Elektrikte okuma parası nedir acaba?

18.02.2022         



 Değerli Okurlarım; Bu elektrik faturasını Okuma parası nedir ya?

Bu ihaleyi alan firma, faturayı keser iken okuma parasını ayrı alıyor. Bu nasıl bir para böyle? Yer altına almaları gereken yüksek gerilim hatları hala tepemizde duruyor. Bir yatırım yok ve her masrafı da zaten faturaya yansıtıyorlar. Bu nasıl bir para böyle? Hiç okumuyor musunuz faturaları? Kesme, açma parası nedir? Allah’tan korkmazlar!

Adamın ya da hanımın parası olsa zaten kestirmezdi elektriği. Faturanın yarısı kadar açma kapama parası, ceza olarak geliyor. Ya siz nasıl hesap vereceksiniz? Bizim bilmediğimiz bir dua mı biliyorsunuz? Avukat mı tuttunuz öbür dünyada? Gece gündüz halkın cebini boşaltıyorsunuz. Amacınız halkı sokağa döküp, telef etmek ise bilemem ama bu gidişat, çok kötü bir gidişat.

Zaten Kovid 19 ile her gün 300’e yakın vatandaşımız vefat ediyor. Tedbirler berbat, kontrol yok, planlama yok, ilaç verilmiyor. Pozitif olan hastayı kontrol yok. Şu gün yasağın bitiyor deniyor ve vatandaş pozitif mi, negatif mi bilmeden sokağa çıkıyor. Duyarlı bir aile tanıyorum. 40 gün devleti evlerinde beklediler. Çıkın evden, bitti diyen olmadığı için tam 40 gün tecritte kaldılar. Çıktıktan 3 gün sonra tekrar bulaştı Kovid 19. Pozitife geçtiler ve bu aile aşılarını da yaptırmışlardı. Ne oluyor Sağlık Bakanı? Nerede senin yeminler? Bir de doktorsun… Bırak bakanlığı! Hipokrat yeminin nerede? Her semtte yükselen hastane zincirleri ile meşgul olacağına, vatandaşa bak. Bugün iktidardasın, belki hesap vermiyorsun fakat iktidardan düşünce ne diyeceksin?

Nasıl bu kadar korkusuz ve duyarsız olabiliyorsunuz çok merak ediyorum. Dün bakanlar kurulu toplandı. Yani yeni hükümet nezdinde; Genel Müdürler ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan. Milletvekili diye bir şey yok artık. Sadece maaş alan, hükümetin kurulmasında el kaldıran, başkanın isteği doğrultusunda kanun çıkaran, başkan istemez ise ret oyu kullanan, sadece başkan için varlar yoksa yoklar. Bir milletin vekili kendini nasıl bu durumlara düşürür? Allah akıl fikir versin. Eskiden milletvekilinin bir ağırlığı vardı, bir saygınlığı vardı. Milletin vekili idi. Mesela kaç milletvekili bir Mehmet Cengiz veya Nihat Özdemir’e sözünü geçirebilir? Bence randevu bile alamazlar. Adamlar bütün müteahhitlik işlerini aldılar. Yetmiyor, bir de elektrik dağıtımlarını aldılar. Yatırım bile yapmadan yüzde kaç yüzle halkı soyuyorlar biliyor musunuz?

Buna dur diyecek kaç milletvekili var? Yok. Çünkü olsaydılar bunlara dur diyeceklerdi. Memleketin tarih kitaplarına kara leke olarak geçtiler. Memleket haramiden geçilmiyor. Bir bakın bakanlar kuruluna, güneydoğulu bakan yok. Nurettin Nebati yeni geldi kabineye. Anadolu yok. Yani babadolu olmuş bakanlar kurulu ve halk diye bir şey yok. Halk sadece bir ay lazım. O da oy kullanana kadar, ondan sonra etrafındaki şürekayla beraber halkın cebini nasıl boşalttırırız, nasıl bize verdikleri görevi, yani ülkeyi uçurumun kenarına götürürümün peşindeler. Bunu nasıl görmez halkımız? Bir kere iktidar kanallarını izlemezseniz ülkede ne oluyor, ne olmuyoru öğreniriz hep beraber. Bakan istifa ediyor, 4 gün sonra haber ediliyor.

Yedi yirmi dört iktidar propagandası. Başka haber yok. Altınları kaldı kadınların kolunda, boynunda. Onun peşindeler. Ondan sonra halk ile hepsinin işi biter. Başımıza gelmeyen kalmaz. Benimki bir siyasi partiye taraf tutmak değil. İktidara kim gelirse gelsin, tavrım hep aynı olacak. 1923 ruhuna ulaşana kadar,  vatanı için kendini feda edecek başbakanlar, cumhurbaşkanları, namuslu bakanlar, milletin vekilleri olunca o zaman ölsem de fark etmez. Torunlarımız güvende olursa biz rahat ederiz.

 

2 milyon kişinin elektriğine yardım yapıyorlar. Kimin elektriğini ödüyorsunuz? Cebinizden mi yoksa size oy verenlerin mi bu faturalar? Bize yüksek ödetin, size oy verenlerin faturalarını ödeyin…

Siz sosyal devlet nasıl işler bilmek istiyorsanız gidin Alman sistemine bakın. Sanki babanızın malını dağıtıyorsunuz. Biat edene var, etmeyene yok. Bu mu İslam’ın kuralı? Bu mu insan olmanın kuralı? Müslümanlıkta kimseye yol vermezsiniz. Gidip Alman, Fransız, İtalyan, Hollanda, Belçika, Norveç, İsveç, Finlandiya’ya bakın. Oralarda vatandaşa sanki kölesiymiş gibi davranan var mı? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuran bizim kılavuzumuz diyerek, 20 yıldır iktidarda. Kuranı insanlığa tebliğ eden, Hazreti Muhammed’in hediyesi olan  Kuran-ı Kerim’e mademki kılavuzumdur diyorsanız, insanları köleleştirmeyeceksiniz. Ekmek kuyruklarında süründürmeyeceksiniz.  Bu 5’li çetenin malları kamulaştırılmalı.

Özel hastane ve üniversiteler derhal kamulaştırılmalı yoksa halkı tamamen bitireceksiniz.

Ülkede doktor kalmadı. Bunu da mı görmüyorsunuz! Bu da mı politikanızın bir parçası? Söyleyin de bilelim. Hiç bir şey gizli kalmaz. Her şey aşikar olur. Bilin istedim…


1549

Yazarın daha önceki yazıları

Yazarın Arşivine ulaşmak için tıklayınız.
© 1998 - 2015 Çanakkale Olay
TÜm hakları saklıdır.


E-mail adresiniz ile abone olun

POPÜLER ETİKETLER