Değerli okurlarım
* CENAZE SENİN EVİNDE TÜRKİYEM... GİR AĞLA ÇIK AĞLA ...
sevgili gönül dostları... şimdi... arkamıza yaslanalım... elimizi vicdanımıza koyalım... bu güzel ülkemiz için... kimsenin değil vicdanımızın baskısıyla... düşünerek kararımızı verelim... ve yarın... verdiğimiz bu karardan ötürüde... kendimizi ve önümüzü ne kadar görebildiğimizi... bir o kadar da vatanseverliğimizi sorgulayalım...
sadece başlıklar halinde... türkiyemizi... çağdaş... ileri demoraksiye... büyük ekonomik güç yapacak ve ülkemizi uçaracak iddiasında olan kurumlarımızın... bugünkü hallerini ve dünya devlerinin bizi neden kıskandıklarını... yine bu kurumlarımızdan örnekler vererek anlatmaya çalışacağım...
•• önceden eksiklikleri kabul edilse de... nereye ve hangi kuruma gidersen git... bağlı olduğun... can ve mal güvenliğinin korunduğu... özgürlüğünün bekçisi... özellikle kamu hizmetlerinde haklarını savunan ve gereğini yaptıran bir anayasa varken... şimdilerde... sözünü bir okul müdürüne geçiremeyen... yazdıklarını bir valinin iradesine dinletemeyen... koruduğu özgürlükleri ve çok basit insan haklarını bile... savcısına anlatamayan... hakimine inandıramayan... artık nerde olduğu bilinmeyen... rafa kaldırılmış bir anayasa var bu ülkede... kitabın nerde türkiyem... yenisini yaz ağla çiz ağla...
•• yıllar önce ısrarla yapmayın ne olur dendiği halde... yaptıkları eğik el yazısı uygulamasını... bugün... devrim yapılmış gibi müjdeleyerek... sadece eskiye dönülmesini sağlayan... eğitimi ve öğretimi içinden çıkılamayacak hale getirmiş... milli bir eğitim var bu ülkede... eğitim sistemin çökmüş türkiyem... okullarına git ağla gel ağla...
•• aylarca neden hapse girdiğini bilmeyen ve sabah tahliye edildiği halde evine ulaşamadan... birilerinin ısrarıyla tekrar gözaltına alınan... yada bir gün sonra tekrar tutuklanan... üstelik... birilerine danışmadan böyle bir tahliye kararı verdiği için... görevinden ihraç edilen yargı mensuplarının olduğu... yargısı bağımsız denilen bir adalet sistemi var bu ülkede... senin adaletin bu mu türkiyem... mahkemelerine gir ağla çık ağla...
•• açıklama yapmak için izin aldığı halde... vandalların saldırılarına uğramış... ve bu saldırıları neden önlemediğini bir kenara bırakın... bu saldırıları demokratik hak olarak gören valilerin var bu ülkede... demokrasin bitmiş türkiyem... meydanlara in ağla çık ağla...
•• eskiden terör baskısı yüzünden tehdit edilerek sandıklar sabote edilirken... bugün... senin hizmetinde bulunduğunu iddia eden... kaymakamın seni tehdit eder hale gelmiş bu ülkede... kamu yönetimin yada eski tabirle... devlet baban nerde türkiyem... hükümet konaklarına gir ağla çık ağla...
•• eskiden iyi yada kötü... doğru haber alabileceğin medya organları ve mensupları varken... şimdilerde... doğru haber hak getire... yayınlarıyla soruşturma açılan yada açtırılan... mensuplarının terör örgütüne yardım ve yataklık yaptığı... yada birilerinin tetikçisi haline gelmiş medya ve mensupları var bu ülkede... özgür basın ve doğru haber alma özgürlüğün kalmamış... medyan magazin haberi olmuş türkiyem... oku ağla izle ağla...
•• eskiden tüm dünyayı varlığı ile korkutan... yaptığı darbeler hariç... vatandaşına ve vatan toprağına güven veren... uyguladığı disiplin anlayışıyla tarihe geçen... birlik ve beraberlik deyince ilk akla gelen... şimdilerde... hiç bir şey söylemeye dahi lüzum bırakmayan ordun var bu ülkede... bu hale getirdiğin orduya güvenerek... ağzını aç türkiyem... askere git ağla gel ağla...
•• eskiden fikirleri öyle yada böyle dikkate alınan... içinden önemli aydınlar çıkaran... en ufak siyasi belirsizliğin ilk sinyallerini veren... gelecek için ekmek kapısı diye dirsek çürütülen... çok büyük bir kısmı ekmek sahibi olan üniversiteler varken... şimdilerde... okuduktan sonra... silahlı kuvvetlere rakip olacak şekilde işsizlik ordusu yetiştiren... birikimiyle ülkenin içinde bulunduğu bunalımlardan kurtulmasını sağlamak yerine... akıl almaz fikirleri savunan... siyasi bir belirsizlikte artık ilkokul talebesi gibi çıt çıkaramayan... üniversitelerin var bu ülkede... artık kıskanılacak ülkesin türkiyem... sayılarını arttır ağla eksilt ağla...
•• eskiden iç güvenlik için her kesim tarafından saygın denebilecek... istihbarat denildiği zaman ilk akla gelen... ciddi sorunlar varsa hükümetimizi... ve medya yoluylada halkımızı uyarmaya çalışan milli bir teşkilatımız varken... şimdilerde... çok söze gerek yok... 15 temmuz kalkışmasını saatler öncesinden bildiği halde... kalkışma gerçekleştiğinde sn. Cumhurbaşkanımızın kendisine saatlerce ulaşamadığı... üstelik yurt dışında bile operasyon yetkisi almış bir istihbarat teşkilatı var bu ülkede... bu teşkilatla neyin peşindesin türkiyem... sor ağla öğren ağla...
eskiden milliyetçi ve ülkücü camia var diyerek bir nevi güven telkin eden... ülkenin sigortası sayılan... meclise girsede girmesede söylemleri dikkate alınan... dik duruşuyla bilinen siyasi bir görüş varken... şimdilerde... 2001 den itibaren aynı yönetimle bütün olumsuzluklarda... her taşın altından çıktığını gördüğümüz bir hareket var bu ülkede... güvendiğin dağlara kar yağmış... kurt dediklerin kuzu olmuş türkiyem... kaşlarını çat ağla kükre ağla...
eskiden solcu denince... haksızlığın... emek hırsızlarının... adaletsizliğin... şatafatın karşısında durduğunu bildiğimiz... ağzımıza gelen herşeyi söylediğimiz ama dürüstlük dendiğinde dil uzatamadığımız... cumhuriyet tarihinden bugüne kadar daima böyle görünmüş siyasi hareketler ve kişiler varken... bu kişiler günümüze kadar mum gibi teker teker söndürülmüş... çok uzun bir dönemdir... tek bir partinin kanatları altına alınmış... başkaca yaşam hakkı bulamamış... ama hiç bir zaman sesini duyuramamış solcular varken... şimdilerde ve uzun bir dönemdir... memleket adına millet adına yapılan her hizmetin... faydalı her durumun... yanlışlarını yada eksiklerini anlatmak yerine... tabir yerinde ise... iktidarların mutlaka her konuda tersini düşünmek zorunda olan... millet adına... eğriyi doğruyu gösteremeyen... ve bunun için politika üretemeyen siyasi partilerin var bu ülkede... akla karan birbirine karışmış türkiyem... sandığa git ağla gel ağla...
eskiden memuru... işçisi ve tüm çalışan kesim... aylığını cebine koyduğunda çok şükür yetiyor... diyebilen bir orta sınıfın varken... şimdilerde... kamuda ve özel sektörün maaş artışlarında... bir ailenin bırak geçinme sınırını... açlık sınırları göz önüne alınarak zam öngörülürken... emeğin hakkının gasp edildiği... kamu israflarının ve zengin sayısının istatistiklerle giderek çarpıcı oranda arttığı bu ülkede... sosyal adaletin bitmiş türkiyem... bozdur ağla harca ağla...
ben kendi adıma ve sizler gibi... bu ülkem de zarar verilebilecek en son değerimizin kardeşlik ve birlik beraberlik içersinde yaşama değerimiz olduğunu düşünürdüm.. o nedenle türkiyemi çınar ağacı gibi gördüm hep... bu değerlerimiz ışığında... öyle hale getirildik ki... içimiz oyula oyula... dantel gibi işlene işlene... gönlümüzden kopartılan birlik ve beraberliğimiz... artık dilimizide terk etme noktasına getirilmiş... ülke içinde son kalelerde feth edilmiş... artık sırada... yıllarca vatan hasretiyle yanıp tutuşan milyonlarca gurbetçimizin... varlığına ve birikimlerine göz dikilmiş... yarınlarını tehlikeye atacak ortamlara sokarak... iç politika malzemesine alet edilmiş... " amaca giden her yol mübah " tır diyerek... içerde ve komşularda dost bırakılmamış... adeta dışarda düşman bulma duasına çıkmış... artık dizilerde izlenen dış politikan var bu ülkede... her konuda ve her alanda... bindiğin her dalı kestin türkiyem... artık o ağaca in ağla çık ağla...
milli iradenin seçtiği... bizleri yöneten ve yönetmeye talip olanlar... ahlak sınırlarını ve inanç değerlerimizi alt üst edecek kadar... kendilerini kaybederek... bizleri utandıracak... dün ne dediklerini düşünmeden... bugün tersini söyleyecek laflar sarfederken... sadece... memleketinin içinde bulunduğu ortamı... kendi diliyle anlatmaya çalışan... ve... anayasal tepkisini dile getirmek için sosyal medyada video paylaşan... paylaştıktan sonrada tutuklanacağını bilecek kadar özgür olan... gençler var bu ülkede... kimler için özgürsün türkiyem... konuş ağla sus ağla...
say sayabildiğin kadar türkiyem...
80 milyonun vicdanlarına sesleniyorum... madalyonun bir tarafından bakıldığında memleketimizin arzu hali budur TÜRKİYEM...
elbet bu kara günler geçer... güneş tekrar doğar elbet... ancak... fazla - eksiği tamamlarsa... doğru - eğriyi düzeltirse... iyilik - kötülüğe galip gelirse... gerçekler - yalanı geçerse... hakikat - iftirayı gömerse... sözde... sen - ben değil de... özde... tekrar biz olabilirsek... O ZAMAN...
DÜĞÜN SENİN EVİNDE TÜRKİYEM... GİR OYNAAA ÇIK OYNA...
sevgili gönül dostları... eğer sizde... memleketimin kurumları acziyet içinde... ne yazık ki yaşadığımız durumlar bunlar... içinden geçtiğimiz günler böyle günler diyerek... yaptığım bu değerlendirmelerimde abartı görmeyip... kısmende olsa katılıyorsanız... " misafirliğin kısa olanı makbuldür " deyip... yüksek müsaadelerinizi ister... vekaletimi vicdanlarınıza bırakarak sözlerimi bitirmek istiyorum... elbet anlatılacaklar bu kadar değil... ancak bu kadarını bile paylaşma ve sizlere ulaşma fırsatı bulabilirsem... memleketim adına bir şeyler yapabildim diyebileceğim...
son söz olarak... bu referandum bir seçim değil... sadece tercihimizdir... tercihimizi gerginlikten değil sakinlikten yana yapalım... tercihimizi bölmekten değil birleştirmekten yana yapalım... tercihimizi... bunca sorun ve sıkıntı varken... bilmediğimiz yeniden yana değil... bildiğimiz eskiden yana yapalım... yapalım ki... eski sorunlarımıza... adına yeni diyerek başka sorunlar eklemeyelim... öyle yapalım ki... bunca gerginlikten sonra... siyasilerimiz bu durumdan ne kadar olumlu pay çıkarabilecekler onları görelim.. öyle yapalım ki... sağıyla soluyla... iktidarıyla muhalefetiyle bir araya gelerek... eski sorunlarımızdan hangilerini ortadan kaldırabilecekler onları görelim... bizlerde bu durumdan ders aldık mı... almadık mı onu görelim...
tercihimizi böyle yaparken... önümüzde ki seçime kadar... siyasi partilerimizin ve değer verdiğimiz iktidarımızın... referandumdan sonra atacakları sağlıklı yada sağlıksız adımları görelim... bunca sene ne kadar doğru kararlar verdiğimizi... kimler uğruna kimleri defterden sildiğimizi görelim...
benim dikkatinizi çekmek istediğim bir husus daha var... eğer... referandumda " hayır " tercihi az farkla önde çıkarsa... her ortamda... sn. Cumhurbaşkanı ve başbakan 2019 a kadar her hangi bir seçimin olmadığını... mevcut seçimin zamanında yapılacağını tekraren dile getirdiler... o zaman...
varan 1... önümüzdeki günlerde... hızlı bir erken genel seçim kararı alınırsa...
varan 2... siyasette olmadıkları iddia edilen fetönün siyasi ayağı birden ortaya çıkar ve ortalığı kasıp kavursa...
varan 3... bu tasarı ne olursa olsun çıkacak diyerek... üzerinde bazı düzenlemeler yapıldıktan sonra tekrar referandum diretilirse...
varan 4... referandum gündeme geldikten sonra... devletimizin başarılı tedbirleriyle bir anda kesilen terör ve patlamalar... anlamsız şekilde tekrar başlarsa...
altını çizerek söylüyorum... bu uygulamaları görürsek... bizi yöneten iradenin kesinlikle iyi niyetli ve vatansever olmadıklarını meydanlarda haykıralım TÜRKİYEM...
susma ne olur... bu irade ve gücü göster artık TÜRKİYEM...
öncelikle bu metnimde paylaşmaya çalıştığım fikirlerimi aktarırken... güzel ülkemin... hiç bir şahsına... kurumuna ve yöneticilerine... kesinlikle... hiçbir saygısızlık kastı taşımadığımı... memleketim böyle günlerden geçerken... aydın diyebileceğim insanlarımızın açıklamalarını yetersiz bulduğumu... bu yüzden bir açıklama yapmaya ihtiyaç duyduğumu... ve böyle bir çalışmanın tarafımdan ilk defa yayınlandığını... akademik herhangi bir ünvanımın olmadığını... sıradan bir vatandaş olduğumu... göz önünde bulundurmanızı önemle rica ederim... maksadını aşan sözlerim... fikirlerim olduysa... tecrübesizliğime ve heyecanıma sığınarak farkında olmadığımı... onun için şimdiden yüce türk milletinden özür dileyerek anlayış göstereceğinizi ümit ediyorum...
ülkemiz adına paylaşmaya çalıştığım fikirlerim ve endişelere sevkeden öngörülerim... dikkatinizi çektiyse... gözden kaçırılan daha fazla değerlendirmelerim bulunmaktadır... mesaj atarak ulaşabilir ve bu değerlendirmeleri sizlerle milletim adına paylaşmayı bir vatan borcu sayarım... sizlerle paylaştığım bu metnide... orjinaline bağlı kalmak şartıyla... seslendirmesi yapılıp... yazılı yada sözlü olarak... yayın organlarınız aracılığıyla yüce milletimizle paylaşmanızı önemle rica ederim...
bu metni... YÜCE TÜRK MİLLETİNİN GELMİŞ - GEÇMİŞ TÜM İSİMSİZ KAHRAMANLARI ADINA... ve güzel ülkemin bana verdiklerinin yanında belki bir katkım olur iyi niyetiyle paylaşıyorum...
hayatınızda her zaman doğru kararlar vermeniz dileğiyle...