havadurum

Eğitim İş'ten YGS sonuçları tepkisi "Ortaöğretimin çöküşünün ilanıdır"

217

 12 Mart Pazar günü yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sonuçları ile ilgili açıklama yapan Eğitim-İş Çanakkale Şube yönetim kurulu; 2 milyon 162 bin 895 adayın katıldığı sınavda başarı oranı geçen yıla göre azaldığını bildirdi. Geçen yıl sınava giren 2 milyon 117 bin 77 adayın yüzde 76`ya yakını Lisans Yerleştirme Sınavı`na (LYS) giriş için gerekli 180 barajını aştığı ifade edilen açıklamada; Bu oranın sınava giren aday sayısı daha yüksek olmasına rağmen oldukça gerilediği bildirildi. İlgili açıklamada; “Sınava giren adayların yüzde 70.91`i 180 barajını geçebildi. Toplam 6 puan türünün herhangi birinden 180 barajını aşanların sayısı 1 milyon 506 bin 479 olarak açıklandı. 2016`da 1 milyon 600 bin 49 aday 180 barajını geçmişti. 37 bin 26 adayın bu sınavda puanları hesaplanmadı yani “sıfır” almış kabul edildi. Her sınav dönemi sonrasında ortaya çıkan tabloya paralel olarak, çeşitli eşitsizliklerin varlığı ve bunların giderilmediği gerçeği yine karşımızda durmaktadır. Çok sayıda öğrencinin neden bu sınavlarda sıfır çektiği, meslek liseli öğrencilerin başarı düzeylerinin bu sınavlarda neden en alt sıralarda yer aldığı, başarı ortalamasının gelişmişlik düzeyi yüksek illerimizde yüksekken neden ulusal gelirden az pay alan yoksulluğun yoğun yaşandığı illerimizde alt sıralarda yoğunlaştığı soruları her yıl cevaplanmayı beklemektedir. Sınava odaklı eğitim sistemi bir kez daha göstermiştir ki; eğitsel anlamda öğrencilerimizin kazanımları her geçen gün azalmakta, bu da öğrencilerin üniversiteye girişte başarısızlıklar yaşamalarına yol açmaktadır. Bu anlamda sınavlarda başarısız olan aslında öğrenciler değil, AKP iktidarı ile küme düşen eğitim sistemi ve bizzat Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Eğitim politikaları konusunda iktidarın ve eğitimden sorumlu kurumların, görevlerini yerine getiremedikleri ortadadır. AKP iktidarı döneminde orta öğretim iflas etmiş, başarı oranı yüksek olan köklü okullarımız, proje okulu adı altında sınıflandırılarak başta öğretmen kadrosu olmak üzere her açıdan içleri boşaltılmış, devlet liseleri sadece diploma alınan kurumlar haline getirilmiştir. Sınav sisteminde ve müfredatta yazboz tahtası gibi yapılan değişiklikler ortaöğretimdeki çöküşü hızlandırmıştır.  Büyük ümitler aşılanarak büyük kaynaklar aktarılan Fatih Projesi’nin beklenen faydayı sağlayamadığı, öğretmeni değersizleştiren uygulamaların eğitime ne kadar zarar verdiği bir kez daha ispatlanmıştır. Eğitimin piyasalaştırılması ve ticarileştirilmesi, eşitsizlikleri giderek daha da derinleştirmektedir. Siyasi iktidarın, öznesi insan olan ve öğrenci ile öğretmeni en iyi şartlarda bir araya getirmesi gereken eğitim sistemini, kendi ideolojik görüşüne göre düzenlemesi önümüzdeki yıllarda yaşanan felaketi daha da derinleştirecektir. Bugün, hükümetin hatta Cumhurbaşkanının dahi itiraf ettiği eğitimdeki başarısızlığın çözümü için tüm paydaşların görüşü alınarak hazırlanacak, bilimsel düşünmeye ve üretmeye dayalı bir eğitim sisteminin gerekliliği kaçınılmaz hale gelmiştir. Kamusal, parasız, bilimsel ve laik eğitim hakkından tüm yurttaşlarımızın yararlanabilmesi mutlaka sağlanmalıdır” ifadelerine yer verildi. 

(Şenol Güven)
Paylaş