Yusuf Eroğlu Uzman Veteriner Hekim E.T.F.F. Temsilcisi
Allah aşkına git. Fenerbahçe’ye yaptığın kötülük, taraftara verdiğin eziyet yetti artık. Bu işi bilmiyorsun. İki yıldır, Sarı Lacivertli Kulübü şamar oğlanına döndürdün. Yüz yıllık armadayı, aylarca Teknik Direktör’süz bıraktın. Şimdi de, koca Çınar’ı acemi bir çaylağın ellerine teslim ettin. Düş yakamızdan. Çok yakışıklısınız. Karizmatiksiniz. Ünlü bir iş adamısınız. Yetmiyor be kardeşim, yetmiyor. Kulübün Efsane Başkanı Azizi Yıldırım’ı, yuhalattınız.Tu Kaka ettiniz. Aziz Yıdırım’ın tırnağı bile olamazsınız. Tabi ki, Kulüp yöneticiliğinden bahsediyoruz. Geldiğinizden beri,”Enkaz devraldık” deyip duruyorsunuz.Biz bu sözü yıllar önce siyasilerden de duymuştuk. İşin kolayı bu. Bakınız, Aziz Yıldırım üç gün önce borç konusunda ne demiş.”Ali Başkan’a söyledim.Yapılan tesisler, Statlar, Topuk Yaylası, Alınan değerli arsalar. Fenerbahçe’nin mal varlığı. Borcunun çok üstündedir. Hesabı kitabı yapsın. Eğer açık varsa, ben cebimden ödeyeceğim”.Buyur buradan yak. Bir cevabın var mı? Bu taraftar birdenbire ne oldu da Aziz Yıldırım düşmanı oldu. Ahde vefa bu mudur?. İlkokul’da Alfabeyi sökerken,”Ali Topu Tut” diye başlardık. Nerelere geldik. Şimdi de diyoruz ki,”Ali git”.Topunu da al git. 2 yıldır kurduğunuz takım acemiler mangası. Çok değerli oyuncuları, gelir gelmez sattığınız takımın içini boşalttınız. Yıllarca bu Kulübe hizmet etmiş Kaleci Volkan’ı bir kenara atıp, 20 yaşında çaylak birine Koca Fener’in kalesini teslim ettiniz. Anlatacak o kadar çok şey var ki. Takımda ruh kalmamış. Dünya Fenerbahçeliler gününü, taraftar kutluyor ama,Yönetimin ve Futbolcuların bu tarihsel günden haberleri yok. Aynı gün Beşiktaş maçında tel,tel dökülüyorsunuz. Herkes, Fenerbahçe’nin ne kadar kötü bir oyuncu kadrosu olduğunu anlatıyor. Artık futbolcular da buna inanmış gibiler. Ancak, bu takım, çok geçmişte değil, bu sezonun 19’uncu haftasında Başakşehir’i yenmiş, rakibinin üstüne tırmanmıştı. Trabzonspor’un da 1 puan gerisindeydi. O günkü kadroyla bugünkü kadro aynı... Takım arkadaşlığı kaybolmuş.. Sayın Ali Koç’un adaylık süreci sırasında, kongre üyeleriyle yaptığı bir buluşmada, gelen bir soruya “Siz hâlâ benim nasıl bir Fenerbahçe hayal ettiğimi anlayamamışsınız” cevabıyla büyük alkış topladığı o gün... Kısacası; 21 Mayıs 2018 günü belirlenen ve ayakta alkışlanan, o ‘Ali Koç vizyonu!’. Ve iki yıl sonra bugün; 100 günü aşkın boş kalan bir Fenerbahçe Teknik Direktörlük koltuğu... Ardından prosedür gereği diploma kiralama zorunda kalan bir ‘büyük’ kulüp... Yeni sezonun muhtemel Sportif Direktörü ve bugünün Fenerbahçe’sinin bir numaralı futbol aklı, Emre Belözoğlu’nun soyunma odasından telefonla yönlendirdiği bir kulüp olmuş, Fenerbahçe... Her ne kadar takım teknik sahada durum böyle... İnanın masada da aynen öyle. İlk günlerden bu yana,, suçu - kabahati hep dışarıda başkalarında arama çabası. Ve bu sezon yaşanan hayal kırıklığını da yine Futbol Federasyonu’na ihale etme çabası... Sayın Nihat Özdemir’in sözlerinin üzerine adeta balıklama atlanması! Kısaca sahadaki sonuçları değiştiremeyenlerin, masada adeta gündem değiştirme uğraşında olması.. Artık kendisine duyulan umudun kırıntısı dahi kalmamıştır. Allah aşkına, git Ali. Düş yakamızdan Ali..
