DOLAR 32.3395 %0.11
EURO 35.1801 %0.00
G.ALTIN 2240.5204 %-0.13
BITCOIN 63958.0304 %-5.05
ETHERIUM 3333.4354 %-4.94
havadurum

Gazetemize beraat! Burhan Kütük'e bir soru..

1938

 Çanakkale’de İl Halk Sağlığı Müdür iken 2017 yılında görevden alınan Dr. Burhan Kütük’ün gazetemize açtığı ‘iftira’ davası 9 Mart tarihinde sonuçlandı. Gazetemizde Kütük’ün ‘FETÖ gri liste’de olduğu iddialarına ilişkin 6 Ocak 2017 tarihinde haberleştirilen istihbari bilgilerle ilgili Kütük, konuyla ilgili açıklama yapmış, iddiaların doğru olmadığına ilişkin haber de yine gazetemizin 9 Ocak 2017 tarihindeki nüshasında yer bulmuştu. 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen ve bertaraf edilen kanlı darbe girişiminin üzerinden sadece 6 ay geçmiş olması, ikinci OHAL döneminin içinde bulunulması ve söz konusu terör örgütünün devletin neredeyse tüm kademelerine kadar sızmasının ortaya çıkardığı görevden almaların yoğun bir biçimde yaşandığı 2017 Ocak ayında böylesi bir görevden alma ve iddiaların elbette ki haber değeri vardı. Ancak gazetemiz, basın meslek ilkeleri çerçevesinde, suçlama, iftira, karalama gibi olguları reddeden yayıncılık ilkesi ile hareket ederek, Burhan Kütük ile hem telefonda görülüşmesinin ardından hem de bir ‘söz hakkı’ olduğu gerçeğinden hareketle gönderdiği cevabi yazısına saygı göstererek sayfalarını açmıştır. Aynı zamande söz konusu iddiaları içeren haber de, resmi bir girişim olmaması ve haber kaynağının yanılma ihtimali göz önüne alınarak internet sitemizden kaldırılmış, en azından askıya alınmıştır. 

 
Uzlaşmayı kabul etmedi!
Söz konusu sürecin ardından Kütük’ün ‘iftira’ konulu suç duyurusu  ile 11 Ocak 2017 tarihli Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma Dosyası hazırlanarak yargı süreci başladı. Bu süreçte davaya bakan savcılık makamı, ‘uzlaştırma’ sürecini de işleterek, Kütük ve gazetemiz arasındaki uzlaşmanın sağlanmasını istedi. Ancak Kütük, tüm bu girişimlere rağmen uzlaşmayı kabul etmeyerek, yargı sürecinin devam etmesi yönünde kararını verdi. Bunun üzerine ilki 11 Ekim 2017, ikincisi 22 Kasım 2017 ve sonuncusu 9 Mart 2018 tarihlerinde üç duruşma yapıldı. Duruşmalar sonucunda, Çanakkale Adliyesi 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi, basın ve ifade özgürlükleri ile Anayasa ve uluslararası anlaşmalara da atıfta bulunarak, ‘iftira’ suçlamasından ‘beraat’ kararını verdi. 
 
“İfade özgürlüğü yaşamsal önem taşıyor”
Söz konusu ‘iftira’ iddiasını yargılayan 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi tarafından ise, “Yukarıda açıklanan nedenlerle, Anayasa 26, 28, 90 /son maddeleri gereğince ulusal hukukumuzun parçası niteliğinde olan İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesi gereğince ayrıca bu konuda verilmiş Anayasa Mahkemesi, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi bireysel başvuru kararları, Yargıtay kararları nazara alındığında özellikle Handyside kararından beri ifade özgürlüğünün ve bununu uzantısı niteliğinde olan basın özgürlüğünün demokratik toplumların temel değerlerinden olduğu; bu hususta sadece zararsız görülen beyanlar için değil, özellikle toplumu şok edici, sarsıcı, rahatsız edici beyanlar yönünden de ifade özgürlüğünün yaşamsal önem taşıdığı; basının kamu yararını ilgilendiren konularda güncel konulara ilişkin olarak haber yapma, hak, yetki, görev ve yükümlülüğünün olduğu İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği üzere bu işlevin watch-dog (bekçi Köpeği) işlevini gördüğü bu hali ile basın mensubu olan gazetecilerin bir konu hakkında haber yapma görevini yerine getirirken bir yargı mensubu veya savcı gibi olayın gerçeğini araştırmakla yükümlü tutulamayacağı, bu hali ile sanığın her ne kadar iftira suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış ise de haber verme hakkının kullanılması yönünden eylemde hukuka uygunluğu anlaşılmakla CMK’nın 223/2.d maddesi gereğince beraatine” karar verildi. 
 
Gazeteci iftira atmaz, haber yapar!
Söz konusu karar, aslında sadece bir ceza davası olmasının ötesinde, ülkemizin içinde bulunduğu durum ve yargının bu kadar çok tartışıldığı bir dönemde, yargılanan, haklarında dava açılan ve ceza evlerinde bulunan gazeteciler açısından da son derece önemli. “Gazetecilik suç değildir” sloganı ile son dönemde gazetecilerin haberlerini özgürce yapabilmeleri, gerçeğin peşinde koşan, gazetecilerin; şiddet, nefret ve ötekileştirme dilinden uzak, hedef gösterme ve iftira atma gibi gazetecilik ile bağdaşmayan olgularla değil, güven duyulan bir ortamın mücadelesi noktasında da son derece önemli. Gazeteciler, bir il müdürü, başkan, vali, kaymakam, emniyet müdürü veya siyasetçi sevecek, hoşuna gidecek diye değil, gerçeğin peşinde, hakikatin izinde koştuğu ve topladıkları bilgi ve belgeleri yayınlayabildikleri ölçüde özgür-bağımsız gazetecilik görevlerini yerine getirirler. 
 
Şimdi Kütük’e soruyoruz; Geçgel ile ilgili niçin soruşturma izni vermediniz!
15 Temmuz 2016 kanlı darbe girişimi, sadece darbeye doğrudan veya dolaylı destek veren, FETÖ/PDY ile ilişkisi olan veya bir şekilde ilişkilendirilen birçok insanı etkiledi. OHAL ile devam eden bu süreçte  çok sayıda KHK ile birçok kişi açığa alındı, ihraç edildi, birçok kurum ve kuruluş kapatıldı ve devlet kurumlarına geçti. Çok büyük, ülkenin sadece bugününü değil, geçmişini ve geleceğini etkileyen zor bir süreç! İşte bu süreçte, görevinden haksız yere atılan, ihraç edilen isimleri de zaman zaman medya organlarında duyuyoruz. Bunlardan biri de Ayvacık Devlet Hastanesi’nde görevli iken 1 Eylül 2016 günlü ilk KHK ile ihraç edilen Turgay Karakoç oldu. bağlı bulunduğu sendika FETÖ ile ilişkilendirilerek ihraç edildi. ancak Karakoç, bu sendika isminin başka bir sendika ismi ile karıştırıldığını, ihracına neden olan sendikasının halen ve başka bir isim altında faaliyette olduğunu kanıtlamasına rağmen görevine dönemedi. Ancak adli ve idari mücadelesini de halen sürdürüyor. Karakoç, ihracına neden olduğunu ileri sürdüğü kişiler arasında olan dönemin Ayvacık Kaymakamı Salih Gelgeç ile ilgili Çanakkale Valiliği’ne şikayette bulundu. Karakoç’un şikayetinin üzerine Halk Sağlığı eski Müdürü ve Milli Eğitim eski Müdürü Zülküf Memiş dosyaya muhakkik olarak atandı. Bu sırada Ayvacık Kaymakamlığından Gaziantep Valiliği Hukuk Müşavirliği görevine tayin olan Gelgeç ise FETÖ-PDY iddiası ile açığa alındı. Çanakkale’de dosyasına söz konusu suçlamaların sübuta ermediği görüşü ile ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ kararını veren muhakkiklerden Halk Sağlığı eski Müdürü Burhan Kütük’ün bu karara imza atmasından kısa bir süre sonra Gelgeç, ‘bylock’ ihraçlarının arasında yer alarak mesleğinden alındı. 
 
Karakoç’tan korudu iddiası 
Bu durumu başka bir şikayet konusunda ifade eden Karakoç, “Daha önce Ayvacık Devlet Hastanesi yöneticileri ve eski kaymakam Salih Gelgeç hakkında ön inceleme yapılmış idi. Fakat ön incelemeler sonucunda soruşturma izni verilmedi. Ön incelemeyi yapan eski İl Halk Sağlığı Müdürü Burhan Kütük ve diğer ön incelemeci eski Milli Eğitim Müdürü Zülküf Memiş, ön inceleme sırasında veya ön inceleme sonrasında görevlerinden alındılar. Ön inceleme yaptıkları kişileri korudukları için görevlerinden alındıklarını düşünüyorum. Özellikle FETÖ-PDY kapsamında işlem yapılan eski Kaymakam Salih Gelgeç hakkında soruşturma izni verilmemesi dikkat çekicidir” dedi. 
(Seçkin Sağlam)
Paylaş