havadurum

GÜVENMENİN BEDELİ

"Hayatta babana bile güvenmeyeceksin" Ne kadar acı değil mi insanların birbirlerine güvenemiyor olması. Bir insanın başka bir insana kuşkuyla bakması ve bunu karşı tarafa hissettirmesi kadar kötü bir durum var mıdır ?

1136

 

 

Neden güvenemiyoruz?

Anne baba çocuğuna, çocuk anne babasına, vatandaş devlete, devlet vatandaşa, öğretmen öğrenciye, eşler birbirlerine, vatandaş doktora güvenemiyor. Kısacası kimse kimseye güvenemez hale geldi.

Yenilen kazıklar, aldatılan insanlar… Kafalarda hep acabalar. Öyle bir hale geldik ki her tarafımız güvenlik kamerası, sanki üçüncü bir göz sürekli bizi izliyor.   En namuslu bildiğimiz insanlar bile fırsatını bulduklarında en yakınındakilere kazık atmayı kar olarak görüyor.

“Şark kurnazlğı” anahtar kelime bu sanırım. Bu durum bizim genlerimize işlemiş sanki. Güce tapma isteği, güçlünün yanında yer bulabilme ihtirası, sonrasında ise bu durumlardan bir menfaat elde etme çabaları millet olarak bize aileden öğretilmiyor mu?

Milletimizin yüzde 99 u Müslüman. İslami felsefeye göre kimse kimseyi aldatmaz, aldatırsa Allah’ı aldatmış olur. Çelişkinin en büyüğü burada değil mi? Müslümanlığın bütün vecibelerini yerine getirelim ama kimse bilmeden vergi kaçıralım, işçinin hakkını yiyelim, halkı kazıklayalım. Kimi kandırmış oluyoruz?

Aldatmak, aldatılmak insanın benlik saygısını inanılmaz zedeleyen durumlardır. Her iki durumda da pişmanlık vardır. Aldatan kendine karşı bir pişmanlık yaşar, aldanan ise emeklerinin pişmalığını. Peki sonra ne olur? Aldanan da bir fırsat bulduğunda kazık atma peşinde koşar. Güvensizlik sarmalı büyür gider.

Güvenmeyen ya da güvenemeyen insanların ruh halleri de çok sağlıklı olmaz. Paranoid düşünceler hem insanı yorar hem karşısındaki insanları, ilişkileri de yıpratır. Zaten millet olarak çok sağlıklı bir toplum olduğumuz da söylenemez. İnsanları yalnız yaşamaya iten sosyolojik durumların önemli bir tanesi de güvensizlik duygusudur. Yaşamın içerisinde kendimizi güvende hissetmek için insanlara kuşkuyla baktığımız o kadar fazla durum olur ki bazen kendimizden de şüphe duymaya başlarız. Sevgimizi, dostluğumuzu hak etmek isteyen insanları bile iter bu unsur.

Anne babaların çocuklarının odalarına ders çalışıp çalışmadığını kontrol amaçlı, bahane üreterek odalarına izinsiz girmeleriyle başlar bizdeki güvensizlik duygusu. Güvenilmediğini anlayan çocuk ne yapar ? Tedirgin olur, “acaba bana neden güvenmiyorlar” ? diye sorar. Kendiyle, benliği ile çelişmeye başlar. Kaygılanır, aileden soyutlanmaya başlar.

İnsan olmanın değerini, insanca yaşamanın hak ve özgürlüklerini, bilimsel temelli bir eğitim sistemiyle öğretemediğimiz sürece kazık yiyen kazık atmaya devam edecektir.

Güvenen anne babaların güvenilen çocukları büyüttüğü ailelerden oluşan bir toplum olmamız dileklerimle….