Çanakkale’ye bölgede yaygın olmayan bir konsept ile hizmet vermek için kapılarını açan Parion Kitap Kafe, hizmete açıldı. 25 Mart’ta yapılacak olan resmi açılış öncesinde kitap kafenin işletmecisi Bahadır Tuna Zobu, Parion Kitap Kafe’yi gazetemiz Çanakkale OLAY’a anlattı. Daha önce pazarlama müdürlüğü, yayın yönetmenliği ve ODTÜ yayınlarının genel müdürlüğü gibi görevler yapan Zobu, Çanakkale’de olmayan yeni bir konsept için yola çıktıklarını ifade etti. Parion Kitap Kafe hakkında bilgi veren Zobu; “Kitapevimizin konsepti genel olarak bu bölgede yok. Marmara bölgesi olarak baktığımızda sadece İstanbul’da olan bir konsept. Bursa’da BKM diye büyük bir kitap evi var, ondan sonra kitap kafe konseptinde çok bir yer yok. Kitap kafe konsepti Türkiye’de çok hızlı bir şekilde gelişiyor ve insanlar artık bu tarz yerlerde vakit geçirmek istiyor. Biz de burada onu yapıyoruz. İnsanların hem kahvelerini içebilecekleri, hem kitaplarını okuyabilecekleri, hem de dinlenebilecekleri bir yer yapmış olacağız. Kitapevimiz 3 kattan oluşacak. Üst kat eğitim yayınlarının olduğu hem de öğrencilerin burada ders çalışabileceği, aynı zamanda kütüphane gibi kullanabileceği, istediği kaynaktan istediği soruya bakabilecekleri bir yer olacak. Buradaki amacımız da şu, evet kitapevi aynı zamanda ticari bir işletmedir, ama çocuklar bütün kitapları görebilsinler, soru çeşitlerini görebilsinler diye böyle bir şey yapacağız. Belki o kitapları burada satamayabilirim, ama ben burada mutlu olabileceğim bir hizmet yapacağım. Bu hizmeti bir kütüphane gibi, belki de İl Halk Kütüphanesi’nde olmayan eğitim yayınları ile o hizmeti burada çocuklara sunmuş olacağız. Tabi ticari kaygılar bir şekilde olacak, ama öncelik olarak eğitime destek vermek ve eğitimi biraz daha geliştirmek amacımız olacak” dedi.
“Keyif alabileceğiniz bir ortam olacak”
Kitap kafenin diğer bölümleri ile de bilgi veren Zobu, aynı zamanda insanların atölye çalışmaları yapabilmeleri için de bir bölüm tasarladıklarını belirtti. Zobu; “Alt katta ise yetişkin grubu dediğimiz, özellikle Türk edebiyatından eserlerin yer aldığı bir bölümümüz olacak. Özellikle edebiyat alanında 6 tane raf yaptık ki, yine bölgede hiçbir kitap evinde bu yok. Ben uzun seneler pazarlama müdürlüğü yaptım, yayın yönetmenliğini yaptım ve ODTÜ Yayınlarının genel müdürlüğünü yaptım. Gezdiğim için biliyorum, bölgede olmayan bir konsept, aynı zamanda çeşit olarak da aynı şekilde. Avusturya, İran, Kırgız, Alman, Fransız edebiyatı burada yer alıyor. Bunların tamamının da rafı var. Örnek olarak, Türk Edebiyatından bir şiir kitabı arıyorsunuz ve baktığınızda bununla ilgili bir rafla karşılaşıyorsunuz. O raftan istediğiniz yayın evinin, istediğiniz kitabını alıp kafemizde inceleyip, okuyup, almanız önemli değil, tekrar yerine koyup gidebilirsiniz. Bu okuma esnasında da iyi kahve içebileceğiniz, o kitabı okurken gerçekten keyif alabileceğiniz bir ortam olacak. Alt katı bu konseptte dizayn ettik. En alt katta da kırtasiye ürünlerimiz yer alıyor. Çünkü burada bir okul yelpazesi var ve okullardan böyle bir beklenti var. Alt katımızda kırtasiye ürünlerinin yanı sıra, yine Çanakkale’de eksiğini gördüğümüz sanatsal ürünlerimiz var. Sanatsal ürünler ile ilgili satış yapan yerler var, ancak biraz sıkışmış durumda. Onu da genişletmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda sanat atölyesi olarak kullanılabilecek bir yer yapmayı planlıyoruz. Burada neler olabilir, insanların sosyal gruplar kurup, oraya gelip kilden bir şeyler yapması, resim atölyeleri gibi kullanabilmeleri gibi bir yer yapma hedefimiz var” dedi.
“Çanakkale’yi seviyoruz”
Kitap kafe açmak için neden Çanakkale’yi seçtiğini de söyleyen Zobu; “Kitap kafe hemen hemen her ilde var. Tamam, bu konseptte olmasa da var, ama Çanakkale’de bununla ilgili ciddi bir sıkıntı var. Aynı zamanda Çanakkale’de ciddi bir korsan kitap sıkıntısı var. Maalesef oturmuş bir kültür bu. Biz aynı zamanda burada onunla da mücadele edeceğiz. Çanakkale’yi seviyoruz. Çanakkale’nin insanı, yapısı bizi buraya çeken şeyler. Buraya geldiğimiz zaman çok mutlu oluyorum. Stresin olmadığı bir il, insanların mutlu olduğu bir il. O yüzden burayı seviyorum ve bu işi yapacaksam burada yapmalıyım dedim ve buraya geldim” dedi.
“Yayınevinin adı Parion olacak”
Kitap kafenin dışında Çanakkale’ye bir yayın evi kazandırma projelerinin olduğunu belirten Zobu; “Çanakkale’ye ait bir de yayınevi projemiz var. Yayınevi yine Parion ismi ile devam edecek. Genelde gördüğümüz kitapların menşei ya İstanbul, ya Ankara, ya da İzmir. Bu üç ile dağılmış durumda. Diğer illerde de yayınevi kuranlar var. Adana, Malatya, Bursa gibi şehirlerde var, ama bu çok az sayıda. Biz burada çeviri kitaplar, yerel kitaplar, kültür kitapları, eğitim kitapları çıkarmayı düşünüyoruz. Yani İstanbul, Ankara’daki yayın evleri gibi de bunu Türkiye çapında yapmayı düşünüyoruz. Artık üretimin Çanakkale’den olduğu, buradan ülke geneline dağıldığı bir çalışma olacak. Hem de bu konuda Çanakkale’yi tanıtmış olacağız. İnsanlar kitabı eline aldığı zaman yayınevine bakarlar. Sonra künye sayfasını açar ve yapıldığı şehri görür. Çanakkale’yi gördüklerinde de güzel bir şey olacaktır. Bu konuda başarılı olmak istiyoruz. Yıllarca yayınevi çalıştırdım ve bu konuda iyi bir tecrübem var. Bunu da Çanakkale’den yansıtabilir ve uygulayabilirsek ne mutlu bize” dedi.
“Çanakkale’ye artı değer katabilecek kim varsa davet edeceğiz”
Kitap kafede düzenlemeyi planladıkları etkinlikler hakkında bilgi veren Zobu; “Resmi olarak açılışımız 25 Mart Cumartesi günü olacak. Aslında biz açılışımızı yazarlarla etkinlikleri ile yapmak istemiştik. Ama açılış tarihimiz Bursa Kitap Fuarı’nın son gününe denk geliyor. Son iki günü olmasından dolayı yazar konusunda bir belirsizliğimiz var, ama yakın dönemde Sinan Meydan gibi yazarlar ile büyük etkinlikler yapacağız. Arda Eren, İrfan Değirmenci, Zafer Alagöz gelecek. İlber Ortaylı ile bir görüşmemiz var. Mayıs ayı gibi de Kahraman Tarzoğlu ve Ahmet Ümit’i getirmeyi planlıyoruz. Çanakkale’ye artı değer katabilecek kim varsa Çanakkale’ye davet edeceğiz. Çanakkale’de böyle imza etkinlikleri ile burayı sürdüreceğiz. Onun için de ilk açılışımızı bir iki yazar ile yapabilirsek daha iyi olur, insanlarda yazarlara kitaplarını imzalatabilirler, onlarla sohbet edebilir diye düşündük. Bu 18 Mart’ta hangi yazarın açılışa geleceği netleşecek. Çocuk alanında da çok ciddi yazarlar vardır. Behiç Ak, Sevim Ak gibi yazarlarımız var. Bunlar hem kardeştir, hem de iyi yazar ve çizerlerdir. Onlarla etkinliklerimiz olacak. Çocuk felsefesi alnında Levent Gönül ile bir etkinlik düzenleyeceğiz. Çocuklar için aynı zamanda tridi tasarımlar, web tasarımları var. Bu konuda uzman öğretmen arkadaşlarımız var ve onlarda burada bir sunum yapacaklar. Çocuklara programlamanın ne olduğunu öğrenecekler” dedi.
“Birlikte güzel işler yapabileceğimizi düşünüyoruz”
Çanakkale’ye artı değer katmak için geldiklerini ve Çanakkalelilerin de kendilerine sahip çıkacağına inandığını ifade eden Zobu; “Biz buraya bir değer katmaya geldik. Çanakkale için artı bir değeriz diye düşünüyoruz. Böyle bir yere sahip çıkmalarını istiyoruz. Bunu elbette herkes yapıyor, ama onlara keyif verebileceğimiz bir iş yapıyoruz. Çanakkale’ye ve onlara artı değer katacağımız için de bizim yanımızda yer alacaklardır diye düşünüyoruz. Burada kahve eşliğinde kitap okuyabilirler, etkinliklerimize katılabilirler. Çanakkalelilere artı değer katacağımızı ve birlikte güzel işler yapabileceğimizi düşünüyoruz” dedi.
(Burhan Mert Balcı)
