havadurum
Sermet Atadinç

sermet@canakkaleolay.com

Darbeden nemalanmak!

Yaşadığımız günlerin her türlü kirliliğin usulsüz ve kanunsuzluğun tavan yapacağı günler olduğunu unutmayalım. Telefon dolandırıcıları bile hemen harekete geçti; kendilerini emniyet müdürü, savcı vs. gibi tanıtan bu sahtekârlar darbeden nemalanmak adına, yeni senaryolar ile girişimlerine başladılar. Ortamın getirdiği psikolojinin, korku iklimi yaratacağını düşünen bu sahtekârların dolandırma operasyonlarına bugünlerde hız vermeleri çok olası bir durum, dün sabah bu girişime maruz kalan bir kişi olarak vatandaşları bir kez de ben uyarıyorum. Kendisine polisti, savcıydı, veya herhangi bir kamu kuruşu sorumlusu olarak gösterip sizin kimlik bilgilerinizi öğrenmek üzere girişimde bulunan ya da herhangi bir şekilde şahsınıza ait herhangi bir bilgiye ulaşmak isteyen hiçbir telefon iletişimine itibar etmeyin, kendilerine hiçbir şekilde bilgi vermeyin. Hadi oradan sizi sahtekârlar dediğimde; darbe yaparken darbelenenler gibiydiler…

1609

 Başarısız darbe girişimine ilişkin detaylar ortaya çıkmaya başladı.

“Ne istediniz de vermedik” diyerek bir dönem kucak kucağa olanların bugün bile ne kadar yakın bir şekilde konumlandıklarını hep birlikte izlemekteyiz.

Adeta bir aile içi çatışma gibi ortaya çıkan bu durum yüzlerce insanımızın can kaybına yol açmış, binlerce insanımızın yaralanmasıyla sonuçlanmıştır.

Kendi menfaatleri için çatışan bu güçlerin yaratmış olduğu kaosun faturasını halkımız ödemektedir, ödettirilmeye çalışılacaktır.

Demokrasinin rafa kaldırıldığı, hukukun, adaletin, eşitliğin, özgürlüğün ayaklar altına alındığı günümüzde şimdi darbe girişimi bahane edilerek bu verili durum tahkim edilmeye çalışılacak, buna uygun düzenlemeler ve uygulamalar yoğun bir baskı ortamıyla hayata geçirilmeye çalışılacaktır.

İşte sorun tam da buradadır.

Ortaya çıkan kaos ortamından sermaye,  kendi menfaatlerini sağlamlaştırmak ve geliştirmek adına yeni düzenlemeleri devreye almak için her türlü imkanı fırsata çevirmeye çalışacaktır.

Telefon dolandırıcıları bile bu işin farkında…

Yok edici termikçi güçler ÇED toplantılarını Vatan Millet Sakarya edebiyatının arkasına gizlenerek erteleyip, şirinlik gösterisi yapmaktadırlar.

Madem “söz konusu vatan ise,  gerisi, teferruattır” bağlamında ÇED toplantısını erteliyorsunuz; o zaman bu vatan topraklarını oluşturacağınız tehlikelerle yaşanmaz hale getirecek bu projeden vazgeçin de, samimiyetinizi Çanakkale halkı görsün!

Madem veri aldığımız konu vatan, o zaman  büyük usta Nazım Hikmet’i unutmak olmaz.

Vatan Haini

"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,

bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson`un

66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali

Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.

"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

 

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt  hainiyim, ben vatan hainiyim.

Vatan çiftliklerinizse,

kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,

vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,

vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,

fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,

vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,

vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,

ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,

vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,

vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,

                            ben vatan hainiyim.

Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:

Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.