havadurum
Cüneyt Özkurnaz

cuneyt66@gmail.com

FOTOĞRAFLAR...

1661
...
Savrulan yapraklar gibi
Akıp giden günlerimiz
Cenaze törenlerinde
Telaşsız, sessiz, sitemsiz.
...
(Yağmur ATSIZ-Günlerimiz`den)

Geçtiğimiz günlerden kalan fotoğrafları koydum masama. İlk fotoğraf korku temalı. Bilinmezlik, karmaşa, korku, kaçış, ölümü göze alış. Afganistan`dan söz ediyorum elbette. Taliban`ın son kaleyi de teslim alması üzerine korkuyla kaçan insanlardan söz ediyorum. Ölümden kaçmak için ölümü göze alan insanların, bir umutla ama aptalca bir cesaretle uçakların iniş takımlarına, kanatlarına yapışmalarından, inanılmaz bir şekilde ölmelerinden söz ediyorum. Bir yanda vahşet, bir yanda cehalet. Neresinden bakarsan bak, insanlığa dair dram. Bundan sonrası hem Afgan halkı hem de dünyanın geri kalanı için tam bir muamma. Tamam demiştik, onlar da istemiyor nasılsa, Kabil Havaalanı işletmesi gibi garip bir talepten vazgeçecektik. Ki, öyle olmadığı, bu konuda ısrarcı olduğumuz ortaya çıktı. Bu ısrarın nedeni konusundaki sorular yanıtsız kalmakta. Bütün bunların yanında, Bahçeli`nin Afganlılar`ın ülkemize göçünün engellenmesi için, askerimizin muhakkak orada olması gerektiğini söylemesinin hangi mantıkla izah edilebileceğine kafa yorduk, bulamadık.
 
İkinci fotoğraf gençlerden; üniversite tercih sonuçları açıklandı. Sevinenler oldu (oğlum sayesinde ben de), üzülenler oldu. Bu yılki sonuçların ilgi çeken boyutu ise adayların neredeyse % 25 inin ilk tercihlerine yerleşmesiydi. Pandemiden kaynaklı olarak, eğitimde son 2 yıl neredeyse kayıp sayılır. Ancak, geçen haftalarda tercihlerde dikkat edilmesi gereken noktalara değinen uzman görüşünü aktaran yazımda, bu durumun yaşanabileceğini belirtmişti Psikolojik Danışman Sedat Demircan. Adaylara geçen yıl daha üst başarı sırasıyla öğrenci alan okullara da tercihlerinde yer vermeleri gerektiğini salık vermişti. Umarım aracılık ettiğim bu tavsiyeyi dinleyerek daha iyi sonuç alan gençlerimiz olmuştur. Hepsinin yolları, bahtları açık olsun.
 
Üçüncü fotoğraf ise kafa karıştırmakta. 17-25 Aralık sürecinde elenen bakanlardan Erdoğan Bayraktar, önce çıktı ve o dönem hakkında hazırlanan dosyaların A`dan Z`ye doğru olduğunu söyledi. Fakat kulağı çekilmiş olmalı ki, kısa bir süre sonra dosyaların içinin boş olduğunu açıkladı. Heyhat, fotoğraflar bazen sözleri de kaydediyor işte. Söylenenler ortada, sorular ortada. Yanıtlamaları gerekenler ise şimdilik susmakta.
 
Dördüncü fotoğraf tam bir gurur tablosu. Eksik etek voleybol takımımız Avrupa Kupası`nda önüne geleni devirerek adını yarı finale yazdırdı. Başta, en çok üstüne gidilen Ebrar kızımız olmak üzere, tüm oyuncularımız Milli Softa takımının kafasına kafasına çaktılar bütün smaçları. Yürekten kutluyorum. Şampiyonluğu getirdiklerinde, o İzmir Marşı`nı ulusça hep bir ağızdan söylemek farz oldu.
 
Son fotoğrafa bakınca içim burkuldu; Baykal Kent, Erol Günaydın, Münir Özkul`u geçtiğimiz yıllarda yitirmiştik. Yaklaşık 5 ay önce de Rasim Öztekin`i sonsuzluğa uğurladık. O fotoğraftan hayatta kalan son usta Ferhan Şensoy da veda etti dünyaya. Yani o fotoğraftakiler eksilerek tamamlandı. Ne şenlenmiştir, nasıl güzelleşmiştir gittikleri yer. Huzur içinde uyusunlar.
 
Orta Oyuncular gittiler birer birer, fakat burada kalan siyasi karakterler Seçim Barajı diye bir gölge oyununu koydular sahneye. Gitgeller ile örülü bu oyunun finalinde bir erken seçim olur gibi geliyor. Bekleyip göreceğiz. Sabah ola, umut dola içinize...