havadurum
Kadir Kenar

akadirkenar@hotmail.com

Çanakkale hazırlıklı yakalandı!

2376
Etrafında 20 kusur milyon insanın ve binlerce sanayi tesisinin kümelendiği Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale Boğazı! Yukardan baktığınızda müthiş bir manzara, doğa harikası bir memleket olarak gözükürdü! Ama son birkaç yıldır yavaş yavaş bu manzara o çok anlamlı `atasözü`nü bize haykırmaya başlamıştı! Diyordu ki, `dışı sizi yakar, içi beni!` Ne demekti bu; rantın ve gelişmenin merkezindeki Marmara kendisine yapılan ihaneti ve kötülükleri haykırmaya başlamıştı...
 
Üç tarafı denizlerle çevrili olup denizciliğin d`sinden anlamayan bizler, Marmara`yı fosseptik çukuru olarak gördük! Katı sıvı ayırt etmeden denize boca ettik. Çünkü, debi deryaydı deniz! Akvaryumlardaki çöp balıkları yaşıyor bu denizde sanıyorduk. Ve işte bu yıl acımasızca yaptığımız bu kötülükleri yüzümüze vurdu Marmara. Kustu suratımıza!..
 
Türkiye`de ilk defa bir çevre felaketine karşı alarm seviyesinde bir toplantı yapıldı bu hafta sonu. Cumartesi günü ilk olarak Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Handan Özyayla Kenar İstanbul`daydı. Acil çalıştayın ön hazırlık aşamalarında Çanakkale`yi temsil etti. Ardından da Pazar günü Başkan Gökhan, sonuç bildirgesi ve yapılacak çalışmalarla ilgili protokolü imzalamak için İstanbul`daydı. Ve samimiyetle söylüyorum, Çanakkale bu çalıştaydan yüzü ak bir şekilde kalktı. Çünkü yapılması gerekenleri önceden yapmıştı. Hem de küçük bir il olmasına rağmen. Ve pahalı yatırımlar olmasına rağmen. 
 
Peki yüzümüzü ağartan şeyler nelerdi. Birincisi 10 yılı aşkın bir süre önce Musa Köy havzasına yaptığımız `Katı Atık Deponi Alanı`ydı. Beş Belediye; Merkez, Lapseki, Umurbey,, Çardak ve Kepez. Katı atıklarını bu deponi alanında işlemeye başladı. Kısa bir süre önce de bu alan enerji üretmeye geçti. İkincisi, Merkez `Atık Su Arıtma Tesisi`ydi. Kurşunlu Köyü mücavir alanındaki tesis ileri biyolojik arıtma sistemi ve güneş enerjisi sistemiyle kendi elektriğini üreten bir merkez olarak yine Çanakkale Belediyesinin yüz akı olmuştu. 
 
Ancak burada bir parantez açmak zorundayız. Belediye`nin hayata geçirdiği bu temiz çevre sistemine Çanakkale İl Özel İdaresinin duyarsızlığı da ayrı bir handikap olarak karşımıza çıkıyor. Arıtma tesisinin hemen yanındaki, Işıklar, Saraycık, Kurşunlu Dörtyol köylerimizin atık suların arıtma tesisi yerine sarıcaya akması gerçekten büyük bir çevre duyarsızlığı olarak karşımızda duruyor. Ayrıca küçük bir sır daha var burada. Sarıcaeli Köy sınırları içine Mülki İdare Lojmanları yapan Çanakkale Valiliği, bu köylerin atık sularını ise görmezden gelebiliyor. (Hani bundan üç beş yıl önce lojmanlar yapılırken Belediye`nin su borularını patlatmıştı müteahhit firma da susuz kalmıştık! Hatırladınız değil mi?)
 
Neyse belediyenin yüz akı son yatırımına gelelim. Dardanos ve Güzelyalı İleri Mikro Biyolojik arıtma tesisi. Gerçekten Türkiye`de bir örneğinin daha olmadığı son teknoloji bu tesis de, Çanakkale`nin yüz akı oldu. Yıllarca fosseptik çukurlarıyla yaşamaya alışmış bu iki güzide tatil köyü bu yatırımlarla öyle bir değer kazandı ki, kendileri bile inanamadı. Aynı anda doğalgaz yatırımının da gerçekleşmesiyle birlikte, rantını yüzde yüz değil, yüzde bin katladı iki köy. Üç beş sene önce üç yüz beş yüzlü rakamların konuşulduğu köylerimiz şimdi milyon liralara burun kıvırır hale geldi. 
 
Toparlasak, Çanakkale Merkez ve çevresi Marmara`nın yaşadığı bu felakete iyi bir öngörü ve toplum sağlığını önceleyen politikasıyla hazırlıklı yakalanmış oldu. İstanbul`daki protokolde yapılması gerekenleri biz önceden yapmış bir il olarak geri döndük. Bu tarihi sorumluluğu kendi iradesiyle gerçekleştiren bir il olmanın da haklı gururunu yaşamış olduk.