havadurum

Cumhuriyete dil uzatan meczuba tepkiler çığ gibi

1307

 ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Akın`ın ÇOMÜ TV’de katıldığı programda Cumhuriyet’in ilk yıllarında Çanakkale ve Bursa’da camilerin genelev olarak kullanıldığına yönelik sözlerine ülke genelinde tepkiler devam ediyor. Akın hakkında birçok parti ve STK tarafından suç duyurusunda bulunulacağı açıklaması yapılırken, ÇOMÜ tarafından idari soruşturma başlatılıp başlatılamayacağı ise sorulan sorular arasındaydı. ÇOMÜ İlahiyat Fakültesi Dekanlığı İdari soruşturma başlatıldığına dönük açıklamada bulunurken, RTÜK Üst Kurul üyeleri CHP`li İlhan Taşçı ve İsmet Demirdöğen tarafından ÇOMÜ TV’de 20 Şubat tarihinde açıklamanın yapıldığı programın üst kurul gündemine getirilmesi talep edildi. Aynı zamanda Başbakan eski Yrd. ve Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer Akın hakkında tepkisini dile giren bir mesaj yayınlarken, CHP İl Başkanı İsmet Güneşhan, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. Yücel Acer ile görüşerek kendisine konunun takipçisi olacaklarını ilettiğini belirtti. Atatürkçü Düşünce Derneği  (ADD) Şube Başkanı Necmi Akyalçın sert şekilde açıklamada bulunarak 3 Mart tarihinde geniş katılımlı bir basın açıklaması yapacaklarını dile getirdi. 

 
“İdari işlem yapacak olanlar hala ne bekliyor”
Eski Bakan Ersümer, Çanakkale’de yaşayan birinin Çanakkale’ye hakaret etmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek;  “Çanakkaleli olmak bir ayrıcalıktır. Hem Çanakkale’de yaşayıp hem de Çanakkalelere hakaret eden, ‘Çanakkale de Bursa da camiler genelev yapıldı’ diyen 18 Mart üniversitemizde görevli biri hakkında ahlaki vicdani görevlerini yerine getirerek adli idari işlem yapacak olanlar hala ne bekliyor acaba? Dedi. 
 
“Üst Kurul gündemine getirilmesini talep ederiz”
ÇOMÜ TV’de 20 Şubat tarihinde açıklamanın yapıldığı programın üst kurul gündemine getirilmesi talep eden RTÜK Üst Kurul üyeleri CHP`li İlhan Taşçı ve İsmet Demirdöğen; “12 Haziran 1924. Camiler kapatılıyor düşünebiliyor musunuz? Camiler satılıyor. Çok özür diliyorum Çanakkale ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camilar var. Ahır olarak kullanılan camiler var. Türkiye’de camiler kapatıyorlar müessese olarak. 19 Mayıs 1915 gecesi biz burayı savunurken resmi rakamara göre söylüyorum; bir gecede 51 subay, bunları askeri kaynaklardan söylüyorum, 3 bin 369 er şehit verdik bir gecede ve 97 subay ile 9 bin 487 askerimiz yaralandı. Toplamda 9 bin 584 yaralımız iki siper arasında 4 gün boyunca kaldı. Sıcak aylardan bahsediyorum. 9 bin 584 yaralı kardeşim bir bardak su verin diye haykırdılar bizler siperden çıkamadık. Çanakkale koktu. İki taraftan beyaz bayrak çıktı, 8 saatte bunlar kontrol edilecek. Ortada 16 bin şehit ve yaralımız var. Mümkün olmadı, iki tarafın da anılarında yazıyor. Büyük kasap kancalarıyla bunları açtığımız çukurlara çektik, yaralı olanları gömdük. Ezan Türkçeleştirildi. 18 Temmuz 1832 (Kendi ifadesi) birkaç şeyle bunu toparlayayım. 1932, 18 Temmuz sabahı burada ezan Türkçeleştiriliyor aynı günün akşamı burada akşam, Amerika’da sabah oluyor. Bizi orada Birleşmiş Milletler`e kabul ediyorlar. Bunun şartı ezanın Türkçeleştirilmesi idi. Çünkü ezanı Türkçeleştirdiler, camileri kapattılar. Harf Devrimi yaptılar bizi güya 600 yıllık Osmanlı anayasasından, milleti bir arada herkesin hakkını vererek yaşatıldığı bir kanundan kopardılar. Bize bir İsviçre Medeni Kanunu, bir Alman Ceza Kanunu, bir İtalyan Kanunu verdiler. Başımıza bir şapka, ayağımıza pantolon giydirdiler, güya medeni olduk. Söz konusu yayının 6112 sayılı Yasa’nın 8. Maddesi`ndeki yayın ilkeleri çerçevesinde değerlendirilerek Üst Kurul gündemine getirilmesini talep ederiz" açıklamasında bulundular.
 
“Acer’e konunun takipçisi olacağımızı söyledik”
Akın hakkında sert açıklamalarına devam eden CHP İl Başkanı Güneşhan, Rektör Acer ile konuyu görüştüğünü belirterek;  “Barış’ın kenti Çanakkale’de görev yapan bir ‘soytarı’ çıkıp aslı astarı olmayan, bu ülkenin hem idealleri hem inanç değerleriyle ilgili bir takım söylemlerde bulunması hepimizi derinden üzmüştür. Bu konuyla ilgili Çanakkale halkı olarak, gereğini yapmaya başladık. İlk olarak basın toplantısıyla tüm kamuoyuna bir  açıklamada bulunduk. Daha sonra Cumhuriyet Başsavcısına suç duyurusunda bulunduk. Dün akşam da saat 17,00 sularında randevu alarak sayın rektörle görüştüm. Kendisine açık ve net bir şekilde bu konunun takipçisi olduğumuzu, üniversitemizden de beklentimizin bu kişiyle ilgili olarak hemen disiplin soruşturmasının başlatılması, disiplin soruşturması sona erinceye kadar da bu kişinin görevinin askıya alınmasını talep ettik. Kendisi de bu yaşanılanı doğru bulmadığını ama sonuçta bir akademisyen olduğunu söyledi. Biz de bahsetmiş olduğumuz konunun sıradan bir konu olmadığını ilettik. Sonuçta ÇOMÜ de öğretim görevlisi. Bu sadece ÇOMÜ değil aynı zamanda Çanakkale’yi de ilgilendiren, Türkiye’yi ilgilendiren, tüm İslam alemini ilgilendiren bir konu. Çünkü camiler bizler için kutsal yerlerdir. Sadece camiler değil tüm ibadethaneler öyledir. Yani bu gibi ibadethaneleri böyle değerlendirmek akıl alacak bir şey değil. Ben, bunu söyleyen insanların aklından şüphe ederim. Dolayısıyla bu işin takipçisi olacağımızı, kesinlikle bu kişinin hak ettiği cezayı alması gerektiğini, hak ettiği cezayı alması için elimizden gelen her şeyi yapacağımızı sayın rektöre söyledik” ifadelerini kullandı. 

“3 Mart’ta açıklama yapacağız”
Konuyla ilgili yapacakları basın açıklamasına çağrıda bulunan ADD Şube Başkanı Akyalçın; “Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden bir kişi, yine aynı Üniversitenin televizyonuna çıkmış konuşuyor, ‘1924 yılında camiler kapatılıyor, Çanakkale’de ve Bursa’da genelev olarak kullanılan camiler var’ diyor. ADD Çanakkale Şubesi olarak üç gün bekledik belki; Üniversitemizin rektörü, Çanakkale Valisi veya Çanakkale Müftülüğü çıkar; bu kişinin doğru söylemediğini, böyle bir açıklamanın Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde akademisyen unvanlı birisi tarafından söylenmiş olmasının büyük bir talihsizlik olduğunu ve bu akademisyenle ilgili gereğinin yapılacağını açıklarlar. Ancak bugüne değin böylesi bir açıklamayı ne bu akademisyen ne Çanakkale Valiliği, ne Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü ne de Çanakkale Müftülüğü yaptı. Böylesi bir saçmalığa, utanmazlığa karşı herkes susuyor. Susmak kabullenmektir. Biz bu iğrençliği ve iftirayı kabul etmiyoruz. Tarihsel gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalarıyla ilgili olarak 3 Mart Cumartesi günü saat 16.00`da böylesi zırvaları kabul etmediğimizi ve tepkilerimizi Çanakkale cumhuriyet meydanında haykıracağız. tüm halkımız davetlidir” dedi.
(Eren Aşnaz)
Paylaş