havadurum

Erkek: "Cevabını veremediğiniz için mi bu kadar korkuyorsunuz?"

656

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Çanakkale Milletvekili Muharrem Erkek, dün CHP Genel Merkezi`nde kameraların karşısına geçerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İktidara "128 milyar dolar nerede" sorusunu bir kez daha yönelten Erkek, Türkiye`nin dört bir yanında reklam panolarına asılan "128 milyar dolar nerede?" yazılı afişlerin toplatılmasına da tepki gösterdi. Erkek yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Dünyadaki bütün güçlü sosyal devletler, ekonomisi düzgün ülkeler har vurup harman savurmayan, israf yapmayan ülkeler evet kapatıyorlar ama esnafına da karşılıksız ciddi destek oluyorlar. Biz niye olamıyoruz? Bu iktidar niye olamıyor? Bizi yöneten hükümet niye olamıyor? Çünkü biz soru sorduğumuz zaman o sorulara bile cevap veremeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. 128 milyar dolar nerede? İşte bu kapanma döneminde bu soruya cevap verilebilseydi, kapanma döneminde esnafımıza da destek olabilirdik herhalde. Diyor ki, iktidar, Canikli, `bu para Türk halkının evinde`. Şimdi ben sormak istiyorum, acaba sizlerin evinde var mı böyle bir para, böyle bir destek? Esnafın evinde var mı, emeklinin evinde var mı, çiftçinin evinde var mı, işsizin evinde var mı? Kimin evinde bu 128 milyar dolar? Türk halkının evinde imiş. Evet, öyle bir iktidarla karşı karşıyayız ki, pandemiden, vaka artışlarından, mevcut tablodan 84 milyon sorumlu. Evet, böyle diyorlar. İktidar günahlarına halkı ortak etmek istiyor, kendisine suç ortağı arıyor ama nafile. Artık gerçek gün ışığı gibi ortada."

"Valiler, cumhuriyet savcıları, mülki amirler açıkça suç işliyorlar"
"Değerli basın mensupları, çok haklı bir soru sorduğumuz için günlerdir muhalefet ağır baskı altında. 128 milyar dolar nerede diye soruyoruz. Bunu sormak bizim anayasal görevimiz. Anayasa ne diyor, siyasi partiler kanunu ne diyor? Siyasi partiler siyasi faaliyette bulanacak, siyasi partiler siyasetçiler soru soracak. Bizde iktidara soruyoruz 128 milyar dolar nerede? Bugün itibariyle 40 ilde astığımız afişler, astığımız pankartlar indirildi, toplatıldı ama önemli olan kanunsuz emirlerle onları toplatmak değil, önemli olan bu haklı soruya cevap verebilmek. İl, ilçe başkanlıklarımıza giriyorlar. Ana muhalefet partisinin il, ilçe başkanlıklarına giriyorlar. Çok açıkça buradan ifade ediyorum, bugün itibariyle valiler, cumhuriyet savcıları, mülki amirler açıkça suç işliyorlar. Çünkü kanunsuz emir veriyorlar. Polislerimiz için dikkat ederseniz bir şey söylemedim neden? Çünkü onlara yazılı talimat veriliyor. Yazılı talimatı onlar yerine getirmek zorunda. Valiler, cumhuriyet savcıları, mülki amirler açıkça suç işliyorlar, kanunsuz emir veriyorlar ve zorla uygulatıyorlar. Bu büyük bir hukuksuzluktur, bu demokrasiye ağır bir darbedir. Cevabını veremediğiniz için mi bu kadar korkuyorsunuz? Sarayın duvarları arasında korku o kadar büyümüş ki bu kadar haklı bir soruya dahi cevap veremiyorlar. Erdoğan`ın Türkiye`yi getirdiği ileri demokrasi işte bu. Muhalefet yapmak suç, soru sormak suç. Erdoğan`ın ileri demokrasisi. Ama biz sormaya devam edeceğiz hiç kimsenin endişesi olmasın. Çünkü bu milletin parası, çünkü bu milletin hazinesi. Bizde milletin vekilleriyiz, milletin vekilleri olarak bu soruyu sormaya devam edeceğiz.

"Bu davayı herkes takip etsin"
"Değerli basın mensupları, partimize bir dava açıldı. Sosyete damat Sayın Berat Albayrak partimize manevi tazminat davası açtı 500 bin lira bedelli. 500 bin lira talep ediyor partimizden. İstanbul Anadolu 29. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldı dava. Bu davayı herkes takip etsin. İstanbul Anadolu Adliyesi 29. Asliye Hukuk Mahkemesinde 128 milyar dolar nerede diye sorduğumuz için açıldı bu dava. Bu dava dilekçesinin içeriğinde enteresan şeyler de var. Mesela diyor ki, bu soruyu niye soruyorsunuz, benim kişilik haklarımı niye zedeliyorsunuz, paranın akışını, her kuruşunu herkes izleyebilir, takip edebilir diyor. Vatandaş izleyecek bu paranın akışını, nasıl takip edebilecek? Zaten biz takip ettik, bizim uzmanlarımız, ekonomistlerimiz takip etti. Onun için soruyor 128 milyar dolar nerede diye. Çünkü bu para gözükmüyor. Bu davada ibretlik bir dava olarak hukuk tarihine geçecek."

"Sormaya devam edeceğiz."
"İktidarın durumu neye benziyor biliyor musunuz değerli basın mensupları. Ben har vurup harman savurmuşum, en sonunda evimi satmışım, evimin parasını da yemişim şimdi borçla evin parasını yerine koymaya çalışıyorum borçla. İktidarın durumu bu. 128 milyar dolar Türk halkının evinde imiş. Kimin evindeyse. Yine bir vatandaş düşünün bakkala borçlu, kasaba borçlu, manava borçlu, komşularından, yakınlarından borç almış onları da tüketmiş yemiş şimdi manav, bakkal, kasap ya şu borcunu öde dese ortada para yok. Para piyasada da para vatandaşta değil. Milletin parası nerede? Siz bunu herkes biliyor, bizde biliyoruz suni olarak faizi ve dövizi düşük tutmak için, düşük göstermek için bu milletin 128 milyar dolarını heba ettiniz, sattınız. Bizde diyoruz ki, hangi tarihlerde sattınız, hangi ihaleyle, hangi yöntemle sattınız, hangi kurdan sattınız, kimlere sattınız çıkın açıklayın. Afişleri, pankartları toplatacağınıza, o afişlerde, pankartlarda yazan soruya cevap verin millet sizden bunun cevabını bekliyor. Kimler aldı bu paraları? Bir kısmı yabancıda mı, değil mi, hangi yöntemle sattınız? Millet paranın her akışını takip edebilirmiş. Siz millete bilgi verirseniz, şeffaf, saydam bir yönetim gösterirseniz takip edebilir. Merkez Bankası`nın sitesine girin bakın hiçbir tablo artık gözükmüyor ne ihaleler, ne satışlar, ne döviz kaynakları tablosu hiçbir bilgi yok. Bu korku neden? Aklımıza inanın bir fıkra geliyor. Yine bir memleket düşünün kötü yönetiliyor, patronlu başkanlık sistemi var orada da, kötü bir yönetim var. Vatandaşın biri yazmış duvara hırsız başkan diye. Patronlu başkanlık sistemi var ya orada hırsız başkan yazmış. Polis almış apar topar götürmüş tabi. Tek adam sistemlerinde öyledir götürmüş. Karakolda demiş ki başkana, devlet büyüklerine hakaretten mi beni aldınız? Hayır demiş polis devlet sırrını ifşa ettiğin için seni aldım. Bu korku ne? Devlet sırrı mı bu 128 milyar doların hangi yöntemle kimlere satıldığı? Çıkın açıklayın kardeşim millete hesap verin. Demokrasilerde iktidarlar, yönetenler hesap verir. Saydamlık yoksa, şeffaflık yoksa hesap verilebilir bir yönetim yoksa zaten orada demokrasi yoktur değerli basın mensupları. Amacımız bu zaten demokrasiyi arıyoruz. Demokratik hukuk devletini arıyoruz, namuslu cumhuriyet savcıları arıyoruz, adalet arıyoruz, onun için bu soruları soruyoruz ve sormaya da devam edeceğiz."
(Haber Merkezi)

Paylaş