havadurum

ÇTB, 'Sağlıkta şiddeti kınadı'

961

 Çanakkale Tabipler Birliği (ÇTB) Çanakkale Şube Yönetim Kurulu, son zamanlarda sağlıkta artan şiddet vakalarına karşı basın açıklaması yaptı. Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Poliklinikler girişinde yapılan basın açıklamasını ÇTB Çanakkale Şube Başkanı Eftal Yıldırım yaptı. Basın açıklamasına CHP Çanakkale İl Başkanı İsmet Güneşhan ile Yönetim Kurulu, eski ÇTB Yönetim Kurulu, CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Dr. Celal Karakaş, doktorlar ve sağlık çalışanları katıldı. Yıldırım, 17 Temmuz günü Şanlıurfa’nın Harran Üniversitesi Tip Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi`nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın’ın şiddete maruz kaldığını ve halen yoğun bakımda tedavi gördüğünü söyledi. Daha önce de Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen`in şiddete uğradığı ve sonucunda da yaşamlarını yitirdiğini söyleyen Yıldırım, siyasal iktidarın henüz bu konuyla ilgili hiçbir adım atmadığını belirtti. 

“Türk Tabipler Birliği, yöneticileri sorumluluk almaya davet etmektedir”
İktidarın sağlıkta şiddet ile ilgili hiç bir adım atmadığını söyleyen Eftal Yıldırım; “17 Temmuz günü Şanlıurfa’da Harran Üniversitesi Tip Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi`nde görevli olan Dr. Bahattin Ahmet Yalçın, bir hasta yakını tarafından başına sert bir cisim vurularak darp edildi. Meslektaşımız halen yoğun bakımda tedavi görmekte olup hayati tehlikesi devam etmektedir. Türk Tabipler Birliği, uzun yıllardır sağlıkta yaşanan şiddetin nedenleri, şiddete karşı alınacak önlemler konusunda kamuoyunu bilgilendirmekte, yöneticileri şiddeti durdurmak için sorumluluk almaya davet etmektedir. Bütün bu çabalarımıza rağmen, Dr. Ersin Arslan, Dr. Kamil Furtun ve Dr. Aynur Dağdelen`in öldürülmeleri ve nice şiddet olayı ile siyasal iktidarın sağlıkta hiçbir adım atmadığını üzülerek görüyoruz. Gelinen aşamada sağlıkta şiddet sağlık hizmet sunumunun hemen tüm aşamalarında yaygın ve ciddi bir sorun haline dönüşmüştür” dedi. 
“Acil servisler, sağlık hizmetinin güvenli olarak verilemediği yerler haline gelmiştir”
Her gün ortalama 30 sağlık şiddeti yaşandığını söyleyen Yıldırım, özellikle acil servislerde sağlık hizmetinin güvenli olarak verilemediğini ifade ederek; “Sağlık kuruluşlarında her gün ortalama 30 şiddet vakası yaşanmaktadır. Özellikle acil servisler şiddetin kol gezdiği, sağlık çalışanlarının kendilerini emniyette hissedemedikleri sağlık hizmetlerini güvenli ortamlarda veremedikleri yerler haline gelmiştir. Bu sorun, bir yandan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliğini tehdit ederken aynı zamanda sağlık hizmeti sunumunu da engeller hale dönüşmüştür. Bu durum; sürdürülebilir, kabul edilebilir, katlanılabilir değildir! Elbette sağlıkta şiddetin toplumsal etkenleri vardır ve bunlar giderilmedikçe sağlık kuruluşlarını tam olarak güvenli ve huzurlu yerler haline getirmek olanaklı değildir. Kuşkusuz, her yıl nüfusumuzdan fazla sayıda acil servis başvurusu olmasının ve bu kışkırtılmış acil sağlık talebinin eldeki hizmet olanaklarıyla tam olarak karşılanamamasının, yurttaşların sağlık hizmet beklentisinin yapay biçimde yükseltilmesinin gelinen tabloda katkısı büyüktür” dedi. 
“Şiddet uygulayanlar iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalıdır”
Sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların iki yıldan dört yıla kadar cezalandırılmaları gerektiğini söyleyen Yıldırım, bu nedenle sağlık aksadıysa bu rakamın yarı oranda arttırılması gerektiğini belirterek; “Açık olarak görülen bir başka gerçek, kamu idaresinin sağlık kuruluşlarının ve sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamak için alması gereken özel önlemleri de almadığı veya bunların yetersiz kaldığıdır. Bu nedenle, Türk Tabipleri Birliği`nin defalarca dile getirdiği saikta şiddeti önleme yasasının bir an önce çıkarılarak şiddet uygulayanlara hapis cezasının yasalaşmasını bir kez daha talep ediyoruz. Bu öneri Türk Ceza Kanuna bir ek maddeyi kapsamaktadır. Bu ek madde ile: ‘Sağlık kuruluşlarında çalışan sağlık personeline karşı, sağlık hizmeti sunumu esnasında veya verilen sağlık hizmetinden kaynaklanan nedenlerle cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu filler sonucu sağlık hizmeti kesintiye uğramış ise yukarıdaki fıkraya göre belirlenen ceza yarı oranda arttırılır’. Sağlık kuruluşlarında meslektaşlarımızın güvenliğinin sağlanması için caydırıcı ve önleyici gerçekçi önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” dedi.
 
(Baykal Sağlam)
Paylaş