, sağlık politikalarının vatandaşlar üzerindeki etkilerinin getireceği sonuçların da bu konuda ayrıca değerlendirilmesi gerekiyor.
 
Başkan Gökhan`ın da bu konudaki girişimi kendi sorumluluğu açısından tabi ki önemlidir, fakat tek başına yeterli değildir. ÇOMÜ yönetimi bu kent ile barışmalı, üstlenmiş olduğu siyasal dönüştürme operasyonundan vazgeçmelidir.
 
Başkan Gökhan`ın bu çağrısı bu noktada çok anlamlıdır.
 
Özellikle seçimler öncesi ve cemaat-AKP çatışmasından önce her fırsatta Başkan Gökhan`ı eleştirmelerine, karalamalarına, itibarsızlaştırma çabalarına bağlı olarak, Çanakkale`yi geri bıraktırılmış, kötü yönetilen bir kent olarak lanse edip, bunun sorumlusu olarak gösterilen, Başkan Gökhan da şimdi, ÇOMÜ’nün en önemli destekçisi olarak başka bir ders vermektedir.
 
Tabi ki bu dersi veren Başkan Gökhan’ın ÇOMÜ’deki baskıları hukuksuzlukları unutmadığını bu uygulamalara bugünde bundan sonrada karşı çıkacağını düşünüyorum. Ancak bu baskılara maruz kalan öğretim üyeleri, çalışanlar ve öğrencilerinde ruh hallerini anlamalı, bir sitemlerinin olabileceğini de ayrıca not etmek isterim. Başkan Gökhan bu süreçte bu kesimlere kendisini bir kez daha özel olarak anlatmalı, yanlış bir kavrayışın önüne geçilmelidir.
 
Bu konular hassas konulardır. Bir yandan her türlü haksızlığa uğrayan, baskı gören, ötelenen, hakları gasp edilen kesimler mevcut iken diğer yandan kurumsal olarak destek kampanyalarının çağrısı yapan Gökhan’ın empati yaparak bu duyguyu anlayabileceğini ve gerekli hassasiyeti göstereceğine şahsen ben inanıyorum.