havadurum
Turgut Çamer

turgutcamer@hotmail.com

GÖRÜNEN KÖY!

Değerli okurlarım, bir koalisyon hükümeti kurulması için önümüzde 17 gün kaldı… 23 Ağustos'a kadar kurulamazsa erken seçim senaryosu gündemimizde olacak.

1446

 

 

***

            Olası koalisyon senaryolarını ele aldığımızda, önce CHP’nin 14 ilkesine bir bakalım derim:

            1 – Hukukun üstünlüğü yeniden sağlanmalı.

            2 – 12 Eylülde darbe hukuku tarihe gömülmeli.

            3 – Siyasette ahlak egemen olmalı.

            4 – Refah tabana yayılmalı, sosyal devlet anlayışına geçilmeli.

            5 – Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmeli.

            6 – Örtülü ödenek yalnızca başbakan tarafından kullanılmalı.

            7 – Barış eksenli yeni bir dış politika oluşturulmalı.

            8 – Gençleri potansiyel suçlu gören anlayışa son verilmeli.

            9 – Özgürlüklerin alanı genişletilmeli.

            10 – Medya üzerindeki baskıya son verilmeli.

            11 – Vergi denetimi siyasi araç olmaktan çıkarılmalı.

            12 – Kamu maliyesi şeffaf olmalı.

            13 – Özgürlükçü, demokratik bir anayasa yapılmalı.

            14 – Yolsuzluklarla etkin mücadele edilmeli.

            *Bu 14 ilkeye 7 Haziran seçimlerine katılan muhalefet partileri itiraz edebilirler mi? Etmemeleri, hatta bazı başka ilkelerinde eklenmesini istemeleri olasıdır ve olanaklıdır…

            Peki, yukarıdaki ilkelere Başbakan Davutoğlu’nun mu yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşımı mı önem arz eder?.. Bence ikincisinin ki! “Tek Muktedir” kimse onun yaklaşımı belirleyici olacaktır!

            *İzninizle buraya bir ‘mim’ koyalım, sonra açılımını yaparız…

***

            CHP’nin koalisyon heyetinde bulunan İstanbul Milletvekili Akif HAMZAÇEBİ AKP ile olası koalisyondan umutlu olduğunu söyleyerek;

            “Türkiye’nin 4 yıllık bir reform hükümetine ihtiyacı var. CHP bunun için hazır. Çalışmalar ile ilgili izlenimlerimi aktarmak doğru değil ama kişisel fikrim umutluyum” demiş.

            İyi de tepedekinin ben-merkezciliği sayesinde çıkarları uğruna erken seçim istediğini bilmiyor olamazsınız!?. Beştepe’nin o hedefe kitlendiğini anlamak zor olmasa gerek!

            Sn. Hamzaçebi aslında haklısınız.. Ülkenin içinde bulunduğu karmaşa göz önüne alındığında neye ihtiyacımızın olduğunu çok net bir biçimde saptamışsınız… Ancak bir de “görünen köy” var! Söz konusu köyü tanımlarken de yanılmak istediğimi peşinen belirtiyorum!

            “Yeni Osmanlı” rüyasını görmeyi sürdüren Davutoğlu son AKP Grup Toplantısında şehit cenazeleri ardı arkasına gelirken;

-Dimdik ayaktalarmış… Kutlu yürüyüşlerine devam edeceklermiş… Menzili “mübarek” olacakmış… gibi hamaset yüklü sözler sarf etmiş.

Kadrolu AK Amigolarda “Dik dur eğilme gençlik seninle” diyerek alkış tutmuşlar!

Bu nasıl bir aymazlık-vurdumduymazlık ve GAFLETTİR… Şehitlerin kanı üzerinden kutlu yürüyüşünüze devam edeceksiniz öyle mi?! Allah hepinize akıl fikir ihsan eylesin!!!

***

            *Yıllardır ana muhalefet partisi CHP eli silahlı teröristle müzakere olmaz! Bu müzakerenin yeri Oslo-İmralı değil, TBMM’dir diye haykırdı ama hiç oralı olmadınız. Vebal tümüyle AKP’nindir.

            7 Haziranda tek başına iktidara gelemeyince şimdilerde muhalefetin önerisine yeşil ışık yakar gibi yapıyorsunuz!?. Terör olaylarında ölenler, asker-polis şehitlerimiz Türk’üyle-Kürt’üyle bizim yurttaşlarımız değil mi? Yazık değil mi şehitlerimize ve kaybolan yıllara! Terör dehşeti adeta tüm ülkeyi yeniden ablukaya alınca mı aklınız başınıza gelmeye başladı!

*Başladı diyorum ama bu son cümlemi geri alıyorum!

Neden mi?

Gerçekçi ve samimi olsanız CHP’nin Meclis terör olaylarını görüşsün, Meclis Soruşturması başlatılsın önerisini reddetmezdiniz.. Ne acı ve yazık ki; her sıkıştığınızda imdadınıza yetişen MHP’nin de oylarıyla Suruç terörünün “Meclis Soruşturması” reddedildi. Üstelik henüz Bilal’i alamamışken Bahçeli(!).. Ve Meclis 1 Ekim’e kadar tatil edildi.

Bu MEHAPE’yi tanımlamak gerçekten olanaksız! Hem terörden şikayetçi olacaksınız hem de bu sorunun TBMM’de görüşülüp çözümlenmesine karşı çıkacaksınız! Yani ayni anda hem haklı hem de haksız olacaksınız!

Siyasi terminolojide bu tavrın karşılığı var mıdır? Gerçekten araştırılmaya değer bir bilmece!!!

*Bazen kendime soruyor ve kızıyorum! Ben niye akıl yürütüyor ve eleştiriyorum ki!

“Bizim kimsenin aklına ihtiyacımız yoktur” diyen ve AKP dahil siyasi partilerin “alayına karşı olan(!)” Devlet Bahçeli’yi bundan böyle eleştirmemeye gayret edeceğim, bakalım başarabilecek miyim?

***

            Sevgili Çanakkale OLAY okurları, Şimdi de ‘mim’ koyduğumuz yerin açılımını yapalım. Bu açılım bizi ‘görünen köye’ götürecektir.

            17 gün içinde koalisyon kurulmazsa ki “Tek Muktedir” tarafından kurulması istenmiyor! Mevcut (düşük) hükümetle erken seçim kararı alınsın isteniyor.

            Neden mi?

            Eğer Cumhurbaşkanı erken seçim kararı alırsa, o takdirde meclisteki 4 partinin Bakanlarından oluşan bir seçim hükümeti kurulacak. Yolsuzlukların, kul hakkı yemelerin, hırsızlıkların ortaya saçıldığı seçim atmosferini düşünün…

            Olur mu hiç… AKP için yürüdükleri yolun sonu demek! Ya 13 yıllık faturalar ortalığa dökülürse..

AKP’lilerin derdini anladınız siz!

“GÖRÜNEN KÖY” DEDİĞİM TAM DA BÖYLE BİR ŞEY…