havadurum
Damla Yeltekin

damlayeltekin@gmail.com

Grizu ışıklar içinde...

1426
Zamanın ilginç bir dönemindeyiz. Ölümün zamanı olmadığı bir dönemdeyiz. Özellikle covid-19 pandemisinin ardından kendini dünya genelinde kendisini kesin be kes gösteren, "ölümün zamansızlığının" içindeyiz. Ne yazsak kifayetsiz kalıyor. Derdimiz büyük. Ölüm, yaşamın olduğu her anda kol geziyor. Ölüme çare var mı? Sahi dokunabilir miyiz, gözyaşlarına ellerimizle? 
 
Bir Garip Orhan Veli`nin de mısralarında dediği gibi...
 
"Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum"
 
 
Anlatamıyoruz. Kederi, acıyı, öfkeyi anlatamıyoruz. Sonbaharın hüznü gibi olan ölümün kederini anlatamıyoruz. Acı nasıl anlatılır ki? "Son" bahar, zaten bir derin hüzün içerir. İlk olan baharın ardından, yazın güzel saatleri geçer ve ölüm soğukluğunu, yeryüzüne değmeden geliveriyor. "Son" bahar, kış uykusunun habercisi... 
Kış uykusundan hemen önce gelen; renkleriyle nostalji rüzgarları estiren bir garip hava. Yorgun yeryüzünün, boran ve tipiyle örtülmeden, dinlenmeden hemen öncesinde, yapraklar düşmeye başlar...
Turuncu, sarı ve kahve tonlarıyla; bitişin habercisidir. 1 yılın bitişinin habercisi...
 
İnsanlık da ağaç gibi, doğa gibi. Devrini tamamlamaya yakın, yeni renklere doğru yol alan, sarı sıcak yok oluşu bekleyen bir halde... Doğanın düzeni bu. Ölümsüzlük yok. Tek ölümsüz; taşıyla toprağıyla, deniziyle okyanusuyla; dünya.
 
İnsanlık da ağaç gibi, doğa gibi. Devrini tamamlamaya yakın, yeni renklere doğru yol alan, sarı sıcak yok oluşu bekleyen bir halde. 
 
Doğa, doğasına aykırı olan insanla cebelleşirken; insanlık; cinayetler, katliamlar, ölümler, kanserler, tedavisi olan ama devası olmayan hastalıklar... Bir türlü bitmek bilmeyen ölüm döngüsünün içinde; yeniden varoluşu bekliyor... Doğamızda, ölüm varken buna inkar olur mu? Olur tabii. Ama daha kolay kabul edebilir, insan. Her ölüm erken ölümdür; eceliyle ölmek, doğanın doğasında, insanın doğasında var. Yaşamın doğasında var. Ama ansızın ölmek? 
 
Birden bire... 
Bir patlamayla... 
 
İnsan da yapsak misali...
Renklerinin canlılığını yavaş yavaş yitirerek, he anı yaşayarak ömrü tamamlayabilmek varken.
Birden bire...
Bir kıvılcımla...
 
 
Zonguldak-Armutçuk grizu faciası, 
.
 
Ermenek,
 
SOMA,
 
Kastamonu-Küre,
.
Bursa,
Keşan,
.
.
.
Bartın...
2022.
 
 
Bu güz mevsiminde zamansızlık "son" olsun.