havadurum
Damla Yeltekin

damlayeltekin@gmail.com

Festival gibi nefes almak

1783

Troia Festivali`nin perdeleri bir kez daha kapandı. Bir kez daha açılmak üzere... Bir kez daha kapandı. Ama hakkından hayli konuşulacağı benziyor. Siyasi meseleler bir kenarda dursun... Biz festivalin içeriğine, tarihçesine şöyle bir göz atalım.

Dr. Mithat Atabay tarafından yazılan "Çanakkale Troia Festivali", tarihe bir not düştü. 1963 yılından bu yana Çanakkale, Türkiye ve dünya tarihinde önemli yere sahip olan Troia Festivali`nin tüm değişimleri, değişkenleri, ilkleri, temaları, gezileri, panelleri tek bir kitapta toplandı. Atabay tarafından, tek tek kaleme alındı. Atabay, "Festivaller bir yörenin, bir konunun yerellikten ulusallığa ya da ulusallıktan evrenselliğe doğru geçişini sağlayan önemli etkinliklerden bir tanesi" cümlesiyle tanımladı. Yerellikten evrensel boyuta taşınan festivalin yolculuğu devam ediyor. İlk çıkış noktasından 1963 yılından bu yana kendine, kentliye, bölgeye, Türkiye`ye ve dünyaya mesajlar veriyor. 
----- 
Festivaller böyledir. İlk attığı adımdan, kendine eklemeler yaparak ilerler. Bazı durumlarda geri düşse de toparlar. İlk birkaç adım daha zor olsa da belli başlı temeller belirlendikten sonra, gelişimini sürdürdüğü sürece de ilerler. İlerlemelidir de... 
 
Çanakkale için birkaç günlük olsa da güzel bir nefesti. Festival, tarihsel ölçütlerinin yanı sıra gündelik yaşamdaki rutinlerinden sıkılan kent halkı için bol oksijenli zaman dilimi oldu. Bir kez daha...Sergiler, konserler, tiyatrolar, paneller...
 
Kent halkı için önemli bir etkenlerden biri de ücretsiz olmasıydı. Kent halkı, geçim sıkıntısını bir kenar bırakarak, etkinliklere katıldı. Sanatçılarla buluştu, sergiler gezdi. Müzik dinledi. Pandeminin ardından patlak veren ekonomik krizi de düşündüğümüzde, bir nefes oldu. Koca karanlıkta, öyle ya da böyle günlük rutin kaygıların unutulduğu kısa anlar sayesinde, kış aylarının karamsarlığına girmeden, bir nefes oldu. 
 
Bu anlamıyla Truva Festivali`nden Troya Festivali`ne, Troya`dan ise Troia Festivali`ne süren yolculukta, 59`uncu festivalin önemi, kent halkı için bir başka. Yerelden ulusala, ulusaldan evrensele ve en nihayetinde hep kentliyle. 
 ---
Sanat ve kültürün toplum üzerindeki etkisi hep konuşulur ya... Toplum ve kültür arasında gözle görülemeyen, pamuk ipliğinde halatlarla örülmüş bir bağ var. Kültür, toplumsal hayatın içinden derin izler/kesikler/kesitler taşır. Toplumun değişim, dönüşüm, gelişim ve oluşumları, yaşanan bütün olayların başka türlü bir yansımasıdır. Sanat ve insan arasında ki ayna gibidir. Karşılıklı yansımalarla bütünlük kazanır. 
İşte buradaki, festivalde ve diğer tüm festivallerde ki yansıma da tam olarak bu. Festival canlıdır. Canlılık katar. Festivalin canlılığı sanatçıya yansıdı. Sanatçının canlılığı festivale. 
 
İnsan da canlıdır ama bazen canlanmaya ihtiyaç duyar. Kentlinin ihtiyaç duyduğu canlanmayı, festival bir bakıma sağladı.