Gençlerimizin geleceğiyle oynamayın

 Değerli okurlarım; Türkiye’miz yangın yeri…

Ormanlarımız yanarken diğer taraftan da başkentte bambaşka bir gündem var. Cumhurbaşkanımız ve kıymetli milletvekillerimizin maaşları arttı… Belli ki onlar da geçim sıkıntılarıyla karşı karşıyalar, zor tabi şu şartlarda geçinmek. Ondandır ki kıymetli Cumhurbaşkanımız kendisine yüzde 40.4’lük bir zammı yapmak zorunda kaldı.

Muhalefet de her zaman olduğu gibi seçim de seçim diyor. Bana kalırsa muhalefetler de halinden oldukça memnunlar aksi olsa seçim de seçim diye sızlanmayı bırakırlar. Madem bu kadar vatanseverler o halde o koltuklarını bir an evvel bırakmalı ve seçimin yolunu açmalılar. Televizyon kanallarına gidip yaygara kopartarak, pahalı arabalarında ve VİP uçuşlarında bu işleri maalesef çözemiyorlar.

Geçen yıl orman yangınlarında alınmayan önlemlerin ülkemizi nasıl bir felakete sürüklediğini hepimiz gördük, bu yıl ne değişti, peşine düştünüz mü? Bu güzel ülkemizin o canım ormanları yanıp giderken hepiniz köşenize çekildiniz, sessiz sedasız el birliğiyle yaktığınız ülkemizi hep birlikte canımız yana yana izliyoruz. Koca ülke öyle bir hale geldi ki, maalesef geleceğe sadece bıraktığınız küller kalıyor farkındaysanız.

Siz kıymetli okurlarıma şunu söylemek isterim ki, bu halkı kandırmayı bırakmalı ve halkın aklıyla oynamaktan vazgeçmeliler. Size şunu söylemek isterim, bu güzel ülkemizin nefes alan ciğerleri olan ormanlarının yanmasının bir savaştan hiçbir farkı yoktur. Sözlerime şu şekilde devam etmek isterim ve şu soruyu sormak isterim, madem helikopterlerimiz var neden iki gün beklediniz, normalde bu bile hükümetlerin düşme sebebidir. Buradan hükümetimize seslenmek istiyorum, bizi daha fazla kandırmayın, biz sizden sadece adaletli yönetim, demokratik bir rejim, eşit koşullar ve liyakatli yöneticiler istiyoruz. Bu paralel yönetimli devlet ahlakından artık vazgeçilmeli. Güzel ülkemizin geleceği olan kıymetli gençlerimizin haklarının teslim edilmesi ve eşit şartlarda okuyabilmesi için düzgün çalışan bir sistem istiyoruz. Çünkü şuan içinde bulunduğunuz ve bizi içine çekmeye çalıştığınız yapının kime hizmet ettiği ortadadır. Yerli ve milli naraları atan sözüm ona milliyetçiler bu tablonun kurulmasında hizmet etmektedirler.

Size çok iyi bildiğiniz ama halkın bilmesini istemediğiniz bir gerçeği burada değerli okurlarıma açmak isterim. Şuan da ciddi bir şekilde üniversitelerde okumaya çalışan gencecik kızlarımız ülkenin içinde bulunduğu bu bataktan dolayı ne ailelerinden maddi destek alabiliyorlar ne de okulla eş zamanlı çalışabiliyorlar. Bu da o genç fidanlarımızı istemeye istemeye yanlış ve geri dönüşü zor olan yollara itiyor. Hiçbir türlü mantığım kabul etmiyor, 81 ilde yeterli donanımda ve eğitmen kapasitesi bulunmayan, nereye hizmet ettiği belli olmayan binlerce üniversiteye genç çocuklarımız belli bir baraj puanı olmadan giriş yapacaklar. Gençliğin verdiği heveslerle yarını düşünmeden binlerce gencimiz üniversite okumak isteyip gurbete gidecekler. Bunun etkileri maalesef ki yukarıda belirttiğim şekilde olması muhtemeldir. Gelin bu yanlıştan bir an önce vazgeçin, gençlerimizin geleceğiyle oynamayın.