havadurum
Ensar İlyasoğlu

ensarilyasoglu@gmail.com

Elmaları yasaklayıp, siyanüre yol vermek!..

Çanakkale Belediyesi?nin okullara dağıtacağı elmaların Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yasaklandığını duyunca, şaşkına döndüm desem yeri var.

8427

 

 

 

Bilmiyorum, sizler bir anlam verebildiniz mi!?

 

Bilindiği gibi Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Çanakkale’deki okullarla yakından ilgilenir, okullara katkılar yapar ve sanıyorum, 3-4 yıldır da öğrencilere mandalina ve elma dağıtır. Elmanın niçin yasaklandığını, öğrencilerin, elma yemelerinin hangi sakıncaları doğuracağını, hani elmanın zararlarını diyeceğim ama ayıp olacak, birilerinin izah etmesine Çanakkale halkının ihtiyaç duyduğu kanısındayım.

 

Sayın yetkililer, bu elmalar “yerli”, bu elmalar “milli”, üstelik bu elmalar yerel, yerel!... Kaz Dağları’nın, İda Dağları’nın hani şimdilerde, ağaçları kesilen, siyanür tehdidi altında bulunan, Troia coğrafyasının elmaları!... Yeşil yeşil, kırmızı kırmızı, al al, mis kokulu-mitoloji kokulu, besleyici, bizim elmalarımız…

 

Aklımıza elbette çeşitli sorular takılıyor. Örneğin, bu elmaları CHP’li Ülgür Gökhan değil de, AKP’li, MHP’li bir belediye dağıtıyor olsaydı da yasaklar mıydınız, yasaklayabilir miydiniz!?

 

Devam edelim… Sayın Milli Eğitim Müdürü, bu elma yasakçılığını siz, başka makamlarla tartışıp, konuşup, görüş almadan mı verdiniz!? Ya da okulların ve yurtların kapılarını sonuna kadar açtığınız ve yeni yeni olanaklar sunduğunuz bilmem hangi vakıf ve tarikatlar bu elmaları dağıtsaydılar, yine yasaklayabilir miydiniz!?

 

Bu yasaklamanın, bilimle, sağlıkla, eğitimle, nasıl bir ilişkisi ve ilintisi var, açıklayıverseniz de hep birlikte öğrensek!? Yoksa bu elmaların termik santrallerin gökyüzüne savurduğu tozlardan etkilendiğini, hani siyanüre falan maruz kaldığını düşündüğünüzden mi, yoksa öyle bir duyum aldığınızdan mı yasakladınız!?

 

Bu yasak kararının, bir rasyonalitesi var mı sayın Milli Eğitim Müdürü!? Söyleyin bilelim…

 

Hani şimdilerde suyu aziz, toprağı bereketli ve cömert Troia coğrafyasının, ağaçları birer birer kesilirken, yeşiline kıyılırken, bir avuç altın için bir coğrafya tahrip edilirken, her biri o büyük ve çeşitli endemik türlerle bezenmiş habitatın bir parçası olan ve kendi başına da ayrıca bir habitat, bir yaşam ortamı olan bölgemizin geleceği tehdit edilirken kılını kıpırdatmayanların, ölüm sessizliğine bürünenlerin, kulakları sağır olanların, elmaları yasaklamaları tarihin unutmayacağı, bu kentte yaşayanların unutmayacağı ve silinmez harflerle not düşeceği ilginç bir gelişme olarak belleklere yazılacaktır…

 

Belki bugün, elma yasakçılığının sorgulanması, sual edilmesi yeterince yapılmıyor olabilir… Ama çocukla elmanın buluşmasının engellenmesini, bir gün bugünün büyükleri olmasa da, şimdi o sıralarda oturan çocuklar soracaktır, bundan emin olabilirsiniz!

 

Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, bir yandan Çanakkale’nin suyunun zehirlenmesine, toprağının kirlenmesine, ağacının kesilmesine karşı çıkarken, öte yandan bu coğrafyanın elmalarını toparlayıp değerlendirerek çocuklar için okullara ulaştırmak istemesiyle, sadece yapması gereken, yerine getirmesi gereken bir sorumluluğu yerine getiriyor… Biz bu davranışı önemsiyoruz… Başkanın doğaya ve yakın çevreye sahip çıkma bilincinin örnek alınmasını ve bir yönetici özelliği olarak gelenekselleşmesini diliyoruz ve bu tür davranışları sonuna kadar destekleyeceğimizi ve yine siyanürcülere karşı, doğa yağmacılarına ve talancılarına karşı sonuna kadar, bulunduğumuz yerden ve mevziden karşı çıkacağımızı ifade ediyor ve yineliyoruz…

 

Sonuç olarak bu yasakçılığı kınıyoruz, bir anlam veremiyoruz…

 

“Gökten üç elma düştü” diye söylerse masal anlatıcı, yasaklanır mı!?